Kulluğun zirvesine namazla erişebileceğimizi bilmemiz bize bu kutlu yolda öncülük etmekte ve namazın doyumsuz hazzına sevk etmektedir. Namaz gibi ulvi kıymettar muazzam bir ibadet halinin neler kazandıracağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Fıtrat gereği, kulluk vazifelerimizin başında gelen İslam’ın süsü olan namaz hadsiz paha biçilmez güzellikler büyük nimetler sağlamaktadır. Her hayat sahibi insanın bu değerli vazifeyi yerine getirmek için kıyasıya erken davranması elbette en makul olan vaziyettir. Namaza gereken hassasiyeti göstermek ve ona sımsıkı sarılmak, hayatımıza şekil verme, doğru bir mana katma açısından önem teşkil eder. Hayatımızı manalandıran namaz, bizleri faydalı lüzumlu hallere tayin etme konusunda yeterli olmaz mı? Elbette yeter. Koca bir insanlığa yetecek kadar güzel nimetler barındıran namaz, bu noktada da çok manidar oluşunu ıspatlamaktadır

Her bir lafzı bu kadar derin etkili veciz olan namaz gün gelecek daha çok ihtiyaç görülecek. Zira peygamber efendimizin bu konuda vurgulamak istediği “kul namazda kiminle sohbet ettiğini bilseydi kesinlikle terk etmezdi” sözleri bizleri bu konuya çekmektedir. Kulun rabbiyle kavuşmasına vesile olan namaz topyekûn insanlığa tüm gerçekliğiyle bu durumu ortaya koymaktadır. Âlemlerin yaratıcısına niyazlarda bulunuşumuz, ubudiyetin doruğunu yaşamamız “âmin âmin “diyen dillerimiz yine namazla zuhur eden bir durumdur. Peygamber efendimizin yukarıdaki satırlarda dile getirdiğim kudsi hadisi bizleri namaz konusunda bir nevi uyarmakta bu davete uymamızı istemektedir.

“Namazın dindeki yeri başın cesetteki yeri gibidir. Manidar sözleri bu konuyu daha bir canlandırmakta önemini daha fazla vurgulamaktadır. Vücudun en önemli azası olan başın bizler için ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek duymasak ta namazın önemine varmak açısından lüzumlu gördük. İşte bu vakit namazın biz kullar için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha idrak etmiş oluruz. İslam’ın önde gelen şiarı olan namaz bizlere bu konuda doğru çizgiyi göstermektedir.

Yaradan’a hakkıyla tertemiz, pak bir kulluk yapmanın gereklerinden olan namaz, bizlere bu kutlu yolda destek olmaktadır.” Beni ferahlat ey Bilal!” hadis-i şerif bu manaya bu duruma işaret etmektedir. Peygamberimizin bu konuda ne kadar ince olduğunu görmemiz zor olmasa gerek. Beşerin namazın esrarına gayesine olgunlukla, şuurla erişmek istemesi bu yüce yolda atılan en büyük adımdır.
Namaz gibi kutlu bir vazifenin bizler için rahatlatıcı, dinlendirici, şifa verici olması kıymet verici bir durumdur. Yaratıcı, namazla bütünleşmeyi namazın hakikatine varabilmeyi, gönüllerimizi namazla güzelleştirmeyi muvaffak kılsın İnşallah.