Hüseyin EREN
Muhatabiyet çeşnisi
Yakın zamanda yakın sayılacak çevremde Kur’an’a muhatap olma şekillerine şahit oldum. İçerik değişmese de hepsi ayrı bir muhatabiyet içeriyordu; okuyan insan, okunan Kur’an’dı. Belki de Kur’an insanı okuyor, insan da ondan Kur’an’ı okuyordu. Kur’an ile kalp, karşılıklı birbirine bakan ayna değil mi?
Biri bir haber üzerine çıktığı okuma yolculuğundan hafız olarak döndü. Kırkın üzerinde yaş ile içinde yaş ve kuru her şey olan Kur’an’ı beş yıl gibi bir sürede hıfzetti. Azim, gayret, sebat ve gelen inayet... İnayet imdada yetişmeseydi hafız olmak mümkün müydü? İhlas ve gayretle Rahmet kapısı çalınmasaydı hafiziyet tecellisi inayetle kendini gösterir miydi? Zamanım yok, işim çok bunlar ne gibi sözler?
Bir diğeri altı yıl gibi okuma süresi sonunda mana yüklü donanımla döndü. Kelime, ayet okumalarını aklına, kalbine nakşetti. Gözünde, gönlünde, yüzünde okumanın eseri nuraniyet, tebessüm ve sekine belirdi. Boş ve boşa konuşmuyor; hayatı, hadiseleri kelam-ı ezeli ile anlamlandırıyor, o pencereden bakıyor; güzel görüyor, güzel düşünüyor, hakiki lezzet alıyor. Ziyaretine gitmek zevk, sohbeti sürur veriyor.
Bir diğeri çok ve değişik kitap okuyor. Sonrasında Kur’an meali okumaya yoğunlaştı. En zevk aldığı, en etkilendiği meal okuma olduğunu söylüyor. Gölgesinden bu kadar etkilendiğine göre bir de aslından okusa kim bilir ne kadar yüce hikmetler devşirecek? Asıla, öze, özgünlüğe, özgürlüğe giden okumada buluşması duasıyla…
Bir başkası da doğrudan Kur’an’ı az okusa da Kur’an’ı anlama yolunda değişik kitaplar okuyor, mealler takip ediyor. Afaktan enfüse yolculuk…
Bir başka talebe adayı da iş yerinin bir odasını mescide cevirmiş. Kur’an ve Risale haricinde kitap yok. Yoğun Risale okumalarını akşam sohbetleri ile süslüyor, namaz dersleri ile ziynetlendiriyor. Kur’an’ı anlama okulu Risale-i Nurları okumakla Kur’an talebesi olma yolunda ilerliyor. Zaten Nur Risaleleri takipçilerini Kur’an’a müdakkikane muhatap olma liyakatine kazandırmıyor mu? İki haftadan, iki aya, iki yıla, yirmi yıla, bazen bir ömürde ancak alınıyor bu diploma. Bu kapıya kim gelmiş de boş dönmüş?
Bu misallerden hangisi olmak istersiniz? Belki hiç biri, belki yepyeni bir okuma şekli seçmek dilersiniz, belki de hepsini sentezlemeyi düşünürsünüz. Önce okumayı seçmek, sonra az da olsa devamlılığı tercih etmek, sebatı bırakmamak ve inayeti beklemek.
İlk emir “oku”, durmak zamanı mı?
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.