Müslüman bir kızın/kadının ahlakı nasıl olmalıdır?
Müslüman bir kızın/kadının ahlakı nasıl olmalıdır, nasıl davranmalıdır?
İslam’ın, hayatın çeşitli alanlarında kadınının nasıl davranması gerektiğine yönelik kuralları, ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerle belirlenmiş; kadının, anne-baba, akraba, eş, çocuk, komşu, kardeş, arkadaş ve yaşadığı toplumla olan bütün ilişkilerinde ideal davranış biçiminin ne olduğu genel hatlarıyla çizilmiştir.
Öncelikle İslam, önyargıların aksine, kadını sadece evde oturan bir ev hanımı, çocuk bakıcısı ve ev işlerini evirip-çeviren bir düzenleyici olarak görmez. Kadını aynı zamanda, nesilleri eğitip şekillendiren bir eğitimci, bir davetin öncüsü ve hayatın çeşitli alanlarında toplumun bilinçlenme ve kalkınmasının temel unsuru olarak kabul etmektedir. Yani kadın, ailenin ve bütün bir toplumun diğer yarısı, diğer unsurudur. Hatta en önemli direğidir.
Aslında kadın ve erkek ayırmadan her insanda bulunması gereken erdemler vardır. Bu nedenle konuya kadın-erkek ayırımı yapmadan genel olarak bakmak gerekir.
Bununla beraber, kadının kul olarak Rabbine, ümmete olarak Peygamberine, varlık olarak bütün varlıklara, kız çocuğu olarak anne-babasına, eş olarak kocasına, anne olarak çocuklarına, komşu olarak diğer komşu kadınlara, teyze ve hala olarak yeğenlerine, insan olarak topluma.. karşı görev ve sorumlulukları vardır. Konuya bu açıdan bakınca sorunun cevabının bir kitap hacminde olması gerektiği açıktır.
Özetle Müslüman kız/kadın:
Allah’a ve ahiret gününe iman eder. Dünyanın fitnelerine ve şeytanın hilelerine karşı dikkatlidir. Rabbi’ne ibadet eder, emirlerini yerine getirir, yasaklarından kaçınır. Allah’a tam bir teslimiyet içindedir. Rabbi’ne çokça tövbe eder; hata, ihmal ve kusurlarından dolayı bağışlanmasını niyaz eder.
Aile fertlerine karşı sorumluluğunun bilincindedir. Yaptığı her işte Allah’ın rızasını gözetir. Gücü oranında iyiliği emreder, kötülükten alıkoyar.
Kendine karşı görevlerinin bilincindedir. İnsanın akıl, ruh ve bedenden meydana geldiğini ve her birinin kendilerine özgü yapıları ve ihtiyaçları bulunduğunun farkındadır. Bunlar arasındaki dengeye özen gösterir; birine önem verip diğerlerini ihmal etmez. Bu hususta da Allah’ın Kitab’ını, Peygamberinin sünnetini ve büyük zatların yaşantısını kendine rehber edinir.
İsraf, aşırılık ve kibre kaçmaksızın giyimine özen gösterir. Allah’ın mükerrem kılıp, meleklerinin secde etmesini emrettiği, gökler ve yerdekileri hizmetine amade kıldığı insana yakışır özeni, iç aleminde de gösterir.
Anne-babasına iyilik ve ihsanda bulunur. Onların kıymetlerini bilir, değer verir. Onlara karşı isyankar bir evlat olmamaya dikkat eder.
Kocasına karşı olgun, sevecen ve cana yakın bir eş olur. Kocasının hoşnutluğunu kazanmaya çalışır. Onun ailesine karşı saygılı olmaya, iyilik ve ihsanda bulunmaya gayret eder. Kocasının sırrını saklar. İyilik, takva ve salih amel işlemede ona yardımcı olur. Onun gönlünü doldurur, ona mutluluk ve huzur verir.
Çocuklarına karşı son derece şefkatli bir annedir. Onların eğitimine yönelik sorumluluğunun farkındadır. Çocuklarına karşı duyduğu sevgi, şefkat ve merhameti onlara hissettirir. Gerektiğinde çocuklarını uyarmaktan, yanlışlarını düzeltmekten geri kalmaz. Böylece gönüllerine güzel ahlakı yerleştirir, onları hayırlı ve şerefli işlere yönlendirerek güzel bir eğitim ile yetiştirmeye çalışır.
Akraba ve yakınları ile aralarındaki sevgi bağını devam ettirir. Komşularına iyilik ve ihsanda bulunur. Onların hal ve durumları ile yakından ilgilenir. Komşuluk hakkını bilir ve gözetir.
Kardeş ve arkadaşları ile ilişkileri “Allah için sevmek” esasına dayalıdır. Bu ise insanın hayatındaki en yüce, en temiz sevgidir. Zira, her türlü menfaat ve şüpheden uzak bir sevgidir. Bu esas üzerine kurulan ilişki, temizlik ve saflığını Kur’an ve Sünnet’in ışığından alır.
Bu yüzden müslüman kadın, kardeşleri ile olan ilişkilerinde dürüst, samimi ve hoşgörülüdür. Bu kardeşlik bağının devam etmesine özen gösterir. Onlarla ilişkilerini kesmez, tartışarak ve sürtüşmeye girerek duygularını incitmez. Mümkün olan hiçbir iyiliği onlardan esirgemez. Onları daima tebessümle, güler yüzle karşılar. Sosyal ilişkileri çok ileri seviyededir. Bu sosyalliğini, dininin esaslarından ve karşılıklı ilişkiler fıkhının üstün ahlaka ilişkin hükümlerden almıştır.
