Nur talebelerinin fotoğrafında bilinmeyenler
1958’de Ankara’da hapis yatan Risale-i Nur’un kahraman talebelerinde kim kimdir?
İbrahim Mert’in haberi:
RİSALEHABER-Bediüzzaman Said Nursi ve talebeleriyle ilgili önemli çalışmaları bulunan Ömer Özcan, Nur talebelerinin çok bilinen hapishane fotoğrafındaki eksik isimleri tamamladı. Özcan, benzer fotoğrafları da ortaya çıkardı.
Fotoğrafta 1958’de Ankara’da hapis yatan Risale-i Nur talebeleri, avukatları ve o an orada bulunan misafirler yer alıyor.
Risale Haber’e konuşan “Ağabeyler Anlatıyor” kitaplarının yazarı Ömer Özcan, “Fotoğraflarla ilgili çalışmamı ilgili ağabeylerle bizzat yüzyüze görüşerek ve adı geçen kitaptan istifade ederek hazırladım. Böylece fotoğraflarda görülen bütün ağabeylerin isimlerinin tespiti yapılmış oldu. İnşallah istifadeye medar olur” dedi.
İŞTE TARİHİ FOTOĞRAFLARIN ÇEKİLME HİKÂYESİ:
1958’de Ankara’da hapis yatan Risale-i Nur talebeleri, misafirleri ve avukatları.
Üst sıra soldan: Cemaleddin Günel, Ahmet Kalgay Ural, Bayram Yüksel, Salih Özcan, Kıbrıslı Hizber Hikmet, Mehmet Ziver (Zübeyir) Gündüzalp, Mehmet Özkan
Orta sıra: Tâhirî Mutlu, Av. Mustafa Egemen, Av. Bekir Berk, Av. Vecihi Işık, Süleyman Rüşdü Çakın
Alt sıra: Mustafa Cahid Türkmenoğlu, Mustafa Sungur, Bekir Samî hocaefendi, M. Said Özdemir, Mehmet Emin Birinci, Ahmet İhsan Genç. (Toplam 18 kişi)
10 Eylül 1958 tarihinde, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde Av. Bekir Berk’in yaptığı son müdafaadan sonra Sailh Özcan’ın teklifiyle mahkemenin tam karşısında bulunan “foto âile”ye gidilerek topluca çekilmiştir. Ağabeyler daha sonra Ulus Denizciler Caddesinde bulunan Salih Özcan’ın çıkardığı Hilal Mecmuasının yazıhanesine gitmişler ve orada hizmet meselelerini görüşmüşlerdir.
Zannedilenin aksine fotoğraflarda görülen 19 ağabeyin (ikinci fotoğrafta görülen Ceylan Çalışkan’la beraber 19 kişi) tamamı 1958 Ankara Mahkemesinin maznunu olmayıp, sadece 10 ağabey mahkemelik olmuş ve hapis yatmıştır. Ağabeylerin tahliyesi bu fotoğrafın çekildiği gün değil, daha evvel gerçekleşmiş idi. Mahkeme devam ediyordu.
Benzer fotoğraflar için TIKLAYINIZ)
(
İlk fotoğrafta 10 maznun, 3 avukat ve 5 misafir vardır. Fotoğraflar ilk defa Salih Özcan’ın yayınladığı Hilal Mecmuasında aynı aylarda neşredilmiştir.
Fotoğraflarda görülen maznun, avukat ve misafir ağabeylerin isimleri şöyle:
Cemaleddin Günel: Mahkeme maznunlarından olup, hapis yatmıştır. 1914 Kemaliye doğumludur. Üstad Bediüzzaman Hazretlerine ziyareti de vardır. Vefat etmiştir.
Ahmet Kalgay Ural: Mahkeme maznunlarından olup, hapis yatmıştır. 1939 Rize doğumludur… ‘Sözler’ kitabının yeni harflerle yapılan ilk baskısında ‘Neşredenler’ kısmında adı geçmektedir. Ahmed Kalgay Ural, ‘Sözler’i yeni harflerle tab eden Atıf Ural’ın küçük kardeşidir. Hz. Üstad’a ziyaretleri vardır.
