Said ÖZADALI
Müsbet hareket: Kelimeler ve niyetler
Hususi dünyamızda meydana gelen manaları kelimelere yükleyerek beyaz kağıda nakşederiz. Böylelikle bir meselei mühimme hakkındaki kanaatimizi diğer şahıslara ulaştırmış oluruz. Ancak kelimeler bazen aciz kalır veya bizler maksadımızı tam manasıyla kelimelere yükleyemeyiz.
Kelimeler bizden ayrıldıktan sonra, bizim yüklediğimiz mana ve niyetimizden çok muhatabımızın veya kamuoyunun kalıplarına göre şekil alırlar. Bunun içinde bazen hiç haketmediğimiz tepkilerle karşılaşırız. Özellikle şahıslar ve şahısların yaptıkları ile ilgili değerlendirmelerimizde "ölçü ne olmalı" sorusuna açıklık getirmemiz lazım.
"Şeriat zahire bakar" kaidesi bizim için ölçü olmalı... Bizler insanları niyetlerine göre veya insanların şahsiyetlerini değil belki yaptıkları işleri değerlendirebiliriz. Genelleme yapmanın caiz olmadığı kanaatindeyim.
Meseleyı biraz daha açacak olursak; sıfatlardan tevellüd eden fiiller insafla değerlendirilmeli, doğruyu bulmak namına müzakere masasına yatırılmalıdır. Ve bunda da hüsnü zann esas olmalı. Nasılki bir şahsın günahından dolayı veya işlediği yalnış bir hareketinden dolayı bir başka akrabası veya yakınını suçlayamıyorsak aynı şekilde insanlarda bulunan sıfatlar da mustakil ele alınmalı, yapılan iş veya işlenen fiil de hangi sıfatla ilgiliyse o sıfat değerlendirmeye tabi tutulmalı. Diğer masum sıfatlara teşmil edilmemeli. Hele hele bir arkadaşımızı bugün bize göre bir yanlışından dolayı bütün geçmişini suçlamak, yok saymak insaf ölçüsüne sığmaz.
Cenab-ı Hakk'ın yanında ameller niyete göre değerlendirilir. Ya mükafat veya mücazat verilir. Ama biz insanların böyle bir hakkımız yok. Zira niyetlere muttali olamıyoruz. Biz hiç kimseyi niyetinden dolayı yargılayamayız. Niyet amele döküldükten sonra Şer'i Şerifin ölçüleriyle tartarız. Bize göre doğruysa kabul ederiz, bize göre yalnışsa sadece o ameli reddederiz. Ameli işleyeni değil. Yani beğenmediğimiz fiili reddeder faili muhabbetle bağrımıza basarız.
Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de mealen şöyle buyuruyor: "De ki; çalışınız, sizin amelinizi, işinizi Allah görecek, Resulullah ve muminler görecek."
Burada bütün kardeşlerime bir çağrıda bulunuyorum: Meselelerimizi tartışalım derken birbirimizi tartışmaya kalkışmıyalım. Özellikle yorumlarda buna dikkat edelim. Nezih ve güzel bir üslubun kimseye bir zararı olmayacaktır.
Risale-i Nur Talebeleri yorumcusu ve okuyucusuyla yeryüzünün en güzel üslubuna sahip. Henüz yıpranmamış ve Kur'anî uslub olduğundan şek ve şüphe etmediğimiz Risale-i Nur üslubunu ihtiyar etmişlerdir. Bu üslubu inşaallah kendi tabiatımız haline getirmeye azmu cezmu kast eyledik.
Ya Rab! Günahlarımızı affet bizi kendine kul kabul et emaneti kabzetmek zamanına kadar emanette emin kıl Âmin velhamdülillahi Rabbil Alemin.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.