'Örtünmek kemik erimesi yapar' diyen doktor

'Örtünmek kemik erimesi yapar' diyen doktor

Bazı doktorlar ideolojilerini hasta tedavilerinde bakın nasıl kullanıyorlar...

Risale Haber-Haber Merkezi

Kemik erimesi teşhisi konulan bazı hanım hastalar, doktorların kendilerine; "Eğer vücuduna yeterince güneş ışını almış olsaydın, örtülü olmasaydın, kemik erimesi olmazdın" dediklerini ve bunun ne derece doğru olduğunu sorması Dr. Ömer Yılmaz tarafından cevaplandı.

Sızıntı dergisindeki yazısında soruyu öncelikle bilimsel olarak ele alan Yılmaz, "kemikleri zayıf olan veya kemik erimesi görülen kadınların çoğunda, D vitamini eksikliğinden ziyade, parathormonun fazla sentezi ve salınması söz konusudur. Ayrıca pek çok hanım, egzersizden uzak yaşamaktadır. Egzersiz ve hareketlerle kemiklere ağırlık binmesi, kemiklerin sıkışmasına ve güçlenmesine vesile olur. Egzersiz ve hareket yeterli olmazsa, kemiklerde zayıflama olur. Bundan dolayı, şişman kişilerin kemik yoğunluğu (dansitesi) zayıflara göre daha fazla olduğundan, kemikleri de daha güçlüdür" dedi.

Tesettürün kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabileceğini îma eden ilmî çalışmaların bazılarının Türkiye'deki Türk doktorları tarafından yapıldığına dikkat çeken Dr. Yılmaz, Batılı araştırmacıların, makalelerinde "örtünmemenin (açıklığın), bu kanserlere sebep olduğu" şeklinde bir yorum ve çıkarımda bulunmamaları, aklıselimin ve sağduyunun bir göstergesi olduğunu söyledi. Yılmaz, "Yapılan bazı araştırmalarda, beslenme şekli, alınan kalsiyum miktarı, genetik yapı ve egzersiz vs. gibi önemli etkenler atlanıp, hastalığın tesettüre bağlanması, objektiflikten ve sağduyudan uzak ideolojik bir tutumdur" şeklinde yazdı.

İlmî araştırmaların yanında yaratılışa da vurgu yapan Dr. Ömer Yılmaz, örtünmenin insanı atomlarından hücrelerine, kemik dokusundan organlarına, vücut anatomisine kadar her şeyi ince bir hesap ve ölçü üzerinde yaratan Rabb'imizin bir emri olduğunu belirtti.

"Tesettürü emreden, yarattığı kulunu da, kemiklerini de en iyi bilendir" diyen Yılmaz, yazısını şöyle sürdürdü:"Yüce Beyan'da 'Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, mahrem yerlerini korusunlar. Ziynetlerini/ziynet sayılan yerlerini meydana çıkarmasınlar/göstermesinler. Ancak (kendiliğinden) görünen (el, yüz) bu emrin dışındadır. Başörtülerini, yakalarının üstüne kadar (boyunlarını örtecek şekilde) koysunlar... Ey mü'minler! Hepiniz Allah'a tövbe edin (ve emirlerini yerine getirin) ki kurtuluşa eresiniz' buyrulmaktadır. (Nur, 24 /31) O, yarattığı sistemin en sağlıklı şekilde nasıl işletilip korunabileceğini de en iyi bilendir. Yarattığı ve emrettiği her şeyde (tesettür dâhil) bildiğimiz ve bilemediğimiz hikmetler vardır. Her şeyden önemlisi, tesettürün sağlığa zararlı olduğunu ifade etmek, kadını da, kemiklerini de yaratan, tesettürü emreden Allah'a karşı büyük bir saygısızlıktır."

İlmi araştırma verilerinin ayrıntısıyla anlatıldığı yazının tamamı için TIKLAYINIZ