Risale Haber-Haber Merkezi

Bilim ve Gelişim Derneği katsayı kararı ile ilgili YÖK'e destek vermek için dava açtı. Dernek Başkanı Mehmet Fahrettin Hekimoğlu tarafından açılan davada Danıştay'ın çelişkisine vurgu yapıldı.

Dernek tarafından yapılan açıklamada, 10 yıldır milyonlarca öğrenciyi mağdur eden farklı katsayı sistemini kaldıran YÖK'ün 21 Temmuz 2009'da bütün öğrencileri üniversiteye girişte eşit hale getirdiğin ifade edilerek, Danıştay'ın çelişkisine dikkat çekildi: "Ancak katsayı eşitsizliğini getiren düzenlemenin iptali için açılan davayı 'yetki YÖK'te' diyerek reddeden Danıştay, bu kez aksine düzenlemenin iptali için açılan davada düzenlemenin yürütmesini durdurdu. Çelişkili kararların ardından gözler, katsayı uygulamasının başladığı 1999 yılına çevrildi. Bu tarihten sonra düzenlemenin iptali için açılan yüzlerce davayı esastan inceleyen Danıştay'ın, YÖK'ü adres göstererek yürütmeyi durdurma başvurularını reddettiği ortaya çıktı.

"Bu açık çelişki ve hukuka aykırı karardan sonra Derneğimiz, artık bir memleket meselesi haline gelen Meslek Liselerinin katsayı mağduriyetine son verilmesi için taraf olmak gereği duydu ve YÖK yanında davaya katılmak için Dernek Başkanımız Mehmet Fahrettin Hekimoğlu hem Dernek olarak, hem de bir öğrenci velisi olarak şahsen başvuruda bulundu."

Başvuruda kullanılan dilekçe örneği şöyle:

T.C.
DANIŞTAY 8. DAİRE BAŞKANLIĞINA
Gönderilmek Üzere
İSTANBUL BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

Dosya No : 2009/6890 Esas

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen: İstanbul Barosu Başkanlığı

Davalı : Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı - Bilkent/ANKARA

Davalı İdare Yanında Davaya Katılmak isteyen: Yusuf Hekimoğlu adına velayeten babası
Mehmet Fahrettin Hekimoğlu-T.C. No: 60994129538
Fatih Mah. Çanakkale Şehitleri Cad. H.E.Adıvar Sok. Gözde Sitesi B Blok No:5/6 Büyükçekmece/İSTANBUL

Talep Konusu : Davalı idare yanında davaya katılma talebi hakkındadır.

Açıklamalar

1. Davaya katılma nedeni:

Oğlum Yusuf Hekimoğlu, Esenyurt Borusan Asım Kocabıyık Anadolu Teknik Lisesi 11. sınıf öğrencisidir.

Davacı İstanbul Barosu tarafından “Yükseköğretim Genel Kurulunun yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin 21.07.2009 gün ve 1266 sayılı kararının; genel liselerde öğrenim gören öğrenciler açısından haksız rekabet yarattığı, objektif davranılmayarak bir grubun kayırıldığı, kazanılmış hakların ihlal edildiği, genel liseyi tercih etmiş olanlar için üniversite eğitiminin hedeflendiği, meslek liselerinde okuyanlar için ise meslek sahibi olmanın tercih edilmiş olduğu öne sürülerek, iptali ve yürütmenin durdurulması” istemi ile açılmış olan dava, velisi olduğum Yusuf Hekimoğlu’nun öğrenim durumunu ve geleceğini doğrudan ilgilendirdiği için davalı idare yanında davaya katılmak gereği duyulmuştur.

