İspanya ve Gana'ya nur dersanesi açın!
İspanya Nur talebelerinin hizmet mektubu
Risale Haber-Haber Merkezi
İspanya Nur talebelerinin hizmet mektubu
29 Nisan’da, 30 Nisan 2 Mayıs arasında Malaga şehrinde organize edilen ve İspanya ile ilgilenen bir kardeşimizin tanıştığı Abdülbahir isimli bir öğretmen vasıtasıyla davet edildiğimiz İslam Gençlik Konferansına iştirak etmek üzere Ankara’dan Şemseddin abiyle beraber yola çıktık. Konferans daha önce ayrı ayrı hizmet eden dört ayrı İslami kuruluşun ortak çalışması olarak ilk defa organize edilmişti.
Bizim amacımız hem İspanya’daki hizmet ortamını görmek, hem oradaki ehli imanla tanışıp hizmet zemini aramak, hem de bu konferansa katılan değişik ülkelerden gelen alimlere, akademisyenlere, bürokratlara Risale-i Nur‘ları tanıtmak idi. Elhamdülillah maksadımıza ulaştık.
29 Nisan akşamı Malaga şehrinde kaldıktan sonra 30 Nisan sabahı otobüslerle 1 saat mesafedeki konferansın yapılacağı kampüse ulaştık. Böyle maksatlar için bina edilmiş 250 kişi kapasiteli, yarı özel bir kampüs. Üç gün boyunca katılımcılar orada kaldığı için geceli gündüzlü tanışma ve konuşma fırsatları bulduk. Oraya katılanlardan Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur hizmetini duymayan kalmamıştır inşallah.
Konferansın başlama gününün İspanya’ya Müslümanların ilk çıkartma yaptıkları 30 Nisana tevafuk ettiğini Şemseddin abinin İspanya hakkında topladığı dokümanlardan öğrenince bunu onlara söyledik. Onların haberi yokmuş. Onlar bunu duyunca çok hoşlarına gitti. Daha otobüste giderken Şemseddin abi konuşmaya başladı. Biraz hizmetleri anlattıktan sonra İspanyolca risalelerden ders yaptırdık.
Konuşmalar İspanyolca ve Arapça olarak yapılıyordu. Sadece Şemseddin abi İngilizce olarak konuştu. Oraya gelen bütün temsilcilere, Kilisenin ve Kralın temsilcisinden tutunuz, bütün İslami dernek ve kuruluşların başkanlarına kadar, hususi olarak konuşup risalelerden kendilerine takdim etme ve tanıtma fırsatı bulduk Elhamdülillah.
İspanya'daki Müslümanların din dersi kitaplarıyla hocalarını seçme hakları varmış. Bu konuda bilgi aldıktan sonra din bilgisi kitaplarının yetersiz olduğunu öğrendik. Bu konuda yardım edebileceğimizi söyledik. Çok memnun oldular. İnşaallah her sınıftaki ders saatlerini ve müfredatlarını bize gönderecekler, biz de ilgili ağabeylerimizden yardım alarak İngilizce ders kitapları hazırlamaya çalışacağız. İngilizce'den İspanyolca'ya tercüme edecek kişiyi de bulduk Elhamdülillah.
Granada şehrinde cami müdürü olan bir zatla tanışıp hizmetleri, nurları geniş geniş anlattık ve konferanstan sonra ziyaretine gittik. Bu zat Seyyid Kutub’un bütün külliyatını Arapçadan İspanyolcaya tercüme etmiş. İnşallah Ramazan Risalesini tercüme etmeye başladı. Bu zatı sempozyuma davet ettik. İnşallah gelmeye çalışacağını ve bu hizmetleri yerinde görmeyi çok arzuladığını söyledi.
Ayrıca Granada’nın en büyük camisinde Kur'an’ı İspanyolcaya tercüme eden ve bazı eserlerin ve tefsirlerin tercümelerini yapan mübarek bir zatı ziyaret ettik. “Tercüme konusunda yardımcı olabilir misiniz?” diye sorduğumuzda sırada bekleyen tercümeleri bize söyledi. Dünyanın dört bir tarafından bu zatı arayıp bulmuşlar, biz daha yeni görüşüyoruz diye hicap ettik. Bizden küçük bir kitap istedi, eğer yapabilirse paralel olarak çalışabileceğini söyledi. Biz de 33 Pencereyi verdik. Tercüme konusunda görüştüğümüz bu iki zat da bu işi para söz konusu olmadan kabul ettiler. İnşallah yapacakları tercümeler incelenip de uygun görülürse en kısa zamanda külliyatın tercümesinin yapılabilmesi için görüşülür.
Konferans sırasında yaşadığımız bazı olaylar:
Bizi davet ettiren ve daha önceden 6. Sözü İspanyolcaya tercüme eden Abdülbahir isimli zat konferans boyunca etrafındakilere Üstadı ve nurları anlattı. Anne ve babası Hıristiyan olan bu zat, abisine de nurları anlatmış. Abisi Malaga’da yaşayan maddi durumu çok iyi olan Müslüman bir doktor. Bizi üç gün boyunca dinledikten sonra yanımıza geldi, kartını verdi ve İspanya’da dershane açılabilmesi için elinden ne gelirse yapacağını ve her türlü ihtiyacımızda kendisine başvurabileceğimizi söyledi.
Üç gün boyunca namazları kıldıran imam, Üstadın Arapça hayatını okumuş. Gene Üstadı konuştuğumuz bir meclise geldi. Üstad hakkında, “O tek başına bir ümmettir, bir İslam kahramanıdır, bizim onun eserlerine çok ihtiyacımız var” dedi. Onun gibi bu organizeyi yapan çok kişi “bizimle irtibatı kesmeyin, sizden istifade edeceğimiz çok cihetler var” tarzında sürekli uyarılar yaptılar.
