Meksika'da Risale-i Nur nasıl karşılandı?

Meksika'da Risale-i Nur nasıl karşılandı?

Meksika'ya giden Nur talebeleri karşılaştıkları ortamı ve yaptıkları faaliyetleri anlattı

Ömer Çelebi'nin haberi:

RİSALEHABER-Kur'an ve iman hizmeti için Meksika'ya giden Nur talebeleri karşılaştıkları ortamı ve yaptıkları faaliyetleri anlattı. Dini bilgilerin anlatılmasının büyük bir ihtiyaç olduğunu vurgulandığı mektupta, Risale-i Nur derslerinin de yapılmaya başlandığı açıklandı.
İşte Meksika hizmet mektubu...

Bismillahirrahmanirrahim

Kanatimizce, bugüne dek imhal edilmiş ve kısmen de unutulmuş Latin Dünyası ve hususan Meksika'dan bol selam eder; burada Risale-i Nur'ların intişarı ile bu mazlum halkın da Kur'ani ve İslami hakikatlar ile Nur'lanmaları ve saadet-i dareyne mazhar olabilmeleri için dualarınızı bekleriz.

25 milyonluk baskent Meksiko City'de 2 bin civarında; 120 milyonluk Meksika'da da 7 bin civarında Müslümanın bulunduğu ve bu müslümanlar arasında da 4-5 ayrı grup şeklinde (Selefiler, Vehhabiler, Şiiler ve Sunniler) ayrılıyorlar. Ciddi manada İslamiyeti ve İmani erkanların izahat ve isbatı şeklinde sual ve ihtiyaçlara cevap vermeyi hedef ittihaz eden bir cemaat olmadığından, yerli halk gibi Müslümanlar da Risale-i Nur ve hizmet tarzına kendi tabirleri ile "Bu millet dine aç" ifadesi mübalağa degil.

İnşaallah bizim de buraya vardığımızın üçüncü gününe kadar olan süre zarfında
"و امما بنعمة رببك فحددث" Ayeti celilince, Risale-i Nur hizmetinin mazhar olduğu bazı ihsanat-ı İlahiyeyi tezekkür edeceğiz.

Gelmeden sosyal medya vesilesi ile irtibatlı olduğumuz; yeni Müslüman olmuş Yusuf Carlos Abimiz bizleri havaalanından aldıktan sonra, kendi etraflarında oluşturulmuş ve haftasonları namaz ve siyer/fıkıh gibi sohbetler için kullandıkları Musalla tabir edilen, içinde pek mobilyası olmayan bir evde bizleri misafir ettiler.

Gece vardığımızın akabinde, sabah cuma namazının kılındığı ve sünni Müslimlerin geldiği Mescide vardık. Henüz Türkiye'de iken yine internet vesilesi ile tanıştığımiz, 4 yıldır Mexica'da olan Sakaryali abimiz ile cumada görüşmek üzere randevulaştık. Allah razı olsun, kendisi de "gelirseniz biz de unutmaya başladigimiz bazi manalari inşaallah yaşamaya baslarız" dedi. Hakikaten kendisi de çok memnun olup, hususi işlerini bırakarak araç noktasında ve diger ihtiyaçları karşılama noktasinda müşavirlik yaptığı gibi; 20 yildir burada yaşayan diğer bir abimiz ile taniştirdi. Bu abimiz de hem kendisi hem de 10 yaşındaki yarı Meksikalı oğlu Nurettin için çok sevindi. İlk derslerimiz de bu abilerimiz ile oldu. Bu abiler ile tanışmak da haddi zatinda buyuk bir mana olsa da asıl mubaşeretine vesile oldukları ve bizim de iştirakimizi temin ettikleri "Exposotory" denilen büyük ve bilindik bir sinemanın giriş katının tahsis edildiği İslami kitap ve fotograf sergisi oldu.

Burasi bizim için; hem bir neşri efkar ve hizmet meydani; hem İslamiyete merakli Hıristiyanlar; hem de Muslumanlara ulaşmamiz için -tabiri caiz ise- bizim için tertip edilmiş ve tarihi buna gore ayarlanmış bir fuar. Aynı zamanda herhangi bir ucreti olmaması ile birlikte inşaallah 23 Temmuz'a dek sürecek. Bizler de gelirken Elhamdulillah, İstanbul'daki abilerimiz vesilesiyle ve Ankara'dan aldigimiz 130 kg'a yakin kitap ve broşürleri getirmiş; fakat Musluman sayisini duyunca "bu kitaplar ihtiyacin fevkinde olabilir" diye düşünürken şimdiden; kitap ihtiyacimiz belirmeye başladi. Biz de bunları buradan nasil temin edebilir ve hatta bastirabiliriz diye düşünmeye başladık. Dua ediniz Cenab-ı Allah kitaplarin ulaştığı elleri layık ve okuyanlara da tesir ettirsin, Amin.

