Günümüz dünyasında gelişen ve dönüşen teknolojiyle birlikte çevremizde birçok hadiseler meydana gelmektedir. Bu gelişen hadiseler, değişimler ve oluşumlar beraberinde birçok yeni kavramları ortaya çıkarmaktadır. İnsanların birbiriyle iletişimde kalması, etkileşimde olması ve topluluk halinde bir arada yaşaması fıtri bir olaydır.

İnsanlar sosyal yaşamlarında yaşamış oldukları olaylar sebebiyle kendileri için önemsiz gözüken ama toplumdaki diğer insanlar için çok önemli olan birçok davranış sergiliyorlar. Bu sergiledikleri davranışlar kimi zaman ahlaki, etik ve değerli olabiliyorken kimi zaman ise içi boşaltılmış, anlamsızlaştırılmış, ahlak çerçevesi içerisinde yer almayan ve etik olmayan davranışlar olabiliyor.

Ortaya koymuş olduğumuz olumsuz davranışlar, sözler ve düşünceler çevremizde büyük bir manevi kirliliğe sebep olmaktadır. Bu manevi kirlilik ise dilden dile ve davranışlarla başka insanlara da bulaşmaktadır. Artan bu kirliliğin içinde temiz kalmak ise çok zordur.

Kirlilik sebebiyle ortaya konulan davranışlar yüzünden kültürlerimiz, geleneklerimiz, milli değerlerimiz ve dini değerlerimiz her geçen gün daha da yozlaşmaktadır. Çevremizde görmüş olduğumuz hemen hemen çoğu gencimiz yeni dünyanın manevi kirliliği içerisinde çırpınmaktadır.

Toplumun en küçük sosyal birimi olan aile kavramının içi yaşanan bu manevi kirlilik sebebiyle boşalmış bir haldedir. Bireyselciliğin ve yalnız yaşamanın ön plana çıkarıldığı bu dönemde aile içi manevi kirlilikler de kendini ifşa etmektedir. Toplumdaki bu önemli yapı taşını her ne pahasına olursa olsun çevremizi saran bu kirliliğe karşı korumak gerekir.

İnsan üzerinde oluşan maddi kirleri temizlemek çok kolaydır. Bu kirleri herhangi bir temizlik aracıyla çok kolay bir şekilde temizleyebiliriz ancak insanın iç dünyasında oluşan manevi kirleri temizlemek çok zordur. Manevi kirleri temizlemek için birçok faktörün, disiplinin ve ahlaki değerin devreye girmesi gerekmektedir.

Yüzyıllardır insanlar fıtratları gereği hep bir toplum halinde sosyalleşerek ve etkileşimde bulunarak yaşamışlardır. Bu özellikleriyle insanı diğer varlıklardan ayran en önemli etmen sosyal bir varlık olmasıdır. Günümüz dünyasında ise sosyalleşme adı altında ortaya çıkan birçok teknolojik gelişme maalesef insanı daha da yalnızlaştırarak bir kutu içerisine hapsetmiştir. Bu kutunun içinde yer alan her türlü davranış biçimi onu biraz daha aile kavramından uzaklaştırmıştır.

Hayatımızın her evresinde sergilemiş olduğumuz davranışlarımız bizlerin birer yansımasıdır. Bu yansımamız çevremizdeki insanların bizleri olumlu veya olumsuz bir şekilde anlamaları için en önemli göstergedir. Eğer ki kalbimiz ve ruhumuz manevi anlamda bir kirlilik içerisine girmişse davranışlarımız da çevremizdeki diğer insanlara kirli olarak yansıyacaktır.

Şimdi gelin büyük küçük demeden anne baba arkadaş eş dost hep beraber ortaya koymuş olduğumuz hal ve hareketlerimizi, duygularımızı gözden geçirip, aklımızla tartarak yeniden değerlendirelim. Bizler kirlilik içerisinde temiz kalabilmiş miyiz? Eğer biz de bu kirliliği içerisinde yer alıyorsak ki öyle. Çok vakit kaybetmeden bir an önce temizliğe başlamalıyız.

Biz temizliğe kendimizden başlarsak içimizde, dışımızda çok daha temiz olacaktır.

Kalın sağlıcakla,

Vesselam.