Danıştay'a katsayı protestosu
18 Sivil Toplum Kuruluşu ve Sendika, Danıştayın katsayı kararı nedeniyle, Danıştay binası önünde eylem yaptı
Cemil Yüzer'in haberi
RisaleHaber-18 Sivil Toplum Kuruluşu ve Sendika, Danıştayın aldığı meslek lisesi öğrencilerinin yüksek öğretime girişte katsayı puanı eşitliği uygulamasının yürütmesini durdurması kararı nedeniyle, Danıştay binası önünde eylem yaptı. Eylemde basın açıklamasını, Mazlumder'den Soner Kartal yaptı.
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Yükseköğretim Genel Kurulu (YÖK) kamuoyunun da talepleri doğrultusunda 21 Temmuz 2009 tarihinde yaptığı genelkurulda yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasını kaldırarak, 28 Şubat darbesinden bu yana süregelen bir haksızlığı ve adaletsizliği sonlandırmıştı.
İstanbul Barosu ancak eşitlerin arasında eşitlik olabileceğini savunarak YÖK kararını Danıştay’a taşımış ve Danıştay 8. Dairesi Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurmuştur.
2547 Sayılı Yükseköğretim Yasası'nın 'yükseköğretime giriş' başlıklı 45'inci maddesinde "Yükseköğretim kurumuna girecek öğrencilerin ne şekilde o kurumlara kabul edileceğiyle ilgili gerekçeler YÖK tarafından belirlenmektedir" denilmektedir.
Dolayısıyla Danıştay 8. Dairesi kanunen YÖK’ün sorumluluğunda bulunan bir alana yetkisi dışında müdahale etmiştir.
Danıştay’ın aynı dairesi buna benzer başka bir davada “katsayı belirleme ve sınav sistemini değiştirme kararının YÖK'te” olduğuna hükmetmiş, ancak bu kez geçmişte verdiği kararları yalanlamak pahasına meslek okulu öğrencilerinin geleceklerini karartacak bir karara imza atmıştır.
Emsal uygulamanın dışındaki her türlü kararın hukuki değil ideolojik olduğu ve kamunun vicdanına yansıdığı aşikardır.
Halkının din ağırlıklı eğitim talebini karşısına alan oligarşik bürokrasi, sayıları yüzde onu bulmayan İmam Hatip Okulları için getirdiği bu ideolojik düzenleme ile tüm meslek liselerini de çemberine almıştır.
Katsayı uygulaması ve “ancak eşitlerin arasında eşitlik olacağı” görüşü toplumun sosyal sınıflara ayırmış ve bireylerin hayatında ciddi izler bırakmıştır. Katsayı uygulamasına ilk geçildiği tarihte dahi kazanılmış haklar korunmamış; haklı beklentiye sahip bireylerin durumları hukuki koruma altına alınmamıştır.
Anayasa Mahkemesi pek çok kararında ‘her yönü ile aynı hukuki durumda olan”lar arasında eşitlik ilkesinin uygulanacağını belirtmiştir. Farklı yoğunluklarda aynı müfredata sahip ve aynı sınava girecek olan, aynı yapı tarafından sınav sonuçlarına göre üniversitelere yerleştirilecek olan düz liseler, meslek liseleri, anadolu ve fen liseleri aynı hukuki durumlarından dolayı eşit bir uygulamaya tabi tutulmak zorundadırlar.
Bununla birlikte anayasal bir hak olan “eğitim ve öğretim hakkı” sadece kişinin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılmaması anlamına gelmeyip, verilen eğitim ve öğretimin niteliğine ilişkin, evrensel ve eşitlikçi bir standardı da öngörmektedir.
Geçmişteki ideolojik düzenleme ve bu düzenlemeden vazgeçmeyen Danıştay kararı, sosyal sınıflar oluşturmak gayesini de barındırdığı için eşitlik ilkesine ve eğitimde eşitliği vurgulayan uluslararası sözleşmelere tamamen aykırılık teşkil etmektedir.
Türkiye’de yargı bağımsızlığının önündeki en büyük engel yargıçlardır ve Türkiye’de yargının en büyük sorunu yargı bağımsızlığı değil, yargının tarafsızlığıdır.
İdeolojik/siyasi çıkarları için, meslek liselilerin çok küçük bir oranını teşkil eden imam hatiplileri engellemek için onbinlerce meslek liselisini cezalandırmaktan çekinmeyen bu kararı toplumsal vicdana havale ediyoruz.
Danıştay'ın vermiş olduğu karar ile yeni hükmün yürütmesi durdurulmuştur. Ancak hukuken eski eşitsizliği öngören hüküm bu karar ile kendiliğinden yürürlüğe giremeyecektir.
Bu sebeple kanun yapma yetkisini elinde bulunduranları, derhal bir kanun değişikliği yapmaya ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 45. maddesine, katsayı eşitliğine dair açık bir hüküm eklemeye ve Danıştay engelini bertaraf etmeye davet ediyoruz.
Ve bizler hukuk eğitimi almış, hukukçu olduklarını iddia eden kişi ve kurumlara hukukun üstünlüğünü hatırlatıyoruz.Bu kişi ve kurumları toplumla yüzleştirmeye alınan bu ve buna benzer kararları tartışılır kılmaya devam edeceğimizi ilan ediyoruz.