Geleceğin mesleği tavsiyelerine uymayın!

Geleceğin mesleği tavsiyelerine uymayın!

Okul mu tercih etmeli, bölüm mü? Öğrenciler istedikleri mesleği mi, hayalindeki üniversiteyi mi seçmeli?

Gülin Yıldırımkaya'nın haberi:

LYS puanları açıklandı, şimdi öğrencileri ve aileleri en az sınav öncesi dönem kadar stresli başka bir dönem bekliyor: Tercih dönemi.

Peki üniversite mi seçmeli yoksa bölüm mü? “X okulun diploması olsun da hangi bölüm olursa olsun” düşüncesiyle istemedikleri bir bölümü okuyan -veya okuyamayangençlerin sayısı azımsanmayacak ölçüde. İstedikleri bölüm ilk 3 sıradaki parlak okullarda olmayanlar çoğunlukla çevre baskısı veya kişisel sebepler nedeniyle önceliklerden vazgeçebiliyor.

“Bize tıp/mühendislik/ mimarlık diploması getir de sonra ne iş yaparsan yap” diyen ailelerin sonradan müzisyen, gazeteci, işletmeci olan çocuklarını da meseleye katılacak olursa gelecek tayininde gencin önünde bir sürü soru işareti var. Peki nasıl bir yol izlemeli? Son yıllarda geleceğin gözde meslekleri başlıkları altında sunulan mesleklerin eğitimini mi almalı yoksa hayallerinin peşinden mi gitmeli? Yoksa “Hayallerin değil gerçeklerin peşinden gitmeli” diyenleri mi dinlemeli? Soru üzerine soru, cevaplar ise uzmanlarda. İki aşamalı sınavın “3. aşaması” tercih dönemi tüm boyutlarıyla bugünün polemiğinde...

Hacettepe Üni. Rektörü Prof.Dr. Uğur Erdener: ‘Geleceğin mesleği’ tavsiyelerine uymayın, iki yılda bir değişiyor!

"Öğrencilerin iyi eğitim alacaklarına inandıkları bölüm hangisiyse onu dikkate almaları daha yerinde bir davranış olur diye düşünüyorum. Takdir etmeli ki, üniversitelerin birçok bölümü var ama bölümler arasında da bir sıralama var. Bazı üniversiteler bazı bölümler bazında çok iyi eğitim verebiliyor, eğitim kalitesi daha tartışmalı olan bölümleri olabiliyor. İyi okul her zaman iyi bölüm demek olmayabiliyor.

"Benim gençlere önerim hangi okul olursa olsun geleceğe iyi hazırlayacağına inandıkları bölümü tercih etmeleri. Bölümlerin kalitesi üniversiteden üniversiteye değişip, farklılık gösterebiliyor. Geleceğin meslekleri olarak nitelendirilen meslekler var, bu bağlamda birçok bölüm ele alınabilir ama ben kendi branşımı örnek alırsam şöyle bir gerçek var: Tıp mensubuyum ve tıp fakülteleri bir dönem, değişik nedenlerden dolayı mecburi hizmet, ücret farklılıkları vb.az tercih edilmiştir. Ama yeniden trend dönmüş, tıp fakülteleri tercih edilir hale gelmiştir. Çağın gerekleri doğrultusunda bir tercih yapılmalı ama şu da var: Biomühendislik, endüstri mühendisliği gibi şu an çok gözde olan dalların yerini belki iki sene sonra çok başka bir dal alacak, önlerine geçecek. Bu nedenle “Şu meslek, geleceğin mesleği!” diyerek akılları karıştırmak, yanlış yönlendirmek doğru değil.

Habertürk Gazetesi Eğitim Editörü Pervin Kaplan: Üniversiteye göre tercih yapmak en büyük hata!

"Tercihlerin bölüme göre değil üniversiteye göre yapılması en önemli hatalardan biri. ‘A üniversitesine gireyim, hangi programda okuduğum önemli değil’ yaklaşımı doğru değil. Bir üniversite mühendislik alanında çok iyi eğitim verebilir ama sosyal alanda ondan daha başarılı bir üniversite olabilir. 5-6 yıl önce bugün adını duyduğumuz birçok bölüm, hatta meslek yoktu. Bugün gençler mezun olana kadar belki de bazıları önemini yitirecek. Çünkü dünya hızla değişiyor ve bilgi yenileniyor. Gelecekte belli alanlarda uzmanlaşmış kişiler fark yaratacak. Tıp, hemşirelik, hukuk gibi meslekler her zaman gözde olacak. Yaşlı ve engellilerle çalışanlar, nanoteknoloji, genetik, denizcilik, çevre ve enerji özelikle yenilenebilir enerji konusunda uzmanlaşmış kişiler, internet medyası, tasarım mimarları, web portalı uzmanları, bilgisayar, IB uzmanları ve internet üzerinden hizmet verenler geleceğin işlerini yapacaklar.

