Cemaatçi,badem bıyıklı akademisyen olur mu

Cemaatçi,badem bıyıklı akademisyen olur mu

Bir; TÜBA'nın üye seçimindeki subjektif kriterleri eleştirdi

Risale Haber - Haber Merkezi

Bugün gazetesi yazarlarından Ali Atıf Bir, TÜBA ile ilgili yazı dizisinin bugün yayınlanan üçüncü kısmında Şerif Mardin'in Bediüzzaman için kullandığı ifadeler dolayısıyla TÜBA üyeliğine kabul edilmediği üzerinde durdu.

Bir, daha önce Risale Haber'de de üzerinde durduğumuz Prof. Dr. Mahmut Hortaçsu'nun ifadelerin altını çizdi:

"O zaman gelin üye seçimi ile ilgili tartışmalara girelim:
Emekli Prof. Dr. Mahmut Hortaçsu'nun Prof. Dr. Şerif Mardin'in TÜBA üyeliğine niye "olumsuz oy verdiğine" bir bakalım. Şöyle diyor Hortaçsu Hoca:
"Prof. Dr. Şerif Mardin'in seçilmediği toplantıda ben de vardım. Niçin kendisine ret oyu verdiğimi açıklamak isterim. Ben Boğaziçi Üniversitesi'nde görev yaparken kendisi bir süre İktisadi Bilimler Fakültesi dekanıydı. Karşılaşmışlığımız vardır. Gayet saygın bir kişiydi. Kendisi üzerine olumlu düşündüğüm zamanlar olmuştur. Sonra Bediüzzaman Hazretleri üzerine, yurtdışındayken yazdığı kitabı okudum. Burada, Bediüzzaman Hazretleri'nin, II. Meşrutiyet ilanından sonra Bitlis'teyken, İstanbul'dan gelen gazetelerdeki bilim yazılarını okuyarak fizik, kimya, matematik ve diğer müspet bilimler üzerine uzman olduğunun söylendiğini yazmıştır. Hayatının en az üçte ikisini sadece fiziğin özel bir konusunda bilgi sahibi olmaya çalışarak geçiren bir kişi olarak, sayısı ne olursa olsun bir bilim insanının bunu kitabında yazamayacağı düşüncesinde olduğum için Prof. Dr. Mardin'e ret oyu verdim. İstanbul gazetelerinin yazılarına bakarak bu konularda bugün de dün de uzman olunamaz. Bir bilim insanı, kanımca, böyle bir düşünceye kitabında yer veremez."

Ali Atıf Bir, Türkiye Bilimler Akademisi'nin amaçlarını gerçekleştirmek için bazı etkinliklerde bulunduğunu ama bu faaliyetlerin üniversite ve YÖK eliyle de yürütülebilecek düzeyde olduğunu belirtti. Bir, TÜBA'nın ayrıca hem iletişim hem yakınlık açısından üniversite hocalarına mesafeli durarak, "hafiften akademik açıdan zenginler kulübü" görüntüsü verdiğinin altını çizdi.

Bir, TÜBA'nın üye seçimindeki subjektif kriterleri eleştirirken şu ifadelere yer verdi:
"Üye seçiminde ve etkinlik için "akademisyen" seçimlerinde bu kadar sübjektif davranılıyorsa, TÜBA seçici kurulu; bazı bilim insanları üyeliği hak ettikleri halde "cemaatçi, badem bıyıklı, Kürtçü, Alevi, sistem muhalifi, sermaye yardakçısı" gibi sübjektif kriterlerle onları reddediyorlarsa devletin (iktidarın) TÜBA üyeliğinin seçimine müdahale hakkı var mı?"