1931 Konya doğumlu olan Muhsin ağabey, 2019 yılında Almanya'da vefat etmişti.

Muhsin ağabeyin Bediüzzaman Hazretleriyle bir çok hatırası vardı. İşte onlardan bir demet:

UNUTAMADIĞIM, ASLA UNUTAMAYACAĞIM ANLAR

"Unutamadığım, asla unutamayacağım anlar Üstadımla birlikte geçen anlardı. Hele birgün Afyon'da mahkemede koridorda bekliyorduk. Üstadım başını omzuma dayamıştı. İşte o günün, o anın lezzetini unutamam. Hayatımın bundan daha mes'ut bir hatırasını hatırlamıyorum."

ŞEFKAT DERSİNİ ANNEMDEN, HİKMET VE NİZAM DERSİNİ BABAMDAN ALDIM

Risale-i Nur mesleğinin dört esasından birisi de şefkat oluşu itibariyle Üstad, "Ben şefkat dersini çocukluğumda annemden aldım. Hikmet intizam ve nizam dersini de rahmetli babam Mirza'dan aldım" diye buyuruyordu.

MEDRESELERİN VE MABEDLERİN HARABE HALİNE ÇOK ÜZÜLMÜŞ VE DERTLENMİŞTİ

"1953 senesinde Beyazid'de Marmara Palas Otelinde bir kaç gün kalmıştı. Otelin penceresinden bakarken, derin bir tefekküre dalmıştı. Medreselerin ve mabedlerin harabe haline çok üzülmüş ve dertlenmişti. Eski medreselerin canlı olduğu günleri, "binlerce medrese talebesinin girip çıktığı günleri hatırladım" diye hasretle bahsetti.

HAYIR SEN ORAYA GİTMEYECEKSİN SUNGUR GİDECEK

Tarihçe-i Hayat'taki, Tiflis'te Şeyh Sanan Tepesinde Rus polisiyle aralarında geçen konuşma bahsolundu.

Benim içimden, oralara gitmeyi çok arzu ediyordum. Bu arzumu Üstad hissetti. Bana hemen cevap verdi:

"Hayır sen oraya gitmeyeceksin. Seni Tiflis'e göndermeyeceğim. Oraya Sungur gidecek. Sungur'u göndereceğim. Sungur, Tiflis'e gidip benim medresemi açacak!'

SİZ DE HAFIZSINIZ BİZ DE HAFIZIZ

"Hafızlar bazen grup halinde gelip, Üstadı ziyaret ediyorlardı. Hafızlara hafızlığın ehemmiyetinden bahsediyordu:

"Siz de hafızsınız biz de hafızız. Biz Kur'ân-ı Kerimin mânâsını, siz de lafzını muhafaza ediyorsunuz' diyordu.