Eşin başörtülü, hizmetine ihtiyaç yok
Star yazarı Aziz Üstel, eşi başörtülü olduğu için bir öğretim üyesinin profesörlüğe geçişinin yapılmadığını söyledi
Risale Haber-Haber Merkezi
Star yazarı Aziz Üstel, eşi başörtülü olduğu için bir öğretim üyesinin profesörlüğe geçişinin yapılmadığını söyledi. Eski cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde gerçekleşen hukuksuzluğa rektör de “Bu tür insanların üniversitede hizmetlerine ihtiyaç olmadığı kanısındayım!” şeklinde katkıda bulunmuş.
Üstel, "Üniversiteleri, bilim üreten kurumlar olmaktan uzaklaştırıp bir tür karargaha dönüştürmek isteyen kafa yapısının artık değişmesi gerek!" dedi.
Üstel yazısını şöyle sürdürdü:
Devletler zihne baskı uygulamanın, kendilerini daha güçlü kılacağını çözmüşlerdir. Bu nedenle de zihinsel anlamda tutsak edilmiş, yani bir tornadan çıkmış insan yaratmak isterler. Resmi ideolojiye uygun sayılmayan, örneğin Kürtlerin dili, Alevilerin inancı, Müslümanların başörtüsü yok sayılmış ya da dışlanmıştır hep.
Bu konuda sayısız mağdurlardan birinin öyküsünü anlatıyor gönderdiği e-postada, Ufuk Coşkun Beyefendi. Doçent Dr. Ahmet Baylar, Fırat Üniversitesi Öğretim Görevlisi. Baylar, Bilgi Edinme Yasasından yararlanarak, Cumhurbaşkanlığına kendisiyle ilgili olumsuz raporlar yazıldığını saptamış. Bu raporlar sonucu da Haziran 2010’da Profesörlük kadrosuna geçmesi gerekirken atanmasının yapılmadığını anlamış. Şimdi, ya sabır çekip okumaya devam edin.
Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı döneminde giden bir rapor var, üniversiteden Baylar’la ilgili. Raporda Ahmet Baylar’ın eşi Müfide Baylar’ın inşaat mühendisliği bölümünde öğrenciyken türbanlı olarak derslere girdiği belirtilmiş. Ahmet Bey’den eşini uyarması, Müfide Hanım’ın kılık-kıyafetle ilgili kurallara uymasını sağlaması istenmiş. Ahmet Baylar’sa eşinin demokratik haklarını kullandığını söylemiş, türbanla okula gelmenin sakıncalarını anlamadığını belirtmiş. Rektör raporunu şu cümleyle bitiriyor: “Bu tür insanların üniversitede hizmetlerine ihtiyaç olmadığı kanısındayım!”
Üniversiteleri, bilim üreten kurumlar olmaktan uzaklaştırıp bir tür karargaha dönüştürmek isteyen kafa yapısının artık değişmesi gerek! Bunun için de birinci koşul özgürlükçü bir anayasadır. Gerisiyse ayrıntıdır beyler ayrıntı!