Türkiye dindarmış Elhamdülillah!

Türkiye dindarmış Elhamdülillah!

Geçenlerde gündemimize düşen bir araştırma sonucuna göre Türkiye Allah inancı en yüksek ülkeler arasındaydı

Esra Keskin'in haberi:

Geçenlerde gündemimize düşen bir araştırma sonucuna göre Türkiye Allah inancı en yüksek ülkeler arasındaydı. Araştırma sonrasında yapılan yorumlar "Eğitim seviyesi ve ekonomik gelişme arttıkça dindarlık oranı azalıyor." şeklindeydi. Biz de uzmanlara bu yorumların doğru olup olmadığını sorduk ve kendilerinden araştırma sonucunu değerlendirmelerini istedik.
Geçtiğimiz hafta, Ipsos araştırma şirketi ve Reuters haber ajansının yaptığı bir araştırmada Allah'a en çok inanan ülkeler sıralanıyordu. Endonezya yüzde 93'lük oran ile Allah'a en çok inanan ülkeydi. Türkiye, yüzde 91 ile ikinci sıradayken Batı Avrupa ülkeleri araştırmada son sıralarda yer alıyordu. Dolayısıyla bu sonuçlara bakılarak hafta içinde yorumlar yapıldı. Allah inancının azalması konusunda ortaya atılan iddialardan biri ekonomik gelişmeye, diğeri eğitim seviyesine bağlandı. Yani yaygın kanı "Toplumsal refah ve eğitim seviyesi yükseldikçe dindarlık azalıyor." şeklindeydi.

Konuyu Ekonomi Profesörü Mehmet Altan, Sosyoloji Profesörü Ümit Meriç, İslam Felsefesi Profesörü Mustafa Çağrıcı, İlahiyat Profesörü Recep Kaymakcan'a sorduk. Her biri olaya farklı bir açıdan baktı. Ortak kanaatleriyse araştırmanın sağlıklı olmadığı şeklindeydi.

Ümit Meriç, konuyu din boyutuyla ele aldı ve İslamiyet'teki Allah inancıyla deizmin Allah inancının aynı kefeye konulamayacağını söyledi. Ona göre bu tür araştırmalar eksik. İnanç ise nüanslandırılması gereken bir mesele ve bu konuda nüanslar asıl kadar önemli. Kaymakcan da, araştırma sonucundaki bazı verilerin, 45 ülkede yapılan "Dünya Değerler Araştırması" ile çeliştiğini ifade etti. Bunlardan biri, ülkelerdeki cennet ve cehennem inancı oranları. Araştırmada, Türkiye'nin Allah inancındaki yüzde 91'lik oranı, cennet ve cehennem inancında yüzde 52'ye geriliyor. Dünya Değerler Araştırması'nda ise Allah inancı ile cennet ve cehennem inancı arasındaki puan farkı 10 civarında.

Refah dindarlığa engel mi?

"Ekonomik refah arttıkça dindarlık azalıyor mu?" sorusunu Mehmet Altan'a sorduk ve sonuçları yorumlamasını istedik. Ona göre insanlar, hayatta sıkıntı çektikleri oranda bir kurtarıcı arıyorlar. Tabii bu anlamda inanç çok rahatlatıcı, zoru taşıyabilmek açısından önemli bir işlev görüyor. İslam ülkelerindeki ekonomik durum Avrupa ve Amerika ile kıyaslandığında, Allah inancının yüksek çıkması doğal oluyor.

Ekonomik koşuşturmaların ve maddi varlıklarla uğraşmanın bizi iç dünyamızdan uzaklaştırdığı inkâr edilemez bir gerçek. Ancak İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, bu riskin İslamiyet'te, diğer dinlerde olduğu kadar yüksek olmadığını ifade ediyor. Çünkü İslam dini bu konuda zaten Müslümanları uyarıyor.

Peki, eğitim seviyesi yükseldikçe dindarlığın azaldığı tezi her ülke için geçerli mi? Daha önce gençler üzerinde, 10 ülkede din algısı ile ilgili araştırma yapan İlahiyat Profesörü Recep Kaymakcan, dindarlığın eğitim seviyesiyle değil, eğitim şekliyle ilgili olduğunu düşünüyor. Ona göre Avrupa'da ortaokul mezunu bir bireyle üniversite mezunu bir birey arasında görülen dindarlık farkı çok azken bu tablo Türkiye'de daha farklı. Türkiye'de eğitim düzeyi arttıkça bireyler, dindarlık ile aralarına mesafe koyuyor. Bunun en önemli sebebiyse özellikle üniversitelerde uzun yıllar süregelen din karşıtlığı. Diğer Müslüman ülkelere baktığımızda ise durum Türkiye'nin tam zıttı. Örneğin Malezya'da eğitim düzeyi arttıkça dindarlık da artıyor. İran'da ise ortaokul ile üniversite mezunu arasındaki dindarlık oranı arasında fark yok denecek kadar az. Nedeni, bu ülkelerde din perspektifli eğitimlerin verilmesi.

Eğitim arttıkça dindarlık azalır mı?

Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, konuyu başka bir açıdan ele alıyor. "Avrupa'da eğitim arttıkça dindarlık azalabilir ancak bu, İslam ülkeleri için geçerli olamaz." diyor. Nedenini ise şöyle açıklıyor: "İslam dünyası tarihin hiçbir döneminde, "kilise-bilim çatışması" gibi bir çatışma yaşamamıştır. Batı dünyasında yüzyıllar öncesine dayanan kilise karşıtlığı vardır.

