Bundan 15-20 yıl öncesine kadar gerek iş ve sosyal hayatımız gerekse eğitim ve öğretimimiz ile ilgili hemen hemen her türlü bilgiye daha çok basılı yayın olan kitaplar, dergiler, gazeteler, ansiklopedilerden araştırarak ulaşırdık. Diğer haber ve bilgi kaynaklarımız ise radyodan gelen ses ile kare bir kutunun içine sığdırılan televizyondu.

İnsan fıtratı gereği merak üzerine yaratılmış bir varlık olması sebebiyle eski çağlardan günümüze kadar hep doğru bilginin peşinde koşmuştur. Bizler de bazen günlük ihtiyaçlardan kaynaklı kafamıza takılan bilimsel, dini, tarihi birçok soruyu merak eder ve cevabını araştırırız.

Özellikle teknolojinin hızlı bir şekilde ilerlediği, 3g, 4.5g ve 5g teknolojilerin çokça konuşulduğu, sosyal medyanın popüler olduğu bu zamanda bilgiye, belgeye, kitaplara ve her türlü haber kaynaklarına ulaşım imkânı daha da kolay hale geldi.

Peki internet sitelerinde ve sosyal medyada yer alan bilgilerin ve haberlerin ne kadarı doğru, tarafsız ve güvenilir?

Maalesef bunu bilemiyoruz.

İnternet ortamındaki bilgi kirliliği bu kadar net bir şekilde ortadayken mensubu olduğumuz İslamiyet'e ait güvenilir ve doğru bilgilere nasıl ulaşacağız?

Bundan dolayı internet sitelerinde veya kitaplardan dinimiz ile ilgili bir konu araştırırken araştırma yapmış olduğumuz internet sitelerini ve kitapları iyi seçmeliyiz.

İnternet ortamında kaynağı belli olmayan ve şüphe duyduğumuz her türlü dini bilgiyi ilk önce yüce kitabımız olan Kur’an-ı Kerim ve daha sonra ise Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) sünnetine uygun olup olmadığına bakmamız gerekir.

Bu dijital çağda tehlikeli diğer bir durum ise sosyal medya üzerinden yayılan bilgi kirliliğidir.

Hepimiz günlük yaşamımızda sosyal medyayı çeşitli sebeplerden dolayı kullanıyoruz. Sosyal medya platformları üzerinde bir günde milyarlarca fotoğraf, video ve yazı paylaşılmaktadır. Bu sosyal medya platformlarda paylaşılan her türlü bilgi doğruluğu araştırılmadan kabul edilmemeli ve paylaşılmamalıdır.

Çünkü paylaşılan her türlü yanlış bilgi veya belge daha da tehlikeli bir hale gelerek telafisi zor bir bilgi kirliliğinin de sürecini başlatmaktadır.

Sosyal medya platformlarında takip etmiş olduğumuz hesapları, sayfaları, kanalları ve gönderileri kontrol süzgecinden geçirmeliyiz. Çoğu zaman masumane görünen bazı yanlış ve yalan bilgi içeren paylaşımların sebep olduğu tahribatlar çok daha büyük olabilmektedir.

Kirli elbiseyi bedenden atmak kolaydır ama kirli bilgiyi beyinden atmak daha zordur.

Kalın sağlıcakla...