Ayrıca, Müslüman kız/kadın:
Güzel ahlaklıdır. Bütün insanlara karşı doğru sözlü ve dürüsttür.
Hile yapmaz, aldatmaz, ihanet etmez. Yalancı şahitlikte bulunmaz.
Nasihat eder. Hayra öncülük eder. Sözünde durur. Haya sahibidir. İffetlidir.
Kendisini ilgilendirmeyen işlere karışmaz. İnsanların mahrem meselelerini araştırmaz.
Gösterişten uzaktır. Her durumda adaleti gözetir. Zulmetmez. Sevmediği insanlara karşı da insaflıdır. Hiçbir insanın başına gelen kötülüğe sevinmez.
Kötü zanda bulunmaz. Gıybet ve koğuculuk yapmaz. Sövmez ve çirkin söz söylemez. Kimseyle alay etmez.
İnsanlara karşı yumuşak ve merhametlidir. Zor durumda olana yardımcı olur. Cömerttir. Yaptığı iyilikleri başa kakmaz. Zorluk değil kolaylık gösterir.
Kıskançlık yapmaz. Yapmacık söz ve davranışlardan kaçınır. Güler yüzlüdür. Büyüklük taslamaz, alçak gönüllüdür. Boş işlerle uğraşmaz.
Hastayı ziyaret eder. İnsanların dertleriyle yakından ilgilidir. Başkalarını kendine tercih eder. Yapılan iyiliğe değer verir ve teşekkür eder.
Örf ve adetlerini İslamî ölçülere uydurur. Büyüklere ve faziletli insanlara saygı gösterir. Kadınlara uygun olan işleri tercih eder. Erkeklere benzemeye çalışmaz.
Hakk’a çağırır. Davetinde nazik ve hikmet sahibidir. Saliha kadınlarla birarada bulunur.
İffetli, hayalı ve edep yerlerini korur. Sadece bedenini değil, gözlerini, kulaklarını haramdan koruduğu gibi, aklını, kalbini, niyetini de her türlü haramdan korur.
Sabırlı ve ümitvardır. Allah’ın rahmetinden asla ümidini kesmez.
Dini ve ilmi alanda bilgilidir. Faydasına ve zararına olan şeyleri öğrenir ve ona göre hareket eder.
Ağırbaşlı ve saygılıdır.
Fıtridir, doğaldır, olduğu gibi görünür, göründüğü gibi de olur.
Mühim ve tehlikeli vazifelerde asla sarsılmaz, gevşeklik göstermez. Allah’a itimat eder.
Beden ve ruh temizliğine önem verir ve buna uygun yaşar.
Kumarcı, içkici, düzenci, oyuncu, aldatıcı, dalkavuk ve hilekar değildir.
Bilmediği bir şey hakkında hüküm vermez.
Her nerede olursa olsun, hatta kendi aleyhine de olsa, hak ve adaletten ayrılmaz.
Düşmanlarına karşı da adaleti ve insafı bırakmaz, onların düşmanlıkları dolayısıyla adaleti çiğnemez.
İsraf ve cimrilikten sakınır.
Ne eliyle ne diliyle hiçbir kimseyi incitmez.
Varlık zamanında da, darlık zamanında da başkalarına elinden geldiği kadar yardımda bulunur.
Bir kötülük işlemek ister veya bir haksızlık yapacak olursa, hemen
Allah’ı hatırlayarak O’ndan af ve mağfiret diler, yaptığına pişman olur.
Kim söylerse söylesin, hakkı kabul eder, ilim ve hüneri, hikmet ve hakikati nerede bulursa alır ve bunda taassup göstermez.
Tembel değildir. Dünya için hiç ölmeyecekmiş gibi çalışır, yarın ölecekmiş gibi de ahrete hazırlanır;her iki vazifesini eksiksiz yapar.
Allah ve peygamber sevgisini her şeyden üstün tutar. Allah sevgisi ve Allah korkusu onun bütün vücudunu kaplar.
Her ne suretle olursa olsun, şüpheli şeylerden sakınır.
En büyük gayesi, hakiki bir Müslüman olmaya çalışmak, Müslümanlığın tayin ve telkin eylediği faziletleri yaşamak-yaşatmak ve bu suretle bütün insanlara örnek olmaktır...
İşte İslam’ın, hidayetiyle şekillendirdiği ve gönlünü hikmetle yoğurup, basiretini aydınlattığı müslüman kadının şahsiyetinden bazı örnekler bunlardır.
Günümüz İslam coğrafyasının pek çok yerinde kadının, İslam’ın öngördüğü yüksek seviyenin altında olmasının temel nedeni, dinlerinden uzaklaşmaları, cahiliye bataklıklarında bocalamaları ve İslam dışı unsurların peşine takılmalarıdır. Eğer müslümanlar, fikri ve manevi kaynaklarına dönüp, kana kana o kaynaktan içebilseler ve kendilerine asalet ve üstünlük kazandıran hikmetle azıklanabilselerdi, bugünkünden çok daha farklı bir durumda olacaklardı.
İslam alemine yönelik saldırılar, özellikle kadının şahsiyetini hedef almıştır. Bu saldırılar, müslüman kadının üzerinden fazilet elbisesini çıkarmaya; bunun yerine onu görünüm, düşünce ve hayat tarzı olarak yabancılaştırmaya çalışmaktadır. Bu uğurda çok yoğun ve sistemli baskı uygulanmaktadır. Ancak, İslam’a yabancılaştırma çabaları, dinini kavramış, bilgili, şuurlu müslüman kadının karşısında başarısız olmaya mahkumdur.
Sorularla İslamiyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.