Minarelerin alemleri ondan soruluyor

Minarelerin alemleri ondan soruluyor

Gaziantepli 75 yaşındaki bakırcının yaptığı alemler, Türkiye’nin yanı sıra Suriye ve Ürdün’deki camilerin minarelerini süslüyor

Bakırcı ustası Yaşar Kervancıoğlu, 69 yıldır yaptığı mesleğinden kopamadığını belirterek, ‘’Bakırcılık kolay vazgeçilecek bir sevda değil’’ dedi.

Bakırı işleyerek hazırladığı alemlerin, minare, kubbe ve sancak direklerine takıldığını ve ‘’İslâmiyetin simgesi’’ olduğunu vurgulayan Kervancıoğlu, şöyle konuştu:

“Bir zamanlar Gaziantep’te çok sayıda alem yapan vardı. Bugün Gaziantep’te bu işi yapan bir ben kaldım. Türkiye’de de el emeği harcayarak bu işi yapanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Çünkü artık alemler el emeği ile değil döküm tekniğiyle seri biçimde üretiliyor.’’ Bakırcılık mesleğine 6 yaşındayken babasının yanında çırak olarak başladığını ve zamanla ustalaştığını ifade eden Kervancıoğlu, yüz yıllardır bakırcılığı meslek seçmiş bir ailenin bu mesleği sürdüren son ferdi olduğunu ifade etti.

Kervancıoğlu, alem yaparak para kazanmanın yanı sıra camilerin minare ve kubbelerinin süslenmesinde payının olması dolayısıyla manevî haz da yaşadığını belirterek, ‘’Türkiye’de değişik illerdeki camiler için âlem yaptım. Yaptığım alemler Suriye ve Ürdün’deki bazı camilerin minarelerini de süslüyor’’ diye konuştu.

Her bakırcının alem yapamayacağını, âlem yapmanın ayrı bir beceri gerektirdiğini ifade eden Kervancıoğlu, alem yapmada ortaya koyduğu beceriden dolayı tanınmasının kendisini mutlu ettiğini ifade etti. Alem yapmanın zor olduğunu, dikkat ve beceri istediğini dile getiren Kervancıoğlu, şunları anlattı: ‘’Öncelikle kullanılacak malzemenin çok iyi seçilmesi ve emeğin esirgenmemesi gerekir. Bir minarenin tepesine yerleştirilen alemin, bir daha değiştirme şansı olmadığı için dayanıklı olması gerekir. Ayrıca, işin bir de manevî yönü var. Usta alemi yaparken hayal gücünü de çok iyi kullanarak değişik motifler işleyebilmeli. Elbette çok daha önemlisi yaptığı işten keyif almalı. Alem sac ve pirinçten de yapılabilir, ama bakırdan vazgeçmemek gerekir.’’

Kervancıoğlu, yaptığı alemlerin fiyatının 60 lira ile 5 bin lira arasında değiştiğini bildirdi. Ömrünü çekiç sesleri arasında geçirdiğini ve çekiç sesinin kendisine ‘’ninni’’ gibi geldiğini ifade eden Kervancıoğlu, çok istemesine karşın mesleğini çocuklarından birine miras bırakma arzusunu gerçekleştiremediğini, çocuklarının başka işlerle uğraştığını bildirdi.
Yeni Asya