Wall Street protestolarına Kur'an'dan çözüm
Günün Risale-i Nur dersi
Bismillahirrahmanirrahim
İşârâtü’l-İ’câz’da ispat edildiği gibi, bütün ihtilâlât-ı beşeriyenin madeni bir kelime olduğu gibi, bütün ahlâk-ı seyyienin menbaı dahi bir kelimedir.
Birinci kelime: “Ben tok olayım; başkası açlıktan ölse bana ne!”
İkinci kelime: “Sen çalış, ben yiyeyim.”
Evet, hayat-ı içtimaiye-i beşeriyede havas ve avam, yani zenginler ve fakirler, muvazeneleriyle rahatla yaşarlar. O muvazenenin esası ise, havas tabakasında merhamet ve şefkat, aşağısında hürmet ve itaattir.
Şimdi, birinci kelime havas tabakasını zulme, ahlâksızlığa, merhametsizliğe sevk etmiştir.
İkinci kelime avâmı kine, hasede, mübarezeye sevk edip rahat-ı beşeriyeyi birkaç asırdır selb ettiği gibi, şu asırda sa’y, sermaye ile mübareze neticesi, herkesçe malûm olan Avrupa hâdisât-ı azîmesi meydana geldi.
İşte, medeniyet, bütün cem’iyât-ı hayriye ile ve ahlâkî mektepleriyle ve şedit inzibat ve nizâmâtıyla beşerin o iki tabakasını musalâha edemediği gibi, hayat-ı beşerin iki müthiş yarasını tedavi edememiştir.
Kur’ân, birinci kelimeyi, esasından “vücub-u zekât” ile kal’ eder, tedavi eder.
İkinci kelimenin esasını “hurmet-i ribâ” ile kal’ edip tedavi eder.
Evet, âyet-i Kur’âniye âlem kapısında durup ribâya “Yasaktır” der. “Kavga kapısını kapamak için banka (ribâ) kapısını kapayınız” diyerek insanlara ferman eder, şakirtlerine “Girmeyiniz” emreder. (Yirmi Beşinci Söz, Birinci Şule)
Bediüzzaman Said Nursi
SÖZLÜK:
ahlâk-ı seyyie : kötü ahlâk
avam : halk, fakirler sınıfı
cem’iyât-ı hayriye : hayır cemiyetleri
havas : zenginler sınıfı
hayat-ı içtimaiye-i beşeriye : insanlığın sosyal hayatı
hurmet-i ribâ : fâizin haramlığı
ihtilâlât-ı beşeriye : insanlardaki ihtilaller, karışıklıklar
inzibat : âsayiş, düzen
kal’ etmek : kaldırmak
menba : kaynak
musalahâ : barıştırma
muvazene : denge
mübareze : mücadele, çatışma
ribâ : faiz
sa’y: çalışmak, çalışanlar
selb etmek : ortadan kaldırmak
şedit : şiddetli
vücub-u zekât : zekâtın farz oluşu