Evlilikte küsmek sorunları çözmez!

Evlilikte küsmek sorunları çözmez!

Her evlilikte iletişim kazası olur. Eşlerin anlaşamadığı, birbirini üzdüğü durumlar yaşanabilir

Risale Haber-Haber Merkezi

Uzman Psikolog Farika Teymur Artır, her evlilikte iletişim kazasının olabileceğini söyledi. Zaman'daki yazısında Artır, eşlerin anlaşamadığı, birbirini üzdüğü durumların yaşanabileceğini, küskünlüklerin ortaya çıkabileceğini ancak küsmenin eşler arasındaki sevgi birliğini yıprattığını, sorunların azalacağına giderek daha da çoğalacağını belirtti.

Artır yazısını şöyle sürdürdü:

Aile içi iletişim sorunlarından en önemlilerinden biri eşlerden birinin veya her ikisinin birbirine küsmesidir. Bu durum sık tekrarlandığında veya uzun süre devam ettiğinde evde gergin bir hava esmesine neden oluyor. İletişimin kesilmesi duygusal ortamı bozarken çocukların da anne-babayla iletişimini ve gelişimini olumsuz etkiler.

Sağlıklı iletişim, bir ailenin huzur içinde devam etmesi için temel şartlardan biridir. Eşlerin bazı nedenlere bağlı olarak zaman zaman birbirine kırılıp kısa bir süre konuşmak istememesi de doğal iletişimin bir parçasıdır. İletişim kazaları mutlu bir evlilikte de bazen kaçınılmazdır. Evdeki gergin anlarda kısa bir süre az konuşmak eşleri maksadını aşan söz ve davranışlardan korur. Eşlerin birbirini anlayıp gönlünü almasıyla yanlış anlamalar da unutulup gider. İletişimi tamamen kesmek, sık sık küsmek ve küskünlüklerin uzun sürmesi ise eşler arası soğukluğa, çözülmeden biriken sorunların gittikçe büyümesine yol açar.

KÜSMEK SEVGİLERİ YIPRATIR

Küsmek bazı kişilerin kişilik özelliklerindendir. Bilhassa içe dönük ve kaygılı kişiler çabuk alınıp kırgınlıklarını da beden dili ile ifade etme eğilimindedir. Bu davranış çocuk ve gençlik yıllarından kalma bir alışkanlık da olabilir. Bazı kişilerin ise küskünlüğe hiç tahammülü yoktur. Eşin az konuşması ve küsmesi halinde durumu düzeltmek için aşırı özveride bulunur. Bu şekilde davranışı küsme davranışını besleyip iletişimde kısır döngülerin başlamasına neden olur. Sorun büyümesin diye sürekli eşinin gönlünü almaya çalışan kişi zamanla kendisine değer verilmediği, konuşulmayarak yok sayıldığı ve haksızlığa uğradığı duygusuna kapılmaya başlar. Tekrarlayan küsme ve gönül alma davranışları tek taraflı olduğu takdirde birikimlere ve bardağı taşıran son damlalarla birlikte büyük tartışmalara yol açar.

Eşinin sevgisini beklediği şekilde ifade etmemesinden kırılan eş de tepkisini küserek ortaya koymaya çalışır. Bu, ilk başta işe yarasa da uygun bir çözüm şekli değildir. Kaybetme korkusuyla daha ilgili davranan eş farkında olmadan küsme davranışlarının artmasına neden olur. Ortak sevgi dili kullanılmayınca bir zaman sonra küskünlüklerin süresinin artmasıyla eşler gittikçe birbirinden uzaklaşır. Eşler konuşmaya çalışsalar da bir süre sonra yanlış anlama sonucu karşılıklı kırıcı söz ve davranışlarda bulunmaya başlarlar. Biri veya her ikisi bir türlü anlaşılamamaktan şikâyetçidir. Halbuki birbirini uygun şekilde dinlememe ve karşılıklı olarak bir anlamama vardır. Sürekli tartışmaktan usanınca da küserek kavgalardan kurtulmaya çalışırlar.

Bazı eşler şiddetli geçimsizlik durumunda evliliği çocukları için devam ettirmeyi ve kronikleşen problemlerin çözümü yerine tartışmamak için küsmeyi tercih eder. Başlangıçta bunun uygun bir çözüm olduğunu zannetseler de ilerleyen zamanlarda bu durum giderek daha farklı sıkıntılara yol açar. Paylaşılmayan sorumluluklar, giderek daha ağır gelmeye ve soğuk gergin ortamın derin etkiler bırakmasına neden olur. Ruh ve beden sağlığı da olumsuz etkilenir.

Problemler nasıl aşılabilir?

Eşinizle iletişimi kesmeyin. Bir geceyi bile konuşmadan geçirmeyin. Zira uzaklık, uzaklığı getirir.

Eşinizle konuşmama, değer vermeme ve yok sayma olarak algılanabilir. Bu da öfkeye ve gerginliğin artmasına yol açar.

Eşinizi yorumsuz dinleyerek anlamaya çalışın. Uygun zemin ve zamanlarda eşinizin güzel özelliklerini takdir edin.

Özeleştiri yapın, anlaşmazlığa yol açan hatalarınızı kabul edin. Muhabbeti ve aile birlikteliğini yeniden sağlamak için gönül alıcı sözler kullanın.

Vazgeçemediğiniz beklentilerinizi ve karşılanmayan ihtiyaçlarınızı dile getirin. Ama küçük sorunları büyüterek devleştirmeyin.

Sorunların hepsini sıralamak yerine en önemlisini ifade edin.

Bazı sorunların çözümünü zamana bırakmak doğru olabilir. Ama devam eden problemler için yeni çözüm yolları araştırın ve bir çözüm planı yapın.

Uygun çözüm yolu bulunamadığında tarafsız davranabileceğine inandığınız ve güvendiğiniz tecrübeli bir kişiden görüş alın.

Sorunlar karşısında eşlerin zaman zaman fedakarlık yapması gerekebilir. Ama bu fedakarlık hep tek taraflı olmamalıdır.