O, gayb hakkında cimri değildir!

O, gayb hakkında cimri değildir!

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Tekvir Suresi 19-29. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

19,20 . Şübhesiz o (Kur’ân), elbette çok şerefli bir elçinin (Cebrâîl’in, vahiyden ibâret) sözüdür! (O elçi) pek kuvvetlidir; arşın sâhibi (Allah’ın) katında çok i‘tibarlıdır.

21 . (O Cibrîl,) orada (melekler tarafından kendisine) itâat edilendir; (vahiy husûsunda) çok güvenilendir!

22,23,24 . Arkadaşınız (Muhammed) ise mecnun değildir! And olsun, onu (Cebrâîl’i) apaçık, ufukta gördü. Ve o, gayb hakkında cimri değildir (vahyi aynen teblîğ eder)!

25 . O (Kur’ân) da, kovulmuş şeytanın sözü değildir!

26 . O hâlde (ondan yüz çevirip) nereye gidiyorsunuz?

27,28,29 . O, ancak âlemler için, (ve) içinizden dosdoğru olmak isteyenler için bir nasîhattir! Fakat, âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz! (*)

(*) “Hazret-i Ya‘kūb’dan sorulmuş ki: ‘Ne için Mısırdan gelen gömleğinin kokusunu işittin de, yakınında bulunan Ken‘an kuyusundaki Yûsuf’u görmedin?’ Cevâben demiş ki: ‘Bizim hâlimiz şimşekler gibidir; bazen görünür, bazen saklanır. Bazı vakit olur ki, en yüksek mevki‘de oturup her tarafı görüyoruz gibi oluruz. Bazı vakitte de ayağımızın üstünü göremiyoruz!’

Elhâsıl, insan her ne kadar fâil-i muhtâr (istediğini yapmakta serbest) ise de, fakat وَماَ تَشآَؤُنَ اِلَّآ اَنْ يَشآَءُاللّٰهُ [Ve Allah (sizin serbestçe istemenizi) dilemedikçe, (siz) isteyemezsiniz!] sırrınca, meşîet-i İlâhiye (Allah’ın istemesi) asıldır kader hâkimdir. Meşîet-i İlâhiye, meşîet-i insâniyeyi geri verir! اِذَاجآَءَالْقَدَرُ عَمِيَ الْبَصَرُ [Kader geldiği zaman göz kör olur!] (kāidesi) hükmünü icrâ eder. Kader söylese; iktidâr-ı beşer (insanın iktidârı)konuşmaz, ihtiyâr-ı cüz’î (insanın irâdesi) susar!” (Mektûbât, 15. Mektûb, 41)