Sivil katliamının bilançosu ağırlaşıyor
Suriyeli muhalifler, ordu kuşatmasındaki Hama’da en az 45 kişinin öldüğünü söyledi.
Suriyeli muhalifler, ordu kuşatmasındaki Hama’da en az 45 kişinin öldüğünü söyledi. Bazı kaynaklara göre 4 günde 200 kişi öldü. Esad ise kanlı operasyonlar eşliğinde çok partili rejime geçiş yasasını onayladı.
Suriye’de şiddet hız kesmiyor. Devlet Başkanı Beşar Esad’a bağlı güçlerin isyanın kalbi Hama’nın merkezini ele geçirmek için son 24 saatte düzenlediği operasyonlarda görgü tanıklarına göre en az 45 kişi öldüğü belirtildi. Bu 45 kişiden altısı önceki akşam başkent Şam’ın yanı sıra Nava ve Palmira kentlerinde yine teravih namazı sonrasında güvenlik güçlerinin Esad karşıtı eylemcilerin üzerine ateş açması sonucu öldü. Ordunun kuşatması ve ağır bombardıman altındaki Hama’dan kaçmayı başaran bir Suriyeli de, önceki gün ordunun bombardımanında 30 kişinin öldüğünü anlattı. Kurbanları toprağa verdiklerini aktaran görgü tanığı, “Hastanelerde çok sayıda yaralı var. Hama’da enerji ve iletişim hatları da kesik” dedi. Bazı haber kaynakları son 4 günde 200 kişinin öldüğü bilgisi verirken, Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi üyesi Rami Abdul Rahman da, son iki günde 1000 ailenin Hama’dan kaçtığı bilgisini verirken, “Humus’ta da operasyon var. Bab Sbaa ve Kalaa semtlerinde gece boyunca ağır makinalı tüfek ve otomatik silah sesleri duyulmuş. En az 27 kişinin tutuklandığını haber aldık” diye konuştu.
Katliamın merkezi Hama’da Suriye birlikleri rastgele evlere ateş açarken, bir Hama sakini, kentin bir savaş alanına benzediğini ve binlerce sivilin kaçtığını anlattı. Diğer kentlerden de Hamalılara destek gösterisi yapan muhaliflerin üzerine ağır silahlarla ateş açıldığı haberleri geldi. Suriye’ye erişim uluslararası gazeteciler için son derece kısıtlı olduğundan, görgü tanıkları ile muhalif eylemcilerin aktardıklarının başka kaynaklardan doğrulanması çoğunlukla mümkün olamıyor.
Öte yandan önceki akşam Şam’da düzenlenen protesto gösterisinde ise eylemciler, ‘Esad rejiminin baskı ve zulümlerin artık dayanılamaz hale geldiğini’ belirtip Baas iktidarına son verilmesi ve Esad’ın iktidardan ayrılmasını istedi. Eylemciler, ordunun kendi halkına silah doğrultmasının ‘ihanet’ olduğunu ifade edip “Suriye hepimizin, Esad git artık” sloganları attı.
‘Esad göz boyamaya çalışıyor’
Esad bir yandan uluslararası toplumun şiddeti sona erdirme çağrılarına kulak tıkayıp katliamları sürdürürken, diğer yandam ülkede çok partili siyasi sistemi kabul eden yasa tasarısını onayladı. Hükümetin geçen ay kabul ettiği ve siyasi partilerin kurulmasına olanak veren yasada, ‘kurulacak siyasi partilerin anayasaya, demokratik ilkelere, yasalara bağlı ve özgürülük ile temel haklara saygılı olacağı’ belirtilmişti. Ancak muhalifler, Esad’ın bu adımını ‘göz boyama’ olarak nitedi. Bir muhalif, Esad’ın attığı bu adımın çok geç olduğunu söyleyerek, dikkatleri hükümetin protestoculara yönelik şiddetinden başka yöne çekmek için böyle bir taktik uygulandığını belirtti.
BM Esad rejimini sonunda kınadı
BM Güvenlik Konseyi üyeleri, Suriye’yi ele aldıkları toplantılarının üçüncü gününde uzlaştı ve Şam’ın gösterileri bastırmakta kullandığı şiddeti kınadı. Konsey, hükümetin gösterileri bastırmakta kullandığı şiddeti, insan hakları ihlallerini ve sivillere güç kullanımını kınayan metinde anlaştı. Lübnan ise 14 üyenin kabul ettiği metne destek vermedi. Metin, Rusya ve Çin’in, kınamanın Libya operasyonuna benzer müdahaleyle sonuçlanacağı kaygısına karşın kabul edildi. Metne, Rusya’nın kaygılarını giderecek şekilde, ‘Bütün tarafları, devlet kurumlarına yönelik saldırılar da dahil olmak üzere şiddetten kaçınmaya çağırıyoruz’ ifadesi eklendi. Konsey pazartesi ve salı toplantılarında bir metin üzerinde uzlaşmamıştı.
Star