Muvaffakiyet yerine ruhsuz bir kelime olarak “başarı”yı ikame etmek ve takas yapmak “muvaffakiyet” kavramına haksızlıktır. Muvaffakiyet üzerinde düşünürsek, bir insanın uygun, makul ve standardı olan bir iş ve amelde netice almasıdır. Başarı, sonuç endeksli iken, muvaffakiyet, uygunluk, süreç ve işin hakkını hak sahibine verme gibi geniş bir yelpazede rızaya talip bir hak ölçüsünü esas alır.

 

Muvaffak olmak isteyen adam, evvela Adetullah'a uygun/muvafık hareket etmeli. Hem Kur'an hem de kainat kitabı üzerinden kaideler bütünlüğüne tevafuk eden/muvafık düşen hareketlere göre yol haritasını çizmeli.

 

Muvaffakiyet, kalabalıkların teveccühü ile gelmiyor, çok çalışmakla da olmuyor, fazla akıl yürütmeyle de sonuca gidilmiyor, kainattaki ekolojinin bir bütün olarak tecellisi ile muvaffak olunuyor. Yani, niyet safiyeti, teşebbüs hakkı, tevfik şartı, rıza teslimiyeti ile mümkün oluyor. Ve muvaffakiyeti Allah takdir eder, biz sadece vesileyiz, hatta sebeplerin en zayıf halkasıyız. 

Dünyada yaşadığımız için sebepleri "olmazsa olmaz" görüyoruz, ama sebepler bir araya geldiğinde "mesebbebatı" teşkil edemiyorlar. "Müsebbibül esbab" olan ilahi tercih/takdir ile netice  hasıl oluyor. 

 

Muvaffakiyeti ile övünmemek, belki de hamd etmek, şükretmek. Muvaffak olmadığında da dövünmemek, haline razı olmak, hayırlısını istemek ve takdire takdirle mükabele etmek ve huzur bulmak, kulluğumuzun muvaffakiyeti olur.

 

Muvaffakiyetin anahtarı, ihlastır, Eğer ihlasla istemişsek.fiilen ve ilmen duamızı yetiştirmişsek, sebeplere başvurmuşsak,bizim cephede "işlem tamamdır." Gerisi yüce takdirindir. Sonuç almamak muvafakiyetsizlik olmadığı gibi, sonuç almakta her daim muvaffakiyet anlamına gelmemektedir.

 

Sonuç odaklı bir akıl ve beklenti çilesi, insanı mutsuz eder, gerer, kıskanç yapar, hased damarını şişirir, rekabeti menfileştirir, enaniyeti kuvvetleştirir. İşte başarı sendromunun içinde saklı olan bu haller, insan psikolojisini ve takdir etme vasfını öldürür, tenkit hastalığı ve tenfir duygusunu besler.

 

Muvaffakiyet isteyen adam, sadece vazifesini yapar. Bulunduğu anın hakkını, hakkaniyetle vermeye çalışır. Allah'ın vazifesine asla karışmaz. Sebeplerin mutezile yaklaşımına sığınmaz ve tek merci olarak görmez. Kusurlarını görmezlikten gelmediği gibi, kendine mal etme uyanıklığına da girmez. Diğer tarafta ihmalkarlıktan kaynaklanan  uygun ve  yeterli olmayan çabasının faturasını kadere yüklemez, yani ne aklın oyunlarına ne de devre dışı bırakan kolaycılığa kaçmamak, bir muvaffakiyet halkasıdır.

 

Muvaffakiyet, inandığı yolda/hedefte her an bir adım daha atmaktır, attığı her adımın zevkini, şevkini ve lezzetini yaşamaktır. 

 

Muvaffakiyet, muvafık adımların mükafatıdır, tevfik-i ilahi refikliğidir.

 

Muvaffak olmak isteyen adam, her an/lahza/an-ı seyyal  içinde duasının ya uyanıklığı yada rüyası ve uykusu ile hemhaldir. Gaye-i hayaline/tasavvuruna/vizyonuna göre hayal kurar, hayallerinin etrafına çitler çeker, bahçesinde ona göre tohumlar eker, çekirdekler bulur, adeta bahçıvan gibidir, sadece görevini yapar ve çekirdekler eker, bakar ve sonucu düşünecek vakti bile yoktur. Dini, ahlaki, fikri, vicdani ve ruhi yürüyüşlerin seyri, akışı ve deruni hazzı bu minval üzere kendini yaşar ve yaşatır.

 

Muvaffakiyet, bilançodaki kayıtlara göre ölçülecek kadar basit ve  günümüzde bir o kadar etkili olan hasılat memurluğu ile faydacılık merkezli bir hal ve gidişat değildir. Emek ile meşruiyetin, gayret ile helalin, teşebbüsle tefekkürün ve liyakatla emanetin buluştuğu hasılat/sevap/sonuç muvaffakiyettir.

 

Muvaffak olmak isteyen adam, kendisine muvafık olanı yapar, kendine yakışanı dener, kendisine münasip olanı icra eder, fıtratına yolculuk ve arkadaşlık eder.

 

Bu girizgahtan sonra dersimize çalışacağımız kavram ve ilişkili konuları da aşağıda incelemenize ve yazılarla desteklemenize arz ediyoruz.

 

Muvaffak/muvaffakiyet/muvafık kavramlarını, beraberinde tevfik/muvafakat/tevafuk kavramlar kümesi ile birlikte düşünmek gerekir. Bu kümeleri, vakıf/vükufiyet/vakfetme üçlüsü üzerinden de düşünelim. Sonra bu kavramlara, anlam  bütünlüğü sağlayacak, mana ve ruh katacak,tefekkür verecek şekilde Risaledeki doku ile  taçlandıralım.

 

Mesela; Tevfik-i İlahi, fıtrata muvafık, hizmette tevafuk,....v.b. Kavramı tanımlayan bir meziyet yüklenmektedir. Böylece günlük dilde ve lugatlerden/sözlüklerden yüklediğimiz anlam ve  tanımın dışında ve ötesinde bir zihni inşa ve kavramlara ruh veren vasıflar/sıfatlar kazandırılmaktadır. İslamiyet için"doğru İslamiyet" ve kardeşlik için "hakiki kardeşlik ", yine  ihlas için "ihlas-ı tamme " gibi şümulünü ve derinliğini tevhit perspektifi ile mayalandıran ve inşa eden bir insicam görüyoruz.

 

Sahi. Muvaffakiyet ne demek? Külli dua, adetullah ve muvaffakiyet ilişkisi.

Muvaffak olmak nedir? Teşebbüs ve takdir ilişkisi.

Muvafık düşen nedir? İstihdam, lütuf ve hizmet ilişkisi.

Muvafakat almak nedir? Merci, tensip ve rıza dairesi.

Tevafuk etmesi nedir? Hizmet, inayet ve tevafuk ilişkisi.

Nefsimizi vakfetmek nedir? Vucudu mücidine feda etmek. Vücut ve Mucit ilişkisi.

Vükufiyet kazanmak nedir? Ehliyet ve tefani ilişkisi.

Tevfik nedir? Tevfik ve refik ilişkisi.

Bu kavramların akrabalığı üzerine çalışalım inşaallah.