Ehl-i hak,hakkını kuvvetle müdafaa etse

Ehl-i hak,hakkını kuvvetle müdafaa etse

Günlük Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Şimdiki fırtınalı asırda gaddar medeniyetten neş’et eden hodgâmlık ve asabiyet-i unsuriye ve umumî harpten gelen istibdadat-ı askeriye ve dalâletten çıkan merhametsizlik cihetinde öyle bir eşedd-i zulüm ve eşedd-i istibdadat meydan almış ki, ehl-i hak, hakkını kuvvet-i maddiye ile müdafaa etse, ya eşedd-i zulüm ile, tarafgirlik bahanesiyle çok bîçareleri yakacak; o hâlette o da azlem olacak ve mağlûp kalacak. Çünkü, mezkûr hissiyatla hareket ve taarruz eden insanlar, bir iki adamın hatasıyla yirmi otuz adamı, âdi bahanelerle vurur, perişan eder. Eğer ehl-i hak, hak ve adalet yolunda yalnız vuranı vursa, otuz zayiata mukàbil yalnız biri kazanır, mağlûp vaziyetinde kalır. Eğer mukabele-i bilmisil kaide-i zâlimânesiyle, o ehl-i hak dahi bir ikinin hatasıyla yirmi otuz biçareleri ezseler, o vakit, hak namına dehşetli bir haksızlık ederler. [On ikinci Şua]

Bediüzzaman Said Nursi

Sözlük:
neş'et: doğma, ortaya çıkma
hodgamlık: bencillik
asabiyet-i unsuriye: ırkçılık damarı
umumi: genel
istibdadat-ı askeriye: askeri baskılar
dalalet: hak yoldan ayrılma, sapkınlık
eşedd-i zulüm: zulmün en şiddetlisi
eşedd-i istibdadat: baskının en şiddetlisi
ehl-i hak: hak ve doğru yolda olan kimseler
kuvvet-i maddiye: maddi kuvvet
tarafgirlik: taraftarlık
halet: durum, hal
azlem: çok zalim, zulmeden
mağlup: yenilme
mezkur: anılan, sözü geçen, zikredilen
mukabele-i bilmisil: misilleme yapmak
kaide-i zalimane: zalimce kural, kaide