Namaz kılarken acizliğimi hissediyorum

Namaz kılarken acizliğimi hissediyorum

Eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu manevi hayatını anlattı

Bünyamin Köseli'nin röportajı:

12 Eylül referandumunda evet oyu kullandığı için partisinden ihraç edilen eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, ara verdiği sigortacılık mesleğine geri döndü. Sabah namazıyla birlikte güne başlayan Soylu, ardından 50 dakika yürüyüş yapıyor. Haftada en az iki kitap bitiriyor. Eşi ve çocukları da siyasetli günlerin geride kalmasından oldukça memnun!

Demokrat çıkışlarıyla gündeme geldi hep. Çok genç bir yaşta Demokrat Parti (DP) genel başkanı olduktan sonra İstanbul'daki şirketlerini bırakarak ailesiyle birlikte Ankara'ya taşındı. İki yıla yakın bir süre genel başkanlık görevini yürüttü. Partisi, Türkiye'nin en köklü siyasi geleneklerinden birini temsil ediyordu ama onun demokratik duruşu partisine bile fazla geldi. 12 Eylül referandumu öncesinde evet oyu kullanacağını açıkladığı için partiden ihraç edildi.

İnternet sayfanızda Ramazan'ın manevî atmosferiyle ilgili uzunca bir yazı kaleme almışsınız. Neler yapıyorsunuz bu ayda?

Bütün yaratılanların keşfedilme sırrını anlamaya çalışıyorum. İbadetlerime daha bir özen gösteriyorum. Camiye gidiyorum, hiç tanımadığım insanlarla saf tutarak namaz kılıyorum ve acizliğimi hissediyorum. Bu Ramazan'ı dolu dolu yaşamaya çalışıyorum. Geçtiğimiz yıl referanduma denk gelmişti. Hem oruç tutup hem de il il gezmek beni ve arkadaşlarımı bir hayli yormuştu. Bu sene teravih kaçırmamak için kendi kendime söz verdim. İlk 15 gün İstanbul'un tarihi camilerini geziyorum. Her akşam başka bir camiye gidiyorum. İkinci 15 gün mahalle camilerine gideceğim. Arkadaş çevremi de teşvik ediyorum ve onlarla birlikte teravih kılmaya özen gösteriyorum.

Bir röportajınızda 'Dünyanın en çok hayır işleyen insanı olmak isterdim' demişsiniz...

Çevremdeki insanlar benim paraya değer vermediğimi iyi bilirler. Eğer çok param olursa onlarca okul yaptırmak isterim. Gençlerin hem maddî hem de manevî anlamda iyi yetişmesini isterim. Bunu yapanlara çok saygı duyuyorum, onları kıskanıyorum. Bunu Allah nasip edecek. Ne zaman bana da böyle bir hizmet etmeyi nasip eder bilmiyorum.

Dedeniz adına bir okul yaptırmak istediğiniz söyleniyor. Var mı böyle bir girişiminiz?

Dedemin hali bende çok farklıdır. (Bu esnada gözyaşlarını tutamıyor ve daha fazla konuşamıyor) Onun gibi yaşamayı çok isterdim. Sakalları bembeyazdı. Bana göre hayatı da öyleydi.

Sizdeki bu dinî hassasiyetin temeli nereden geliyor?

Ben okuma yazma öğrenmeden Kur'an-ı Kerim'i hatmetmiştim. Bu da dedem sayesinde olmuştu. Bana adeta medrese tipi bir eğitim vermişti. Liseye kadar her gün bir cüz Kur'an okurdum. Bu konudaki hassasiyetim dedemden geliyor. Ramazan'da dedemle birlikte camileri gezer, teravih kılardık. Son ana kadar namazlarını hiç aksatmadı. Sabah namazını kıldıktan sonra seccadesinin üzerinde ruhunu teslim etmişti.

Zaman