2. Husumet itirazı:

Davacı İstanbul Barosu, avukatların mesleki hak ve hukukunu korumak üzere yasayla kurulmuş bir mesleki kuruluştur. Dava konusu işlemin avukatların mesleki hak ve görevleri ile hiçbir ilgisi yoktur. Bu nedenle konu davacı kuruluşu uzaktan yakından ilgilendirmediği gibi, temsil ettiği meslek grubunun bir menfaati söz konusu değildir. Davacı İstanbul Barosu, bir siyasi kuruluş gibi tamamen siyasi düşüncelerle görev ve yetkisinin dışına çıkarak iş bu davayı açmıştır.
Yüksek mahkemeniz daha önce Diyarbakır Barosunun açtığı bir davayı “bir meslek kuruluşu olan Baronun göreviyle ilgili olmadığı” gerekçesiyle reddetmiştir. Bu ve benzeri pek çok emsal kararda görüleceği üzere davacı İstanbul Barosunun bu davayı açmak için husumet ehliyeti yoktur ve davanın bu nedenle esasa girilmeden reddi gerekir.

3. Esasa ilişkin beyanlarımız:

Demokrasi karşıtı güçlerin bir tertibi olduğu şimdi daha iyi anlaşılan 28 Şubat sürecinde, toplumun laiklik hassasiyeti istismar edilerek, sırf İmam Hatip Liselerinin önün tıkamak için 199 yılında YÖK tarafından yaratılan katsayı eşitsizliği karşısında sayın mahkemenize yapılan başvurular o tarihte, “Katsayı düzenlemesi YÖK’ün yetkisindedir” diyerek bu dava reddedilmiştir. Bu nedenle YÖK kendisi tarafından yapılan düzenlemeyi, yine kendisi zamanın gereklerine göre yeniden değiştirme ve düzenleme yetkisine sahiptir.
Sayın Mahkemenizin bu konudaki emsal kararları, aşağıda alıntı yaptığımız medyada yer alan haberlerden de açıkça anlaşılmaktadır.

“Katsayı adaletsizliğini gideren düzenlemeyi iptal eden Danıştay'ın, bu konuda kendisiyle çelişen çok sayıda karara imza attığı ortaya çıktı. 1999'dan sonra YÖK tarafından uygulamaya konulan katsayı sistemi aleyhine açılan davalar, Danıştay'dan hep aynı gerekçe ile reddedilmiş: "Yasal ve anayasal yetki YÖK'tedir."

“10 yıldır milyonlarca öğrenciyi mağdur eden farklı katsayı sistemini kaldıran YÖK, 21 Temmuz 2009'da bütün öğrencileri üniversiteye girişte eşit hale getirdi. Ancak 26 Haziran'da 'yetki YÖK'te' diyerek katsayının iptali için açılan bir davayı reddeden Danıştay, bu karardan 5 ay sonra düzenlemenin yürütmesini durdurdu. Çelişkili kararların ardından gözler, katsayı uygulamasının başladığı 1999 yılına çevrildi. Bu tarihten sonra düzenlemenin iptali için açılan yüzlerce davayı esastan inceleyen Danıştay'ın, YÖK'ü adres göstererek yürütmeyi durdurma başvurularını reddettiği ortaya çıktı.

Serdar Serdaroğlu, 1999'daki katsayı adaletsizliğine kadar hukuk fakültelerine gitmelerine izin verilen düz liselerin sosyal bölümünden mezun oldu. Uygulamayla hukuk fakültesine Türkçe-Matematik mezunlarının girmesine izin verildi. Serdar'ın, emekli hâkim olan babasının, Danıştay'da oğlu adına açtığı dava YÖK gerekçe gösterilerek reddedildi.”

“İmam-hatip lisesi mezunu Suzan Özdemir'in 1999'da açtığı iptal davasına da Danıştay savcısı aynı gerekçeyle itiraz etmiş ve dava düşmüş. Davalara müdahil olarak katılan Avukat Cüneyt Toraman, Danıştay'ın verdiği çelişkili kararlara dikkat çekerek, 1999'dan sonraki kararlarının emsal olduğunu vurguluyor.

