Olay günü provokatörler sahne aldı
Çorum, Kahramanmaraş, Sivas ve 1 Mayıs gibi yakın tarihin karanlık olaylarının aydınlatılması için Meclis'e araştırma komisyonu kurulması amacıyla verilen önerge, acılı günlerin mağdurlarına umut oldu.
Mustafa Gürlek'in haberi
Madımak katliamının canlı tanıklarından Alevî yazar Lütfü Kaleli, o günü hâlâ unutamadığını anlatıyor. Alevî-Sünnî çatışması çıkarmak için her şeyin önceden planlandığını anlatan Kaleli, olay günü ise sokaklarda provokatörlerin kol gezdiğini söylüyor.
Türkiye tarihine 'kara leke' olarak geçen katliamlardan biri de 1993'te Madımak Oteli'nde yaşandı. Ateşe verilen otelde aralarında yazar, ozan ve düşünürlerin de bulunduğu 37 kişi hayatını kaybetti. Olayı canlı canlı yaşayanlardan biri de Alevi yazar Lütfü Kaleli'ydi. Öncesi ve sonrasıyla saldırıyı tüm detaylarıyla hatırlayan Kaleli, katliamın arkasında derin güçlerin olduğunun altını çiziyor. Kentin, günler öncesinde provokasyon için hazırlandığını söylüyor. Kaleli, Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında, aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu pek çok sanatçı ve fikir insanının, dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak kente geldiklerini anlatıyor. Gerçekleştirilen kültürel etkinliklerde Sünni ve Alevi herkesin katkısı olduğunu, ortak bir birliktelikle şenliklerin organize edildiğini ifade ediyor. Birlikteliği bozacak provoke eylemlere maruz kaldıklarını belirtiyor. Sivas'ta düzenlenen şenliklerin ilk defa kent merkezinde kutlandığını aktaran Kaleli, dönemin Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle geniş kapsamlı bir şenlik organize edildiğini söylüyor. Şenlikler için tahsis edilen Kültür Merkezi'ne etkinliklerin ilk gününde çok yoğun bir ilginin olduğunu, kalabalık gruplar arasında provokatörlerin etkisiyle tartışmaların çıktığını kaydediyor.
Bir süre sonra sokaklarda provokatörlerin boy gösterdiğini anlatan Kaleli, gruplar halinde slogan atan şahısların Sivas halkını olayların içerisine çekmeye çalıştığını anlatıyor.
Olayların artması üzerine Aziz Nesin'i, Madımak Oteli'ne götürdüklerini anlatan Kaleli, otelin önünde kaldırım çalışması nedeniyle döşenmemiş taşların dikkatini çektiğini vurguluyor. Sivas olaylarının önceden planlandığını aktaran Kaleli, "Birkaç gündür hiçbir çalışma yapılmamış kaldırım taşları ortalık yerde duruyor. Daha sonrasında öğrendiğimiz bilgilere göre, Sivas dışından birkaç otobüs dolusu Hizbullahçı ve Aczimendi grubu getirilmiş." diyor.
AZİZ NESİN, ERDAL İNÖNÜ'YÜ ARADI
Otelin önüne toplanan kalabalığın, "Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu Sivas'ta yıkılacak" diye bağırdığını söyleyen Kaleli, kaldırım taşlarıyla otelin camlarını aşağı indirdiklerini kaydediyor. Olaylara devletin müdahalede çok geç davrandığını hatta müdahale etmeyip seyirci kaldığını şu sözleriyle anlatıyor: "Olaylar artık kontrolden çıkmıştı. Vali, emrindeki polise bile artık söz geçiremiyor ve takviye güç talebine cevap verilmiyordu. Aziz Nesin telefonla ulaştığı dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'ye duruma hemen müdahale etmeleri gerektiğini yoksa birçok insanın hayatını kaybedeceğini söylüyordu. İnönü'nün cevabı ise, 'Hemen olaya müdahale edeceğim, siz rahat olun' idi. Fakat uzun beklemelerimize rağmen beklenen yardım ve müdahale bir türlü Madımak Oteli'ne ulaşmıyordu."
2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin yakılması sonucu aralarında ikisi otel çalışanı 37 kişi yanarak ve dumandan zehirlenerek hayatını kaybetmişti.
İtfaiye, yangına müdahale etmedi
Lütfü Kaleli, ilk olarak otelin önündeki araçların yakıldığını anlatıyor. Daha sonra alevlerin otelin birinci katına sıçradığını, içeride kendilerinin yoğun duman altında kaldıklarını söylüyor. Bir şekilde pencereden kafasını uzatıp "İmdat, yardım edin" diye bağırdığı sırada sokağın başında itfaiye ekibini beklerken gördüğünü aktarıyor: "İtfaiye yangın ilk çıktığı anda müdahale etmiş olsaydı, o kadar insan yanarak ölmeyecekti. İtfaiyenin merdiveninden inerken bile bizim içeride yanmamızı umut edenler, 'bırakın yansınlar' diye bağırıyorlardı. O sesler hâlâ kulaklarımda yankılanıyor." Sivas olaylarında orada olmadığı halde olaya karışmış gibi gösterilerek birçok insanın yargılandığını fakat asıl faillerin yakalanamadığını, yurtdışına kaçtığını savunuyor. Katliamın, kardeşliğe uzanan kanlı el olduğunu söyleyen Kaleli, "Meclis'te kurulacak komisyonun samimiyeti, bu olayların arka planını ortaya çıkartacak." diyor.
Zaman