Mavi Marmara'nın filmi çekilmeli
Yeni çağın gücü bu. Kitleleri etkilemek. Kamuoyunu etkilemenin gücü ise sinemadan, romandan, dizi filmden geçiyor
Abdülkadir Selvi'nin yazısı:
İsrail"in özel yetişmiş birlikleriyle Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırması gerçekten bir milat olabilir. Ancak öyle beklendiği gibi, diplomatik ya da askeri açıdan değil. Hele hele İsrail'in dünyada yalnızlaştığını görüp, aklını başına almasını hiç beklemiyorum. Çünkü İsrail olayının bir geçmişi var.
ABD'nin desteği, batının, "Anti Setimizm"den kaynaklanan günahları nedeniyle, İsrail'in Filistinliler'e reva gördüğü zulüm, hak ettiği cevabı bir türlü almadı; hatta göstermelik BM kararlarından öte vicdan terazisinde tartıya bile konulmadı.
Filistin davası şimdiye kadar devletlere anlatıldı. Yeterince halka anlatılmadı.
Bir davayı kitlelere ulaştırmada ve mal etmede en önemli araç; sanat. Filistin davasını anlatmada sanatın gücü kullanılmadı.
Birinci intifadanın başladığı günlerdi.
Kendisine sapanla taş atan Filistinli bir çocuğun kolunu taşa vura vura kırmıştı İsrail askerleri.
O görüntü dünyayı ayağa kaldırmıştı.
Yeni çağın gücü bu. Kitleleri etkilemek. Kamuoyunu etkilemenin gücü ise sinemadan, romandan, dizi filmden geçiyor.
Çünkü sokağın bir dili var. O dil sinema ile yakalanıyor.
Yahudilerin 2. Dünya Savaşı sırasında uğradıkları zulmü anlatan filmleri unutabilir miyiz hiçbirimiz.
Bir, "Schindlerin Listesi"ni izleyen insanlar, hüngür hüngür ağlayarak dökülmedi mi sokaklara.
Mazlum Yahudilerin! uğradığı zulmü anlatan onlarca film çevrildi.
Peki Gazze'deki ablukayı anlatan tek bir film var mı?
İlaca, doktora, hastaneye ulaşamayan insanların çaresizliği sinemanın diliyle anlatılabildi mi?
Parkta oynarken, kucağında oyuncak bebekleriyle vurulan çocukları film olarak, roman olarak, karikatür olarak insanlığın gündemine taşınabildi mi?
Yeni bir mücadele alanı seçilmeli. Artık devletler değil, insanlar hedef alınmalı. Yeni mücadele meydanı BM Genel Kurulu değil, sinema salonları, TV ekranları olmadı.
TRT'de yayınlanan "Ayrılık dizisi"nin İsrail'i hop oturtup hop kaldırdığına tanık olmadık mı?
Bu nedenle Gazze'ye yardım konvoyuna yapılan saldırı bir dönüm noktası olabilir diyorum.
İnsanlığa yapılan saldırıyı insanlığa anlatmanın zamanı. Bunun yolu da orada yaşananların kitaplaştırılmasından, romanının yazılmasından geçiyor. Ama çok daha önemlisi Mavi Marmara bir plato olmalı ve bu olayın filmi çekilmeli.
32 ayrı milletten, her dilden, her dinden insanlara, açık denizin ortasında yapılan saldırı güçlü bir prodüksiyonla filme aktarılmalı. Ama bu film kötü bir propaganda filmi olmamalı. Güçlü bir senaryo, sağlam bir prodüksiyonla sanatsal değeri yüksek bir film.
Gerçek görüntüler de kullanılabilir. Hatta o anı yaşayan insanlar da bir kez daha toplanabilirler Mavi Marmara gemisinde.
Ama bu kez ambargoyu delmek için değil, sinema diliyle Filistin davasını kitlelere mal etmek için.
Yeni Şafak