MEB Müsteşar Çelik: Sadece 2 ay öne çektik
'31 Aralık itibarıyla 72 ayını dolduran' ifadesi yerine '31 Aralık sonu itibarıyla 69 ayını dolduran' ifadesinin getirildiğini belirterek, “Demek ki 72 aydan 69 ayı çıkarttığımızda sadece 2 ay öne çekilmiştir” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Vekili Salih Çelik, ilköğretime başlama yaşıyla ilgili eski yönetmelikteki '31 Aralık itibarıyla 72 ayını dolduran' ifadesi yerine '31 Aralık sonu itibarıyla 69 ayını dolduran' ifadesinin getirildiğini belirterek, “Demek ki 72 aydan 69 ayı çıkarttığımızda sadece 2 ay öne çekilmiştir” dedi.
4+4+4 düzenlemesine ilişkin açıklamalarda bulunan Çelik, 12 yıllık zorunlu eğitimle ilgili bazı çevrelerce gündeme taşınan okula başlama yaşının çok aşağıya çekildiği yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirtti.
Bu düzenlemenin yapılmasından önce ilköğretime başlama yaşıyla ilgili olarak kanundaki metinlerin birleştirilmesi dışında hiçbir değişiklik yapılmadığını ifade eden Çelik “Yönetmelikte '31 Aralık itibarıyla 72 ayını dolduran kız ve erkek her Türk vatandaşı okula başlamak zorundadır' denilmişti. Şimdiki yönetmeliğimizde 31 Aralık sonu itibarıyla 69 ayını dolduran her çocuk okula başlamak zorunda. Demek ki 72 aydan 69 ayı çıkarttığımızda 2 ay öne çekilmiştir. Dolayısıyla bir yaş aşağı indirildi, bir buçuk yaş aşağı indirildiği gibi söylemler doğru değil” dedi.
Altmış altı aylık bir çocukla yetmiş iki aylık bir çocuğun eğitiminin aynı öğretmenler tarafından verilmesinin uzmanlar tarafından doğru bulunmadığını hatırlatması üzerine Çelik, şunları söyledi:
“Eskiden 31 Aralık itibarıyla 72 ayını dolduranlar gidiyordu. Şimdi de 69 ayını dolduranlar gidiyor. 66 ay nerede? Eylül ayında 66 var. Peki daha öncekinde, 31 Aralık'ta 72 idi. Eylül'de 72 değil, 69'du. Demek ki 2 ay öne çekilmiş. Dolayısıyla 6 aylık bir aralık zaten yok.
İki ay öne çekilmiş bir öğrencinin eğitiminde sınıf öğretmenlerimizin bir zorluk çekeceğine de inanmıyorum. Sınıf öğretmenlerimiz gerektiğinde okul öncesi programı uygulayabilecek yetenekte ve yeterliliktedir.”
Otuz kişilik sınıf sayısı artırılacak
Yeni düzenlemeden kaynaklanacak öğrenci fazlalığından dolayı dersliğin olmayacağı ve beşinci sınıfı okutan öğretmenlerin boşa çıktığının iddia edildiğine de değinen Çelik, konuya ilişkin gerekli tedbirlerin alındığını söyledi.
Türkiye'nin sınıf mevcutlarından dert yanan bir ülke olduğunu hatırlatan Çelik, şunları kaydetti:
“Otuz kişilik derslikleri kendimize hedef olarak koymuştuk. İşte bir fırsat. Böyle bir öğretmen fazlalığı olacaksa, derslik başına düşen öğrenci sayısını otuzdan fazla yapmamak kaydıyla şube sayısını artırarak o öğretmenlerimizi de öğrencilerimizle buluşturacağız.”
İçerik ve teknoloji olarak 4 yılda tamamlanacak
Fatih'in 2002-2003'lü yıllardan itibaren üzerinde çalışılan akıllı sınıf oluşturma projesinin son aşaması olduğunu dile getiren Çelik, 2012 yılına kadar eğitim-öğretimde yüz bine yakın bilgisayar kullanılırken bu sayının bir milyona taşındığına dikkati çekti.
Her sınıfa akıllı tahta, beşinci ve dokuzuncu sınıflara ücretsiz tablet dağıtımının öngörüldüğünü hatırlatan Çelik, gelecek yıllarda eğitimin sadece sınıf duvarları arasında verilen bir süreç olmayacağını, öğrencilerin yaşamlarının bir parçası olacağını ifade etti.
Fatih projesindeki eğitim içeriğine ilişkin çalışmaların sürdüğünü anlatan Çelik, şöyle devam etti:
“Standartları belirlendi, 2011 yılında 17 ilde pilot olarak uygulandı, şu anda da özellikle ortaöğretimden başlayan 85 bin akıllı tahtanın dağıtımı, kurulumu bu eğitim öğretim yılına tamamlanmaya çalışılıyor. Biz projenin tamamlanmasıyla ilgili süreci 4 yıla yaydık. Niye 5. ve 9. sınıfta başlıyoruz? Önümüzdeki 4 yıl boyunca 5. ve 9. sınıflara vereceğiz. Yani 4 yılın sonunda hem içerik hem teknoloji olarak proje tamamlanmış olacak.”
Hürriyet