Said Nursi'nin Kürtlere Türk tavsiyesi
Diyarbakırlılar ile ilgili bir yazı kaleme alan Mehmet Ali Bulut, Bediüzzaman'ın Kürtlere tavsiyesini hatırlattı
Risale Haber-Haber Merkezi
Diyarbakırlılar ile ilgili bir yazı kaleme alan Haber 7 yazarı Mehmet Ali Bulut, Bediüzzaman'ın Kürtlere tavsiyesini hatırlattı.
Diyarbakır'a zulmedenlerin, haksızlık yapanların ‘Türklük’ adına yaptıklarını söylediğini ifade eden Bulut, "Oysa Bediüzzaman’ın da ifade ettiği gibi hakiki Türkün zülüm damarı yoktur. Öyle diyor o mübarek. “Bana işkence edenlere dikkat ettim, hiç biri hakiki Türk değildi. Çünkü hakiki Türk’te zulüm damarı yoktur”. Ama sana işkence ve zulmedenler hep Türk adını kullandılar. Zorla sana ‘Ne mutlu Türküm diyene’ dedirttiler. Ta ki bin yıllık kardeşinden şüpheye düşesin de bu topraklardaki birliktelik bozulsun. Ebedi İslam yurdu olan bu topraklar yeniden ‘od’ ve ‘salib’in yurdu olsun! Her yapılan zulmün altına ‘varlığın ele geçirilmiş’ olan Türkün adı ve imzası konuluyordu. Her şey Türk adına yapılıyor gibi gösteriliyordu. Yazık ki kader ‘Türklüğün’ deccaliyet tarafından kullanılmasına hükmetmişti bir kere!" dedi.
Bediüzzaman'ın, Kürtlerin ayrılıp gideceğini sanan safderun Türklere “Emin olunuz biz Kürtler başkalara benzemiyoruz. İçtimai hayatımız Türklerin hayat ve saadetinden neşet eder” dediğini aktaran Bulut, yazısını şöyle sürdürdü:
"Ben de size Molla Said Meşhur’un lisanıyla sesleniyorum:
“Ey Kürtler müteyakkız olunuz! Ta ki bozguncu fikirler ve sizin kalbinizin iftirakından yararlanmasın. Ve bu şanlı birlik ve beraberliğe bozgunculuk illeti vermesin! Eğer birlik ve beraberliğin bozulmasına neden olursanız bütün millet ve İslamiyet sizden davacı olacak! Bu ihtilaf keşmekeşini, zamanın tokadını yemeden terk ediniz. Zira kurtuluş ve selamet fikirlerin birlik ve beraberliğindedir. Biz muvahhidiz. İslam’ın kardeşlik esasları altına dâhiliz. Fikir birlikteliğine ve kalplerin beraberliğine mecburuz!”