Katsayı mağduriyeti yaşayıp yargıya müracaat edenler sadece meslek lisesi öğrencileri değildi. Düz lisede okuyan Serdar Serdaroğlu, 1998'de sosyal bölümünden mezun oldu. Hukuk fakültesine gitmek istiyordu. Hukuk fakültelerine, katsayı adaletsizliğine kadar sosyal mezunları alınıyordu. Ancak YÖK'ün 1999'da uygulamaya koyduğu katsayı sistemiyle hukuka sadece Türkçe-matematik mezunlarının girmesine izin verildi. Katsayı mağduru Serdar'ın hakim ve avukat babası İbrahim Serdaroğlu, oğlu adına Mart 1998'de YÖK'ün katsayı düzenlemesinin yürütmesini durdurma ve iptal davası açtı. 3 ay içinde yürütmeyi durdurma başvurusu reddedildi. 26 Haziran 2009'da da iptal davası, yetki YÖK'te olduğu gerekçesiyle esastan reddedildi.

YÖK, 21 Temmuz 2009'da Anayasa ve 2547 sayılı kanunun 45. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak 10 yıldır milyonlarca öğrenciyi mağdur eden farklı katsayı sistemini kaldırdı. Bütün öğrencileri üniversiteye girişte eşit hale getirdi. 26 Haziran'da 'yetki YÖK'te' diyerek katsayının iptali için açılan davayı reddeden Danıştay 8. Dairesi, 5 ay sonra 25 Kasım'da aynı YÖK'ün yetkisini hiçe sayıp katsayıyı kaldıran düzenlemenin yürütmesini durdurarak kendisiyle çelişti. Danıştay'ın 5 ay önce reddettiği davayı açan emekli Hakim İbrahim Serdaroğlu, Danıştay'ın tartışmalı son kararının, Anayasa'nın 42. maddesindeki öğretim hakkını kısıtladığını vurguladı. Kararla, adalete olan güvenin zedelendiğini belirten Serdaroğlu, kendi davalarında 'üniversiteye giriş şartlarını düzenleme yetkisinin YÖK'te olduğunu' kabul eden 8. Daire'nin, İstanbul Barosu'nun başvurusunda YÖK'ün bu konuda düzenleme yapamayacağı iddiasıyla tam tersi bir karar vermesinin çelişkisine dikkat çekti.
Suzan Özdemir, YÖK'ün 1999'da getirdiği katsayının iptali için dava açan yüzlerce öğrenciden bir diğeri. Suzan, o yıl Eyüp İmam-Hatip Lisesi son sınıf öğrencisiyken karşılaştığı bu haksız uygulamaya tepki göstererek dava açmış. Davası reddedilen genç kıza Danıştay şu cevabı vermiş: "Eğitim ilkelerinin öngördüğü amaca, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile idare hukuku kurallarına aykırılık bulunmamaktadır." Danıştay savcısının davaya ilişkin itirazında ise 'YÖK'ün görevleri' başlıklı 7. maddesine işaret edilerek, öğrencilerin seçme ve kabul edilme ile ilgili bütün esasları belirleme yetkisinin YÖK'te olduğu kaydedilmiş.”

Yukarıda örnek olarak alıntı yaptığımız bir kısım medyada yer alan haber ve yazılardan anlaşıldığı üzere sayın Mahkemeniz, daha önceki kararlarında “Bu konuda karar verme yetkisinin YÖK’te olduğu” gerekçesiyle yapılan düzenlemeyi hukuka uygun bulmuş ve reddetmiştir.

Şimdi “yürütmeyi durdurma kararında belirtilen gerekçelerle” YÖK kararının yok sayılması izahı mümkün olmayan açık bir çelişkidir. Çok az sayıda İmam Hatip Liseli öğrencinin önün tıkamak uğruna, milyonlarca meslek lisesi öğrencisinin geleceğini karartmak hukuku ve vicdanları zedeleyecektir. Şayet aynı gerekçelerle davanın esastan kabulüne ve YÖK kararının iptaline karar verilecek olursa bu karar toplum nazarında tamamen keyfi, hukuka aykırı ve ideolojik bir karar olarak algılanacak ve adalete duyulan güven sarsılacaktır.

SONUÇ VE TALEP : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davaya katılma talebimizin kabulü ile, husumet ehliyeti bulunmayan davacı İstanbul Barosu’nun açtığı iş bu davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.

Yusuf Hekimoğlu adına
Davaya Katılma İsteyen
Mehmet Fahrettin Hekimoğlu

EKİ:
1.Öğrenim belgesi
2.Nüfus kayıt belgesi