Bayram Yüksel: Mahkeme maznunlarından olup, hapis yatmıştır. 1931’de Afyon’un Bolvâdin ilçesinin “Çoğu” Köyünde doğdu. 1948 Afyon hapishanesinde Üstad Bediüzzaman Said Nursi ve talebelerini yakından tanıdı, hizmete girdi. Hz. Üstad’ın en yakın talebe ve hizmetkârlarından birisidir. 1997 yılında vefat etti.
Salih Özcan: Bu mahkemeye dâhil değildi. 1929 yılında Urfa’nın Akçakale İlçesinde doğmuştur. Arapça bilir. Ankara’da uzun seneler “Hilâl Mecmuası”nı neşretmiştir. Sâlih ağabeyin daha o zamanlarda İslâm âleminin tanınmış sîmaları ile dostluk ve münasebetleri vardı. Nur hizmetlerinin hâriç memleketlere bakan kısımlarıyla münasebeti daha ağırlıklı idi. Mahkeme duruşması bitip, fotoğraflar çekildikten sonra ağabeyleri Hilal Mecmuasının yazıhanesinde misafir etmiştir. Hayattadır.
Hizber Hikmet: Mahkemeye dâhil değildi. Kıbrıslıdır. Fotoğrafların çekildiği sırada bir tevafuk eseri olarak Salih Özcan ağabeyin misafiriydi. O sırada İngiltere’den gelmiş, Salih Özcan ağabey dış ülkelerle irtibatlı olduğundan dolayı onu ziyarete gelmiştir. Hilal mecmuasındaki sohbette Kıbrıs’taki Müslümanların tıpkı Anavatan Türkiye’de olduğu gibi çektikleri baskı ve sıkıntılarından bahsetmiştir. Anadolu halkının civanmertliğini şaşkınlıkla karşıladığını belirtmiş olup, Kıbrıs’ta aynı durumun olmadığını söylemiştir. Daha sonra kendisiyle tamamen muhabere kesilmiştir.
Zübeyir Gündüzalp: Mahkeme maznunlarından olup, hapis yatmıştır. Kafkas asıllı Zübeyir Gündüzalp 1920 Konya Ermenek doğumludur. 1946’da ilk defa Üstad’ı ziyaret etmiş, 1948’de 6 ay Afyon hapishanesinde Üstad Hazretleri ile beraber hapis yatmıştır. Bediüzzaman Hazretlerinin sırdaşı olup en yakın hizmetkârı ve talebesidir. 1971 yılında İstanbul’da vefat eden Zübeyir ağabey henüz 51 yaşında idi.
Mehmed Özkan: Mahkemeye dâhil değildi. Ankara Çıkrıkçılar yokuşunda manifaturacılık yapan nur talebesi bir tüccardır. Fotoğraflar çekildiği sırada ağabeyleri ziyaret için gelmişti. Vefat etmiştir.
Tâhirî Mutlu: Mahkeme maznunlarından olup, hapis yatmıştır. 1900 senesinde dünyaya teşrif eden Tâhîrî ağabey Isparta Atabeylidir. Bediüzzaman Hazretlerinin yakın talebe hizmetkârlarından birisidir. Üstad’ımızın ifâdesiyle “Kahraman Tâhirî” îman kurtarma dâvasının sarsılmaz ve yanılmaz bahadırlarındandır. Üstad’la beraber Denizli ve Afyon hapishanelerinde yatmıştır. Vefâtlarına kadar hayatı ya “Medrese-i Nûriye”lerde veya “Medrese-i Yûsufiye”lerde geçmiştir. 1977’de vefat etmiştir.
Av. Mustafa Egemen: Bu davanın üç avukatından biridir. Ankara Barosuna kayıtlıdır. Yarbay iken emekliliğini istemiş ve avukatlık yapmaya başlamıştır. Salih Özcan ağabey askere gittiğinde Hilal Mecmuasının neşriyat işlerini ona bırakmıştır. Vefat etmiştir.