İslam dünyasında bilimin en güçlü olduğu dönem 9. ve 14. yüzyıllar arasındaki dönemdir. Ki bu 5 yüz yıllık bilim çağında asla din ve bilim çatışması yaşanmamıştır. O zamanki Müslüman bilim adamlarının kitaplarına baktığımızda besmele ile başladıklarını görürüz. Fizik kitaplarında bile "Allah'ın hikmeti sayesinde" gibi ifadeler kullanılır. Dolayısıyla bu iddia çok yanlış. İslam dini bilimle örtüştüğü için, objektif bir eğitim verildiğinde dindarlığın azalması gibi bir durum söz konusu olamaz." Çağrıcı, konuyu farklı bir açıdan ele almış olsa da sonuç Kaymakcan'ın tespitiyle örtüşüyor. Yani sorunun cevabı eğitim seviyesi değil, eğitim sistemi...

Çağrıcı'nın değindiği bir diğer nokta da eğitimle birlikte 'kaynaklara uygun dindarlığın' artması. Türkiye'de geleneksel dindarlığın zayıfladığını söyleyen Çağrıcı, "Türk toplumu bilgilendikçe kaynaklara ulaşma imkânı artıyor. Bireyler dinî bilgileri hem öğrenme hem de tazeleme imkânına kavuşuyorlar. Ve kaynaklara daha uygun bir dindarlık ortaya çıkıyor." diyor.

Sonuçlara güvenmiyorum

Recep Kaymakcan (İlahiyat Profesörü): Bu araştırmada Türkiye'de Allah inancı ile cennet ve cehennem inancı arasında 40 puanlık bir fark görünüyor. Bu, benim araştırmaya olan güvenimi zedeliyor. Üstelik İslam dini ahiret inancı konusunda çok net bir dindir. İslamiyet'in insan yaşamına daha uzun süre etki etmesi de ahiret inancının bu kadar net olmasına bağlıdır. Dolayısıyla bu fark, bana çok anormal geldi.

***

Araştırmayı eleştiriyorum

Ümit Meriç (Sosyoloji Profesörü): Bu, çok deist bir araştırma. İnanç kavramı homojen bir mana taşımaz. Bu yüzden araştırmayı sağlıklı bulmadım. Hz. Peygamber'in, peygamberliğini kabul eden bir din anlayışıyla, Batı'dan esinlenen ve Allah'ı sadece kâinatı halk etmiş ve kenara çekilmiş ya da göklerdeki babamız imajıyla değerlendiren insanların Allah anlayışı çok farklı. İkisi nasıl inançlı ortak paydasında buluşturulabilir ki? Ben araştırmayı eleştiriyorum.

***

Allah inancının yüksek çıkması İBADETE bağlı

Mustafa Çağrıcı (İslam Felsefesi Profesörü): Araştırmada İsrail'i göremedim. Eğer İsrail olsaydı o da ilk sıralarda yer alırdı. Çünkü İslamiyet ve Yahudilik ibadetleri, amentüsü olan dinler. Hıristiyanlıkta da var ama çok fazla değil. Bu yüzden Hıristiyan toplumlarındaki dinsizleşme, Yahudi ve Müslüman toplumlarında olmuyor. Ama İslamiyet'i düşünün. Her gün 5 vakit namaz kılmamız gerekiyor. Dolayısıyla bu yapı, bizi sürekli Allah ile baş başa bırakıyor. Allah inancının yüksek çıkması bir anlamda buna da bağlı. Bir diğer nokta da Hıristiyanlıkta teslis inancı vardır. Allah hem din hem de güçtür. Bu insanın aklıyla çelişen matematiksel bir iddiadır. İslam'da ise Allah'ın insanı, evreni aşan bir varlık olduğu kabul edilir. Bu akıl dışı değil, akıl üstüdür. Aklın alanına girmez zaten. Bu durum da Allah inancına etkendir.

***

Ekonomik nedenler de inançta etkili

Mehmet Altan (Ekonomi Profesörü): Türkiye'nin Allah inancında ilk sıralarda yer almasının sebeplerinden birinin ekonomik nedenler olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Türkiye ekonomisi gelişmekte olan bir ülke olsa da en zengin ve en fakir gelirinin arasında 8-9 misli fark var. Yani gelir dağılımı çok farklı. Ayrıca çalışanların neredeyse yarısı kayıt dışı. Dolayısıyla insanların kendilerini güvende hissettikleri bir sosyal yapı yok. Bu da inancın getireceği rahatlatıcı etkiyi ön plana çıkarıyor.

***

Araştırma sonuçları

23 ülkede yapılan araştırma, 18 bin 829 kişiyle görüşülerek hazırlandı. Araştırmada Allah'a inananların en çok olduğu ülke yüzde 93'le Endonezya oldu. Endonezya'yı yüzde 91 ile Türkiye izliyor. Allah'a inanmayanların en yüksek oranda olduğu ülkelerse yüzde 39 ile Fransa, yüzde 37 ile İsveç ve yüzde 36 ile Belçika. Cennet ve cehennem inancı, Endonezya'da yüzde 62, Türkiye ve Güney Afrika'da yüzde 52, ABD'de ise yüzde 41 çıktı. Öte dünyaya inanmayanların en çok yaşadığı ülkelerse yüzde 40 ile Güney Kore ve İspanya, yüzde 39 ile Fransa ve yüzde 37 ile Japonya oldu.

***

Allah'a en çok inanan 10 ülke
1- Endonezya % 93
2- Türkiye % 91
3- Brezilya % 88
4- Güney Afrika % 83
5- Meksika % 78
6- ABD % 70
7- Arjantin % 62
8- Hindistan % 56
9- Rusya % 56
10- Polonya % 51

Zaman