Ölüm zalimi de mazlumu da götürür, bu vaziyetten bir zulüm kokusu gelir
Günün Risale-i Nur dersi
Bismillahirrahmanirrahim
Bakara Sûresi 4. âyetin Tefsiri
İkinci âyetle işaret edilen delil-i adlî ise: Evet, görüyoruz ki, alelekser, gaddar, fâcir zâlimler lezzetler, nimetler içinde pek rahat yaşıyorlar. Yine görüyoruz ki, mâsum, mütedeyyin, fakir mazlumlar zahmetler, zilletler, tahkirler, tahakkümler altında can veriyorlar. Sonra ölüm gelir, ikisini de götürür. Bu vaziyetten bir zulüm kokusu gelir. Halbuki kâinatın şehadetiyle, adalet ve hikmet-i İlâhiye zulümden pâk ve münezzehtirler. Öyleyse, adalet-i İlâhiyenin tam mânâsıyla tecellî etmesi için haşre ve mahkeme-i kübraya lüzum vardır ki, biri cezasını, diğeri mükâfatını görsün.
1 وَبِاْلاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ Bu cümledeki kelimelerin arasında bulunan nazm ve nizam:
1. Bu cümlenin mâkabliyle bağlanmasını ifade eden وَ bu rükn-ü imaniyenin burada sarahaten zikredilmesi için, âmm olarak zikredilen evvelki cümleden bu cümlenin tahsis lüzumuna binaen atıf yapılmıştır.
2. Takdimiyle hasrı ifade eden 2 بِاْلاٰخِرَةِ kelimesi, bazı ehl-i kitabın iman ettikleri âhiret, hakikî bir âhiret olmadığına târizdir.
Çünkü, onların 3 لَنْ تَمَسَّنَا النًّارُ اِلاَّۤ اَيَّامًا مَعْدُودَةً âyet-i kerimesinin hikâye ettiği gibi, “Cehennem ateşi, bizi daima yakacak değil ya! Ancak birkaç gün yakacaktır” gibi sözleriyle ve bir cihette lezaiz-i cismaniyeyi nefiy ve inkâr ettiklerinden anlaşıldığına göre, bildikleri âhiret, mecazî bir âhiret imiş.
3. Malûm ve mâhut olan şeye işaret için vaz edilen اَلْ edatı, bütün kütüb-ü semâviyenin lisanlarında deveran eden mâhut âhirete işarettir. Veyahut mezkûr delâil-i fıtriye ile akılların gözleri önünde hazır olan ve âhiret ile anılan hakikate işarettir.
4. Mukadder bulunan neş’enin sıfatına âhiret tabiri, zihinleri neş’e-i ûlâya çevirip, ondan neş’e-i uhrâya bil’intikal, imkân yolunu göstermek için ihtiyar edilmiştir.
5. Yakîn ile beraber tasdiki birlikte ifade eden 4 يُؤْمِنُونَ kelimesine bedel 5 يُوقِنُونَ tabiri, haşir meselesi şek ve şüphelere bir mahşer ve bir mecma’ olduğu için, tasdikten fazla îkan ve yakîn daha ehemmiyetli olduğuna işarettir. Veya ehl-i kitabın iddia ettikleri iman, yakînden hâli olduğundan, onların imanı, iman olmadığına işarettir.
1 : Onlar âhirete de kesin olarak inanırlar. Bakara Sûresi, 2:4.
2 : Âhirete.
3 : “Sayılı birkaç gün müstesna ateş bize dokunmayacaktır.” Bakara Sûresi, 2:80.
4 : İnanırlar.
5 : Kesin olarak inanırlar.
Bediüzzaman Said Nursi
İşaratü'l-İ'caz