Medresetüzzehra Sempozyumu'na davet
”Said Nursi Eğitim Felsefesi ve Medresetüzzehra Sempozyumu”na çağrı
Risale Haber-Haber Merkezi
”Said Nursi Eğitim Felsefesi ve Medresetüzzehra Sempozyumu” 12-14 Ekim 2012 tarihleri arasında, Van Valiliği, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü, Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenecek.
Van Valisi, Sempozyum Onursal Başkanı Münir Karaloğlu, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü, Sempozyum Onursal Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Peyami Battal, Akademik Araştırmalar Vakfı, Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Aksoy davet mektubu ile katkı sunacaklara çağrıda bulundular.
Davet mektubu şöyle:
20. yüzyılın ülkemiz açısından bir arayışlar yüzyılı olduğu, bu arayışların eğitim alanında da devam ettiği malumunuzdur.
Yirminci yüzyılın başlarında Osmanlı eğitim kurumları değişen ve gelişen dünya şartlarını doğru okuyamamakta ve çağın ihtiyaçlarına cevap verememekteydi. Tanzimatla başlayan eğitimde modernleşme hamlesi, mektep-medrese-tekke üçgenindeki karşılıklı yabancılaşmayla bu üç kurumun kutuplaşmasına sebep olmuştu. Medreseliler, mekteplileri dinsizlikle, diğerleri de bunları cahillik ve taassupla suçlamaktaydılar. Mektep merkezli okullaşma, eğitim dilinin Türkçe olması sebebiyle, Doğu ve Güneydoğu’da eğitime erişimi de önemli ölçüde sınırlamıştı.
90 yıllık Cumhuriyet tarihinde de eğitim alanı tepeden modernleşme sürecinin en önemli mecralarından birini teşkil etti. Benimsenen pozitivist yaklaşımlar, yerli ve dini duyarlıkları zayflatırken, toplumla organik bağ içinde gelişen bir okumuş sınıfın ortaya çıkmasına da imkan vermedi. Eğitim sistemi, ne ekonomik ilerlemenin gerektirdiği kalifiye işgücünü besleyebildi, ne de daha sonra ortaya çıkan ideolojik kutuplaşmaların şiddete dönüşmesini engelleyebilecek sivil bir ahlak üretebildi. Cumhuriyet dönemi eğitim sistemi etnik, dini ve diğer tür bölünmeleri aşan, vatandaşlıkta birleştirici bir referans üretmekte başarısız oldu.
Yaşadığımız küresel çağda, “dijital kuşakların” ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir eğitim sistemine ihtiyaç var. 100 yıldan bu yana arayışında olduğumuz, hedefleriyle evrensel düşünceyi, amaçlarıyla yerelliği, bize özgü düşünceyi yansıtan eğitim modeli, tam burada yani Türkiye’de kendisine ulaşılmayı bekliyor. İşte bu model, bundan tam 100 yıl önce Van’da konuşulan ve İstanbul’da yankılanan yeni bir eğitim modeliydi.
Bu sade ve anlaşılır eğitim modelinin sahibi Bediüzzaman Said Nursi’ydi. Mektep merkezli modernleşme anlayışı karşısında, mektebi reddetmeden medreseyi ayağa kaldıran, ikisini de tekkenin irfanıyla buluşturan bu model, aslında yerli bir modernitenin nasıl üretilebileceğinin müşahhas bir beyanıydı. Şöyle diyordu Said Nursi: “Aklın nuru fünun-u medeniye (Medeniyeti meydana getiren fen bilimleri), kalbin ziyası ulum-u diniyedir (dini ilimlerdir). Bu ikisi birlikte okutulduğunda hakikat (bireysel ve toplumsal, evrensel yasalara ve psiko-sosyal gerçeklere uygunluk) tecelli eder. Ayrıştırıldığında birinden inkar diğerinden taassup çıkar.” Bediüzzaman Said Nursi bu modeli bir deneme okulu olarak “Medresetüzzehra” (Zehra Okulu) adını verdiği ve merkezi Van’da, iki şubesi de Bitlis ve Diyarbakır’da olmak üzere açmak istedi.
İlk defa 1907 yılında Sultan II.Abdulhamid’e aktarmak istediği teklifi, Sultan Reşad döneminde yansıma buldu. Araya giren savaşlar sebebiyle akim kalan mücadelesini 1922’de TBMM’de verdirdiği teklifle yeniledi. Büyük Millet Meclisine 163 mebusun imzası ile “Medresetüzzehra” kurulmasını içeren bir teklif verildi fakat kadük bırakılarak akamete uğratıldı. Cismen kurulması için verdiği mücadelenin bir nimeti olarak, Medresetüz-zehra projesi şekli bir okul olarak değil, 1925’te Burdur’dan başlayarak 1960 yılına değin devam eden sürgün ve hapishane hayatında, bu defa mana ve felsefe olarak Risale-i Nur eserleri olarak somutlaştı.
Ömrünü insanlığa ve özellikle bu vatandaki insanların mutluluğuna ve gelişmişliğine adayan Bediüzzaman Said Nursi’nin söz konusu Medresetüz-zehra okulu bağlamında eğitim felsefesini müzakere etmek için; Van Valiliği, 100.Yıl Üniversitesi, Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfı işbirliği ile Van’da bir sempozyum düzenlemiş bulunmaktayız.
Bu sempozyumda sunulması muhtemel tebliğlere, panellere, konuşmalara, posterlere konu olabilecek başlıklar Sempozyum konuları linkinde arz edilmiştir. Sizin bu sempozyuma, eğitim alanınızdaki birikiminiz ve tecrübenizle katılmanızdan onur duyacağımızı belirtmek isteriz. Seçtiğiniz konuya ilişkin olarak Risale-i Nur’dan seçilen konular/bölümlerle tarafınıza destek verilecektir. Bu Sempozyuma yapacağınız değerli katkılar için şimdiden teşekkür ediyoruz.