Orada Amerikalı bir bayan İspanyolca ve Fransızca eğitimi almış, öğretmenlik yapıyor. Müslüman olmaya karar vermiş ve iki aydır tesettüre girmiş, ibadete başlamış fakat kelime-i şehadet getirmemiş. Şemseddin abi onunla konuştu, nurlardan verdi. O gece 23.Sözün İngilizcesini okumuş! Öbür gün Elhamdülillah cemaatin gözyaşları ve tekbir sedaları arasında kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu! İlk Kur'an’ı da Şemseddin abi hediye etti Elhamdülillah!
Bu kızımız İslamiyeti tam öğrenmek için Türkiye’de bir imkân olup olmadığını sordu. Biz kendisini Müslüman oluşuna bir hediye kabilinden Türkiye’de bir ay süre ile ağırlamak istediğimizi, bu vesileyle hizmetlerle daha yakından tanışıp kendisini yetiştirebileceğini söyleyerek Türkiye’ye davet ettik! Çok memnun oldu! Sonra Filipinlerdeki İngilizce ögretmeniyle irtibatlandıralım faydası olur diye Cevdet kardese durumu izah eden bir mesaj cektik. O da takip edeceklerini ifade eden bir mesaj cekti . Tamamlayamadan vefat etti! Allah rahmet etsin.
Orada birisi Müslüman olduğu zaman onun yanına birisini takıyorlar, o yeni Müslüman olan şahsa hem öğretmen oluyor, hem de bazı imtihanları atlatmasında yardımcı oluyorlar. Müslüman olan İspanya’lı bir gence de Gana’lı olan birisi eşlik ediyordu. Biz, bir gün yurtdışındaki bazı faaliyetlerimizden bahsedince yanımıza geldi ve “Ne olur Gana’yı da programınıza alsanız, oranın nurlara, bu hizmetlere çok ihtiyacı var” diye öyle mahzunane konuştu ki, çok duygulandık. Bize Gana hakkında çok bilgi verdi ve ne gibi yardımlar yapabileceğini anlattı. İnşallah bir beldemiz Gana hizmetlerini takip etmeye başlarsa bu bilgilerimizi paylaşacağız.
İspanya’da gençler arasında uyuşturucu ve sefahat fazla olmasından, maddi durumu iyi olan İspanyollar çocuklarını Moritanya’daki İslami okullarda okutuyorlarmış. Gerek İspanya’da gerek Avrupa’daki bütün Müslümanların derdi çocuklarına böyle İslami bir eğitim verebilmek! Eğer Türkiye’de böyle bir şey olursa Avrupa’dan çok talep olacağını anladık.
Malaga’da gençlerin kurduğu bir İslami Birliğin başkanıyla görüştük. Malaga’da dershane açmamızın çok ehemmiyetli olduğunu, gençlerin çok ihtiyacı olduğunu defaatle ifade ettiler. “Biz burada böyle bir birlik kurduk. Faaliyetler düzenliyoruz, konferanslar tertip ediyoruz, ama çok da netice alamıyoruz. Lütfen bize hizmet tarzınızı eserlerinizi anlatın bizi bırakmayın” dediler. Bir çok kişiyle konuştuk, Şemseddin abi konuşma yaptı ama insanların bize teveccühleri çok fazlaydı. Aynı Emirdağ’da Üstadımızın elini öpmeye gelen çocuklara üstadımızın “kanaatimiz geldi ki, ruhları Risale-i Nurlarları hissediyor” dediği gibiydiler.
İslami konularda kitaplar yazan birisi gelip bizden eserlerini okumamızı ve tavsiyelerde bulunmamızı istedi. Biz de Arapçamızın olmadığını, fakat Arapça bilen kardeşlerimizin yardım etmesi durumunda yardımcı olabileceğimizi söyledik.
Bunların dışında Portekiz, İtalya, Fas, Moritanya, Gana hakkında da bilgiler aldık.
Daha sonra Granada’ya geçtik. Tercüme konusunda bize yardım edecek zat, bir hizmet merkezi açmamız durumunda Granada’nın en uygun yer olacağını söyledi. Şehir merkezinde uygun bir yerin kirası 500 Euro civarında.
Granada’da iki büyük İslam mabedi olan “Cami-i Kebir” ile “Takva Mescidi”nin kütüphanelerine İngilizce ve İspanyolca eserlerden hediye ettik! İnşallah bu eserlerden istifade edenler olduğu müddetçe Şirket-i Maneviye’ye dahil olan, her kardeşimiz bu hayırdan hissedar olacaktır!
Gerek İspanya’da gerek Fransa’da çok sayıda Arap var. Ancak onların bazı halleri maalesef İslamiyeti görmeye değil, düşünmeye bile fırsat vermiyor. Onun için İslamiyet hakikatinin efalimizle gösterilmesi, nurların o insanlara tanıtılması bizim vazifemiz! Nasıl bir zaman Endülüs devleti, Avrupa’ya İslamiyeti götürmüş, bu uğurda gemileri yakmış, on binler şehit vermişlerse, bizim de Allahın bize ihsan ettiği manevi hazineleri onlara götürmemiz, bu uğurda çalışmamız gerekiyor!… İnşallah bir beldemiz, şahs-ı manevi namına buraların hizmet sorumluluğunu alır da hepimizi hesaptan kurtarır.
Cenab-ı Hak buralarda nurların inkişafını nasip etsin! Amin! Buralarda hizmet edecek fedaileri göndersin. Amin! Ahirette İspanyol halkı “Allah size böyle hazineleri göndermiş bize ulaştırmak için ne yaptınız?” dediklerinde cevap verebilecek gayretler, dualar, fedakârlıklar Allah bize ihsan etsin. Amin!