Şurası bir gerçek ki, hepimizde olduğu gibi, evlilik öncesi her gencin yaşadığı ruhsal veya duygusal bir takım yaşanmış olaylar mevcuttur. Bu olayları hayatın gerçekleri ile yüzleştirip değerlendirmek ve gerekli dersleri çıkarabilmek önemlidir.

Flörtte gençler rol yapar, gerçek kimliklerini gizlerler. Daha da önemlisi, flörtte yalan vardır, riya vardır, ikiyüzlülük vardır, nefsi duygular vardır. Bu süreç sonunda en çok zararı kızlarımız görür.
Bu nedenle şunu söylemek gerekir ki, “Temeli, nefsi olan beraberliklerin sonu hüsrandır.” Felsefesini göz önünde bulundurabildiğimiz ölçüde başarılı bir tanıma süreci yaşayabiliriz.
 
Nişanlılık öncesi meşru dairede tanışmak ve tanıştırılmaya evet derken, flörte olumlu bakmadığımızı ifade etmek isteriz. Ancak, bunun yanında, iş, aile ve okul ortamında, meşru çerçevelerde tanışmaya ve tanıştırılmaya evet dememek mümkün değil.

Bu işi, biraz da nasip meseledir diye tanımlarsak, zannederim çoğu insan bize hak verecektir.  Biri birini çok iyi tanıdıklarını zanneden, yıllarca aynı sınıfta okumuş sınıf arkadaşları, komşu olanlar, hatta akraba, amca, dayı, hala ve teyze çocukları evlendikten sonra aralarında boşanmaya kadar süren önemli anlaşmazlıklar yaşayabiliyorlar.

İnsanları, meşru daire içinde hayatı paylaştıkça anlayabilirsiniz. Bir şeyler paylaşmadan sağlıklı bir hükme sahip olmak zordur.

Nişanlılık

Makul bir süre olması gereken nişanlılık, evlilik öncesi yaşanması gereken önemli bir tecrübedir. Sonradan bir aile faciasına sebep olmaktansa, yol yakınken çaresine bakmak, çok daha sağlıklı olacaktır.

Nişanlılık aynı zamanda bir tanıma, tanışma dönemidir. Gençlerin rol yapmaktan biraz daha kendilerini kurtarıp, hayata ait düşüncelerinden ipucu vermeye başladıkları, gerçek yüzlerini az da olsa ortaya çıkardığı bir dönem olması bakımından, bir fırsat olarak kabul edilmelidir.

Bu dönemde karşınıza çıkan insanın,  bariz hatalarını  “Nasıl olsa düzelir” diye düşünüyorsanız, hiç boşuna ümitlenmeyin
Çünkü karşınızdakinde bariz bir şekilde görülen yanlışlıkların, zamanla düzeleceğini varsaymak hatadır. Sonuç hiçte beklemediğiniz gibi çıkmayabilir. Atalarımız boşuna dememiş “Kundakta giren huy, teneşirde çıkar” diye.

İşte evlilik öncesi yapılan hataların en önemlilerinden biri de budur. Basit gibi görünen bazı davranışlar, yok sayılırsa, zamanla kartopu gibi büyümeye başlar, sonra altında kalırsınız.

Aranızda, derin çelişkiler olup olmadığını görebilmek için, birbirinize fırsat vermelisiniz. Bu fırsatları iyi değerlendirerek, sonradan oluşabilecek hayati sorunları başından önleyebilirsiniz.

Bununla birlikte, nişanlılık sürecinde, yine meşru daire içinde kalarak, daha iyi tanışmak ve anlaşabilmek için, her iki tarafta bazı özelliklerinden taviz vererek, çok sivri huylarını törpüleyebilirler. Doğuştan var olan his ve duyguları ortadan kaldırmak mümkün olamayacağından, paylaşma ve birlikte yaşama adına müspet yöne kanalize edebilirler.