Av. Bekir Berk: Bu davanın üç avukatından birisidir. 1926 Ordu doğumlu olan Av. Bekir Berk, 1958’de Isparta milletvekili Dr. Tahsin Tola ve Salih Özcan’ın teklifiyle ilk defa bu davanın vekâletini almıştır. Daha sonraları Bediüzzaman Hazretlerini ziyaret eden Bekir Berk, Üstad’dan büyük iltifatlar görmüştür. Bundan sonra Bekir Berk, dünyada eşi benzeri görülmeyen rekorlara imza atıyordu; meşhur 163. Maddenin tam bir uzmanı olmuş, binlerce “Nur Davası”nda binlerce mazlumun imdadına yetişmişti. Hemen hepsinde de beraatlar alıyordu. 1992’de terhis tezkeresini alıp, ebedî âleme hicret etti.
Av. Vecihi Işık: Bu davanın üç avukatından biridir. Ankara Barosuna kayıtlıdır. Abdülhakim Arvasi’nin yeğenidir.
Süleyman Rüştü Çakın: Mahkeme maznunlarından olup, hapis yatmıştır. 1899 yılında Isparta'da doğmuştur. Bediüzzaman'ın yakın talebelerindendi. Süleyman Rüştü Çakın, 1935'de Eskişehir, 1943'de Denizli hapishanelerinde Üstad’la beraber yatmıştır. 1974’te yine Isparta'da vefat etmiştir.
Mustafa Cahid Türkmenoğlu: Mahkeme maznunlarından olup, hapis yatmıştır. 1930 İstanbul doğumlu olan Mustafa Cahid Türkmenoğlu Hukuk Fakültesi mezunudur. 1956 senesinden itibaren Üstad Hazretlerinin emriyle üç sene içinde Ankarada; Atıf Ural, M. Said Özdemir, Mehmed Emin Birinci ağabeylerle beraber yeni harflerle Risalelerin ilk basımını yapmıştır. Toplam 54 ay olarak en çok hapis yatan nurcudur. 2007’de Konya’da vefat etmiştir.
Mustafa Sungur: Mahkeme maznunlarından olup, hapis yatmıştır. Sungur ağabey 1929 Eflâni doğumludur. Bediüzzaman Hazretlerinin en yakın hizmetkâr ve talebelerindendir. Kastamonu Gölköy Köy Enstitüsünü bitirmiş ve kendi köyünde bir müddet muâllimlik yapmıştır. 1947’de Emirdağ’da Bediüzzaman’ı ziyaret etti. 1948’de Afyon mahkemesi münasebetiyle hapishaneye girdi. 1954 senesinde Isparta’da şimdi müze olan evde Üstad Bediüzzaman’ın yanında temelli kalmaya başladı. Defalarca mahkemeye verildi, hapis yattı. Sungur ağabey hayattadır.
Bekir Samî Hocaefendi: Mahkemeye dâhil değildi. Fotoğraflar çekildiği sırada ağabeyleri ziyaret etmek için gelmişti. Vefat etmiştir.
M. Said Özdemir: Mahkemeye dâhil değildi. Ağabeyleri ziyaret etmek için gelmişti. Üstad’ımız tarafından “Risale-i Nur Naşiri” olarak vazifelendirilen Said Özdemir, Risalelerde geçen adıyla “Tillo’lu Said” 1930 Ankara doğumludur. Üstad Hazretlerini İlk defa 1950’de Isparta’da şimdi müze olan evde ziyaret ediyor. 1956’da Atıf Ural, Mustafa Türkmenoğlu, Mehmet Birinci gibi ağabeylerle beraber, Üstad’ın emriyle Sözler’in yeni harflerle basımını yapmıştır. Halen Üstad’ımızın verdiği selâhiyetle basım işine devam ediyor. Said Özdemir, çok defalar Risale-i Nur davasından dolayı hapis yatmıştır. Hayattadır.
Mehmet Emin Birinci: Mahkeme maznunlarından olup, hapis yatmıştır. 1933'te Rize-Pazar Hisarlı köyünde dünyaya geldi. Bediüzzaman Hazretlerine ziyaretleri vardır. Ankara ve İstanbul'da Risale-i Nur neşriyatı ile başlayan hizmet hayatı ömrünün sonuna kadar sadakatla devam etmiştir. Birinci ağabey 2007’de İstanbul’da vefat etmiştir.
Abdülkadir Ceylan Çalışkan: Mahkeme maznunlarından olup, hapis yatmıştır. Abdülkadir Ceylân Çalışkan 1929 yılında Emirdağ'da dünyaya gelmişti. Çalışkanlar Hanedanı mensubudur ve Bediüzzaman Hazretlerinin en yakın talebe ve hizmetkalarından birisidir. 1963 senesinde vefat etmiştir.