Getirilen İspanyolcalar basta olmak uzere, İngilizce ve Arapçalar da çok revaç görmekte olup; sadece 2 grup oldugumuzdan ve her ikimiz de (hem Selefi grup; hem de Risale-i Nur'lar) alakadarane gelenler ile alakadar olunup, ihtiyaçlarina muvafık kitaplar hediye edilmekte ve sadece merak edip, bunun için gelenler olduklarından sualler sorup, tatminkar cevaplar aldiklarini görunce husn-u istihsan ederek ihtiyaçlari olan kitaplari müştakane alarak, irtibat bilgilerimizi alip, kendileri de irtibat bilgilerini birakiyorlar.
Özellikle de Türkiye'den gönullu olarak sadece bunu bir vazife olarak kabul edip, İslamiyeti anlatma gayesiyle gerdiğimizi öğrenince Hıristiyanı da, Müslumanı da ve hatta ateisti de memnun olup, sualleri için irtibatı devam ettirme arzularını dile getiriyorlar. "Elhamdulillahi haza min Fadli Rabbi."

Acziyetimiz için de Cenab-ı Allah'ın Kudret tecellisi çok zahir görünüyor. Fakat düne göre yapilan hizmet her ne kadar muntazam görülse de henüz yapilmasi gereken ve ulaşılmasi lazim gelen milyonlar var. Dualarinizi ve dualarimizi beklemekteler.

Ayrica misafir olarak kalmakta oldugumuz mescidin dün sohbetlerine -siyer- iştirak ettik. Kendileri de bizim gibi dönerli bir şekilde ders yapmakta; büyük çoğunluğu yeni Müslüman gerisi de Hıristiyan veya inşaallah yeni hidayet nasip olacak bir cemaat olup; derslerinin akabinde once kendilerini boyle bir ortamda muhafaza etmeye çalışıp, İslamı ögrenmek için ev tutmalari ve vakit ayirarak bir araya gelip 15-20 kişilik ders halkaları oluşturduklarindan tebrik ettik. Fakat hemen akabinden Türkiye'yi nazara vererek; Risale-i Nur ve hizmet tarzımızı anlattık. Kendilerinin de çok hoşlarına gitmek ile beraber inşaallah haftaya dersin bir saati de Risale-i Nur'lardan olacak. Hepsine ayrılmadan kitaplar verildi. Hatta bir kaçı, "buraya gelemeyen arkadaşlarimiz da var onlara kitap goturursek olur mu?" diye arz-ı ihtiyac ettiler. Dersi yapan imam da "herseyden once Türkiye'den bu mana için kalkip gelen sizleri tebrik ediyorum" dedikten sonra, "biz buradaki Müslumanlar hem İspanyolca, hem de diger dillerdeki tüm kitaplara karşı buyuk bir ihtiyaç içindeyiz. Eger gonderirseniz, ben bizzat ulaştıracağım" dedi. Hizmet tarzimizi ve Risale-i Nur'larin mahiyetini dinlemeye ve Arapça ile İspanyolca cemaate tercumeye başladi. Biz de kendisi ile hususi istişare etmek uzere randevu verdik, inşaallah, tekrar goruşerek beraber veya ayri neler yapilabilir diye goruşecegiz. Gelecek pazardan önce ayrica mescitte cumada tanıştığımiz, Mısırlı, Cezayirli ve buranın yerli Müslümanlari bu gaye ile Meksika'ya gelen bu heyetimizi ve Risale-i Nur'lari hüsn-ü istihsan ederek; "beraber ne yapmamiz gerekiyorsa haziriz. Çünkü buradaki Hristiyanlar da Müslümanlar da dine aç" diyorlar.

Zaten gorüştüğümuz Hıristiyanlarin buyuk çoğunluğu "Bizim Allah ile sorunumuz yok, kilise ile var" (We have no problem with God, our problem is with Church) diyerek; durumu betimliyorlar.
 
Henuz, bizi kuzey sınırında Rosarita'dan ve Güneyde Müsluman olmaya baslayan koylerde-oralarin imamlari ve İstanbul'dan bizi irtibatlandirdiklari Meksikalıları ziyaret edemedik. Elhamdulillah yoğun bir faaliyet 3 gündür devam ettiginden dördümüz de kahvaltidan başka; günde artık üç öğün değilde; üç günde bir öğüne düştü. Elhamdulillah bu faaliyetteki lezzet ve akabindeki yorgunluk; ne mobilyasiz dershaneyi (inşaallah); ne de unutulan öğünleri hatirlamaya vakit vermiyor. İnşaallah, Cenab-ı Hakk kabul ederde muessir olmuş olur, yapilan faaliyetler. İnşaallah vakit bulabilirsek ziyaretlerimiz ve oralarada -yeteri kadar- kalırsa kitap ulaştırırız. Burasi başkent, İslam ve imanı anlatan kitaplara ulaşamıyorlarsa, güney ve kuzey muhakkak daha çok ihtiyaç hissetmektedirler. 

Müessir dualarınızı beklemekte;
Kardeşleriniz:
Selam ve Dua ile