Said Nursi'yi tramvaydan inerken gördüm
Son Şahitler'den Mustafa Barçın, Bediüzzaman'ı ilk görüşünü anlatıyor...
RisaleHaber-Haber Merkezi
Son Şahitler'den Mustafa Barçın
"Bizler Konya'da talebeydik. O günlerde duymuştum: Kürdistan'da bir talebe varmış, okuduğunu unutmazmış,çok büyük bir âlimmiş. 'On bir Buçuk' isimli bir eseri varmış (Divan-ı Harb-i Örfi) diyorlardı. Ben de 'Keşke bu zat bizim Konya taraflarına gelse de bir görsek' derdim arkadaşlara. Sonra üç-dört sene sonra İstanbul'a gelmiştim. Yine bu harika zatı düşünüyordum. O zamanlarda tramvay Edirnekapı'ya kadar gidiyordu. Bir gün Fatih otobüs durağında tramvaydan bir zat indi. Külahlı, ayaklarında çizmeler, sırtında bir kürk, belinde kılıç gibi uzun bir kamasıyla hemen dikkati çekiyordu. İçime bir ilham geldi, 'Aradığım adam mutlaka budur' diye bir düşünce geldi içime. Bu zatın peşinden gitmeye başladım:
"Yavaş yavaş Fatih medresesine çıktık. Medrese'de yüksek tahsil yapan Vanlı Nimetullah vardı. Nimetullah, Van'dan beri Üstad Bediüzzaman'ı tanıyormuş. Beraber arkasından Üstad'ın odasına girdik. Fırsat bekliyoruz, oturup konuşmak istiyorum, ellerini öpmek istiyorum. Medreseden beş altı talebe arkadaş daha geldi. Onlar da Üstada karşı çok hürmetkârlardı. Orada ellerini öperek hemen oturdum. Biraz konuşup, tanıştık. Koltuğunda bir takım kitaplar vardı. Bu kitaplardan bir kaç tanesini bana verdi, Bu kitaplardan herkese birer tane "hediyemdir" diye dağıttı. Bunların içinde İşarat'ül-İcaz'ı hatırlıyorum. O zamanlar İstanbul İngiliz işgali altındaydı, herhalde sene l920-2l günleriydi.
Necmettin Şahiner, Son Şahitler