Ahmed İhsan Genç: Mahkemeye dâhil değildi. Ağabeyleri ziyaret etmek için gelmişti. 1930 Antep doğumludur. Antep’te Risale-i Nur hizmetleri ilk defa Ahmet İhsan Genç tarafından başlatılmıştır. Nazım Gökçek, Feyzi Allahverdi, Necmeddin Şahiner gibi Nur’un fedaî talebeleri onun tedrisinden geçmiştir. Hayattadır.
1958 ANKARA MAHKEMESİ NASIL BAŞLADI
Mustafa Cahid Türkmenoğlu Anlatıyor:
1958’de Nazilli’de bir hâdise cereyan etti, dersane basılmıştı. Gazeteler aleyhte yazdılar. Üstad’dan bize Risale-i Nur’un mâhiyetini anlatan bir mektûp geldi. Nazilli hâdisesi münasebeti ile Isparta’dan gelen bu mektubu neşretmiştik. Onu matbaada biz bastırmıştık. Mektûpta “Tâhirî, Sungur, Bayram, Zübeyir, Ceylan, Rüşdü” –Rüşdü ismi yoktu sonradan ben yazdım— altı kişinin ismi olduğu için onları tutukladılar, bizi de neşr ettiğimiz için tutukladılar, bazıları da tevzî ettiği için... O zaman 65 gün kadar yattım Ankara’da.
Isparta’dan Üstad’dan gelen mektûpta 5 kişinin ismi vardı aslında. “Rüşdü Çakın” ağabeyin ismi yoktu, ama baktım mektûbun altında boş yer var, kimsenin haberi yokken Rüşdü ismini yazdım. Üç, üç alt alta altı isim simetrik olmuştu. Cemalettin ağabeyle bu mektûplardan bir miktar Üstad’a göndermiştik. Rüşdü ağabey ismini görünce baştan hoşuna gitmiş.
Ben İstanbul’a “Kirazlı mescid dersanesine” kitap bırakmaya gitmiştim, vâlideme de uğradım, Pendik’teyim, sabah erkenden kapı çalındı, baktım “Birinci” karşımda (Mehmed Emin Birinci), yanında bazı gençler var. Bana “Giyin, giyin gideceğiz” dedi. Meğer yanındakiler sivil polismiş. Mektup yüzünden Ankara’da mahkeme tutuklama kararı vermiş. Bir gece yatabilmiştim vâlidemin yanında, ertesi gün İstanbul 1. şubedeyiz, orada vicâhi tutuklama kararını aleniyâta çevirdiler, bizi apar topar doğru Ankara’ya hapishâneye.
İlk defa hapse giriyorum, baktım karanlık bir koğuşta bizim arkadaşlar oturmuşlar, bir baktım Tâhirî ağabey, Sungur ağabey… hepsi orada. Baktım bir kenarda Rüşdü ağabey düşünceli oturmuş bekliyor, “Aaah ben ne yaptım” diye düşündüm, kabahatliydim, gittim yanına “ağabey bu da geçer yâhu” dedim. “Türkmenoğlu! Geçer, geçer de delip geçer” dedi, Allah rahmet etsin. O hâdisede 65 gün kadar hapiste yattık. (Ömer Özcan Ağabeyler Anlatıyor–1)
Ankara Davası kitabı davanın görüldüğü aynı senede içinde 1958’de Çeltüt Matbaası tarafından basılmıştır.
Kitap 80 sayfadır ve Bediüzzaman Hazretlerinin 1943 Denizli Mahkemesinin fahrî Avukatı Ziya Sönmez’in oğlu Muslihiddin Sönmez’in arşivinden çıkmış ve Ömer Özcan’a verilmiştir.
Kitapta Maznun ağabeylerin fotoğrafları, müdafaaları, kimlik bilgileri ve adresleri mevcuttur.
Ayrıca Av. Bekir Berk’in 49, Zübeyir Gündüzalp’in 9 sayfalık muhteşem müdaafaları da vardır. Diyanet İşleri Başkanlığının dava hakkındaki müspet raporu da kitaba ilâve edilmiştir.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.