Türkiye, İslam'ın demokratik yüzü
Bahreynli Dr. Jamri, “Türkiye bir anlamda İslâmın demokratik yüzünü çok iyi temsil etmekte ve uluslar arası politikayı kurallarına göre oynamaktadır” şeklinde konuştu
Bahreyn’de son günlerde meydana gelen muhalif gösteriler uluslar arası kamuoyunun ilgisini çekiyor. Bahreyn’de muhalif toplumsal grupların başında, ülkenin yaklaşık yüzde 65-70’ini oluşturan Şiîler geliyor.
1990’larda örgütlenen Şiî muhalefetinin önemli liderlerinden Şeyh Abdul Amir al-Jamri’nin oğlu ve muhalif Al Wasat gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Dr. Mansur Jamri, Bahreyn’de yaşanan süreci ORSAM Ortadoğu Danışmanı Doç. Dr. Veysel Ayhan ve Ortadoğu Uzman Yardımcısı Nazlı Ayhan’a değerlendirdi.
Dr. Mansur Jamri görüşmede Bahreyn’de yaşanan sorunların nedenleri, Şiîlerin temel talepleri, Türkiye’nin bölgedeki krizlerde oynadığı rolün nasıl algılandığı ve Mısır krizinin Ortadoğu’ya etkileri konusunda değerlendirmelerde bulundu. Dr. Jamri, Bahreyn’deki son zamanlarda yaşanan olayların temelinde mezhepsel ayrımcılığın yattığını belirnterek, Şii toplumunun ekonomik, sosyal ve siyasal haklar açısından birçok imkândan mahrum bırakıldığını anlattı. “Diğer yandan Türkiye İslâm’ın modern şeklini temsil etmede de çok büyük bir rol oynadı” diyen Dr. Mansur Jamri, şöyle devam etti: ”Ortadoğu’daki bazı İslâmî hareketler radikaldir, daha çok şiddet yanlısıdırlar ve uluslar arası toplum tarafından kabul edilemez stratejiler izlerler. Bugün ise modern politikalar mevcuttur. Türkiye bir anlamda İslâm’ın demokratik yüzünü çok iyi temsil etmekte ve uluslar arası politikayı kurallarına göre oynamaktadır. İslâm açık bir demokrasi anlayışı gözetmesine karşılık Ortadoğu’daki ‘demokratik sistem’ İslâm’dan ayrılır. Bu bağlamda Türkiye, Doğu ve Batı arasında bir şekilde köprü görevi görmektedir. Gazze, Lübnan veya İran nükleer programı konusundaki rollerini çok iyi oynamakta ve aynı zamanda herkesle çok iyi ilişkiler içindedir. Ekonomik gelişmeler ve kültürel ilişkilerde de iyi bir konumdadır. Açıkçası Türkiye doğru bir strateji kullanarak kartlarını iyi bir şekilde kullanıyor.”
TÜRKİYE’NİN BAŞARILARI BİZLERİ MUTLU EDİYOR
Dr. Jamrİ ayrıca, Arap halklarının Mısır olayları karşısında Batı’dan bekledikleri desteği bulamazken Türkiye’nin henüz olayların başında kullandığı söylemin bütün Arapları şaşırttığını anlattı. Sözkonusu söylemin Türkiye’nin Arap kamuoyundaki imajını daha da güçlendirdiğini kaydeden Dr. Jamri, “Türkiye Arap dünyasında en büyük etkiye sahip ülke olacaktır. Özellikle şimdilerde Arap halkı Türkiye’ye karşı daha önceden var olmayan bir sempati beslemeye başladı” dedi. Dr. Mansur Jamri şunları söyledi: “Bilhassa Gazze’ye yönelik girişimler Türkiye’nin ne kadar kararlı olduğunu gösterdi. Oldukça büyük bir etkiye yol açtı. Bence Türkiye Arap dünyasında en büyük etkiye sahip ülke olacaktır. Özellikle şimdilerde Arap halkı Türkiye’ye karşı daha önceden var olmayan bir sempati beslemeye başladı. Eskiden Araplar Türkiye’ye daha farklı bakıyorlardı ve Türkiye’nin bizden oldukça farklı olduğunu düşünüyorlardı. Fakat şimdi Türkiye’nin aynı bizim gibi olduğuna inanıyorlar. Türkler Müslüman kardeşlerimiz ve bizim gibi Doğulular. Bizi anlıyor ve destekliyorlar dolayısıyla Türkiye’nin başarıları bizi mutlu ediyor.”
Yeni Asya