Bediüzzaman Said Nursî ve Risâle-i Nur hakkında şahsî görüşünüz nedir?

Bediüzzaman Hazretleri, bence son devir Türkiye’sinin ve İslâm âleminin yetiştirdiği en seçkin ve bilge din ulularından biridir. Risâle-i Nur ise, Kur’ân-ı Kerîmin çağımıza uygun en değerli bir yorumu, tefsiri ve ifadesidir.
 
Said Nursî ve eserlerinin, Türk cemiyetindeki yeri sizce nedir?

Bu sorunun cevabını yukarıda belirtmiş oldum. Büyük gençlik kitlesini ve yoldan çıkması mümkün kalabalıkları, sesindeki feyizle İslâma ısındıran ve onlara yüce İslâm ahlâkını yaşatan bir mürşid ve onun eseri karşısındayız.

Şüphe yok ki, Risâle-i Nur ve benzeri eserler, içeride ve dışarıda, Türk gençliğinin maddeye, kötülüğe ve behimiyete saplanmasını önleyen güzel İlâhî işaretler olmuştur.

1935’ten günümüze, Risâle-i Nur’ların ve onu okuyanların defalarca mahkemeye verilmesi, tevkifi, fakat açılan dâvâların beraatla neticelenmiş olması karşısında neler söyleyebilirsiniz?

Demek ki, yanlış olarak adaleti zorlama olayı ile ve Türkiye’de adaletin varlığını ispat eden değerli hâkimlerle karşı karşıyayız.

Risâle-i Nur bugüne kadar on dünya diline çevrildi. Hakkında dünyanın çeşitli ülkelerinde makaleler yazıldı, üniversitelerde tezler hazırlandı. Bu hususta ne diyorsunuz?

Risâle-i Nur’un ciddî ilim âlemlerinde bu ölçülerde rağbet görmesi, bu eserin söz götürmez değerini, işitmeyen kulaklara bile duyurmakta olsa gerektir.

Kırk-elli yıl onun aleyhinde yazılar, resimler ve karikatürler neşreden basının, bugün Nur risâlelerinin reklâm ve ilânını yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu husus, bazı basının, hiçbir ahlâk ve değer hükmüne önem vermeksizin, sadece maddî ölçüler içerisinde harcanmakta ve milletimizi de harcamaya çalışmakta olduğunu göstermektedir.

Köprü Dergisi