Hazırlayan : Ali Demirel

Allah Resulü, Hz. Fatıma’yı Kur’an ahlakı üzerine yetiştiriyordu. Tabii Hz. Hatice annemiz de Hz. Fatıma ile ilgileniyor, onun eğitimine yardımcı oluyordu. Allah Resulü çok çileli bir hayat sürüyordu. Müşrikler bir türlü Peygamberimizi kabullenemiyor, ona çeşitli hakaretler, eziyetler, işkenceler yapıyorlardı. Peygamberimiz, Hz.Hatice validemizle beraber bu sıkıntılara göğüs germeye çalışıyordu. Akla hayale gelmedik işkencelerin yapıldığı bu dönemde, Cenab-ı Allah, Nebiler Sultanına dünyalar tatlısı bir kız çocuğu nasip etti. Bu kız çocuğu Fatıma (r.anha) idi. Hz. Fatıma’nın doğumuna Allah Resulü çok sevinmişti. Yaşadığı sıkıntılardan bir nebze olsun soluklanmıştı. Kâinatın Efendisi kızını çok seviyor ona ayrı bir önem veriyordu.Onun eğitimiyle bizzat kendisi ilgileniyordu.Hz. Fatıma da babasını çok ama çok seviyordu, o bir şeye üzüldüğünde üzülüyor, bir şeye sevindiğinde ise kendisi de üzülüyordu. Allah Resulü evden ayrıldığında dört gözle babasının gelmesini bekliyordu. Resulullah da eve döndüğünde sevgili kızını kucağına alıyor, öpüyor bağrına basıyordu.

HZ. HATİCE VEFAT EDİYOR

Hz Fatıma, her yönüyle Allah Resulü’nü örnek alıyordu. Onun gibi konuşur, onungibi yaşamaya gayret ederdi. Allah Resulü, Hz. Fatıma’yı Kur’an ahlakı üzerine yetiştiriyordu. Tabii Hz.Hatice annemiz de Hz Fatıma ile ilgileniyor, onun eğitimine yardımcı oluyordu. Hz. Fatıma Hicret’ten üç yıl önce koruyucu meleğini yani annesini kaybetti. Annesinin ölümüne çok üzüldü.Öksüz kalan Fatıma’yı babası Allah Resulü teselli etmeye, ona annesinin yokluğunu bir nebze olsun hissettirmemeye çalıştı. Hz. Fatıma, annesinin ölümü üzerine günlerce ağladı. Küçük yaşta öksüz kalmanın ne olduğunu ancak öksüz bir kimse anlayabilirdi. Cenab-ı Allah’ın bir hikmetiydi. Zira Efendimiz de hem annesini hem babasını kaybetmiş yetim ve öksüz büyümüştü.

ALLAH, BABANI KORUYACAK!

Hz. Fatıma, Hz.Hatice validemiz vefat edince babasının ihtiyaçlarını kendisi karşıladı. Onun bir dediğini iki etmedi. Artık müşriklerin çeşit çeşit işkencelerine Resulullah ile beraber katlandılar. Müşrikler de boş durmuyor, Allah Resulü’nün geçeceği yerlere dikenler, pislikler bırakıyorlardı. Allah Resulü bir yerden geçerken çocukları kullanıp onu taşlattırıyorlardı. Yine bir defasında Allah Resulü yoldan geçerken onu taşlamışlardı.Onun o mübarek pak vücudunun üstüne deve pisliği koymuşlardı. Bunu görenHz. Fatıma hıçkıra hıçkıra ağlıyor, bir yandan da babası Allah Resulü’nün mübarek vücudundaki pislikleri temizlemeye çalışıyordu.Onun böyle içli içli ağladığını gören Allah Resulü, “Korkma kızım, Allah babanı koruyacaktır” buyurdu.

HZ. FATIMA SABREDİYORDU

İşte susamış çöl topraklarınabir rahmet yağmuru gibi inenAllah Resulü’ne böyle işkenceler reva görüyorlardı.AncakEfendimiz, onlarınbu amansız işkencelerine dayanıyor, sabrediyordu.Bir defa olsun ellerini açıp bu zalimlere, kendini bu hale sokan azgın insanlara beddua etmiyordu.Çünkü o bir rahmet peygamberi idi.Bu ve benzeri sıkıntılaraHz. Fatıma da maruz kalıyor amao da tıpkı babası gibi sabrediyor, ah etmiyordu. Hz. Fatıma’nın çocukluğunun büyük bir kısmımüşriklerin ambargosuyla, işkenceleriyle geçti. Amao, asla bu zulümlerden yılmadı. Bir an olsun Allah Resulü’nün dizinin dibinden ayrılmadı. O, her yönüyle günümüz hanımlarının örnek alması gereken büyük bir kadındır. Bu vesileyle onunmübarek hayatının anlatıldığı bir kitabı satın alıp okumaya ne dersiniz?
Bugün