Çukurova Üniversitesi Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü Prof. Dr. Adnan Gümüş: Temel bölümleri tercih edin, spesifik alanlar şansınızı azaltır!

"Geleceğin meslekleri gibi tavsiyeleri ülke planlamaları açısından, insan kaynaklarının işletimi açısından zaman zaman ihtiyaç duyulabilecek tavsiyeler olarak görüyorum. Mesela buğday en temel üründür. Ziraat Fakültesi her zaman için vazgeçilmezdir. Bitki korumaları, Bio Teknolojileri, Gıda Mühendislikleri vs. Aslında temel bilimler ve temel alanlar vazgeçilmezdir ama bu da kendini hangi uygulamalı alanda geliştireceğine bağlıdır. Biyoloji okuduğunda biogenetikte geliştirirsin. Spesifik alanlara çok aşırı yönlenmesi ve parçalanması özellikle üniversite eğitimlerine çok uygun değil. Üniversitelerin daha genel ve temel eğitim vermesi, master ve doktoraya doğru bu uzmanlıkların zorlanması gerekir.
"Mesela biogenetik için bile, genetik bilimleri için bile temel tıp okumak, biyoloji okumak daha makuldür. Öğrenci master ve doktorada genetiğe doğru yönlendiğinde daha doğru olur. Ama maalesef bazı ihtiyaç nedeniyle çok aşırı uzmanlaşmaya gidiliyor. Benim öğrencilere tavsiyem aşırı uzmanlık alanları yerine daha ona yakın temel eğitimleri seçip uzmanlığı master ve doktorada yapmalarıdır. Tabii bu aşırı uzmanlaşma sadece genetikte değil. Mesela, uluslararası ilişkiler yanında uluslararası finans, uluslarası ticaret gibi çok aşırı uzmanlaşmalar var. Bunların yerine mesela genel iktisatgenel hukuk okuyup master veya doktorada uzmanlaşmak daha doğrudur. Temel alanlardan gelmiş bir eğitim almışsanız alanınızı genişletebilirsiniz ama çok spesifik bir alandan gelmişseniz alanınızı genişletme şansınız ortadan kalkıyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: Geleceğin meslekleri şunlar...

"Hangi bölüm ya da hangi üniversite gibi soruların yanında hangi felsefe sorusunun da sorulması gerekiyor. Üniversiteler kendi ekollerini yaratarak, kendi yollarını tasarlıyorlar. Öğrenciler de binalardan, kampüslerden ziyade hangi yolda yürümek istediklerini seçmeli bence. Geleceğin meslekleri, geleceğin uygarlığı ve sosyal kültürünün bir ürünü olacak. Son 10 yılda da digital toplumun kurgulandığı bir düzleme sıçradık. Bizim neslimizin sonradan göç ettiği bir dünyada yaşıyoruz artık. Uluslarararası literatürde digital immigrant yani digital göçmen deniyor bizlere. Çocuklarımız ise bu yeni dünyanın evsahipleri, yani digital natives sayılıyorlar. Bizim sonradan öğrendiğimiz bilgiler, onların içine doğduğu evrenin bilgileri, zaten biliyorlar. Bu bakımdan yeni dünyanın iş alanları da bu yeni evrene göre şekillenecek.
"Biyomühendislik, genetik, enerji sistemleri mühendisliği, yazılım mühendisliği alanların yanısıra her türlü tasarım bölümünün ve iletişim bölümlerinin popülaritesinin artması bekleniyor. Eski alanların da yeni versiyonları önem kazanacak. Hukuk alt disiplinlere ve uzmanlık alanlarına yayılacak, tıp ve genetik birarada gelişecek, insana dair, bireyi ve toplumu tanımaya yönelik tüm alanlar yani psikoloji, sosyoloji gibi bölümler öne çıkacak.

Haber Türk