Onlar da, ezvacları da, Cennet de, Cennetin lezaizi de hep ebedîdirler
Günün Risale-i Nur dersi
Bismillahirrahmanirrahim
Bakara Sûresi 25. âyetin tefsiri
1 ﴾وَاُتُوا بِهِ مُتَشَابِهًا﴿ Bu cümle, itiraziyedir. Yani, yeni bir hükmü ifade etmek için zikrine lüzum olmadığı halde, 2 هٰذَا الَّذِى رُزِقْنَا مِنْ قَبْلُ cümlesindeki hükmü tasdik ve illetini beyan etmek üzere, evvelki cümleye bir zeyil ve bir fezleke olarak zikredilmiştir.
Bina-i meçhul sigasıyla 3 اُتُوا'nün zikredilmesi, ehl-i Cennetin işleri, hademeleri tarafından görülmekte olduğuna işarettir.
4 مُتَشَابِهًا Yani zahiren ve şeklen bir olduğundan, ülfet lezzetini veriyor; bâtınen ve taâmen de ayrı olduğu cihetle, teceddüd lezzetini veriyor. Bu itibarla مُتَشَابِهًا kelimesi, her iki lezzeti ima ediyor.
5 ﴾وَلَهُمْ فِيهَا اَزْوَاجٌ مُطَهَّرَةٌ﴿ Bu cümle 6 اَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِى ...الخ cümlesine atıftır. Atfın tarafeyni arasında lâzım olan münasebetin iktizasınca, takdir-i kelâm şöyle olsa gerektir: “Onlar, kendi cisimleri için bir meskene muhtaç oldukları gibi, kadınları için de bir meskene muhtaçtırlar.”
لَهُمْ kelimesi ihtisası ifade ettiği cihetle, o ezvacın, onların mülkü ve onlara mahsus olduklarına delâlet ettiği gibi, dünya kadınlarından başka 7 حُورٌ عِينٌ ile tâbir edilen bir kısım kadınlar da onlar için yaratılmış olduğunu îmaen gösteriyor.
فِيهَا Cennet, o kadınlara zarf ve mesken olduğundan anlaşılır ki, o kadınlar, o yüksek Cennete lâyıktırlar ve aynı zamanda Cennet derecelerinin yüksekliği nisbetinde onların hüsünleri de yükseliyor.
Ve keza, Cennetin de onlarla müzeyyen olduğuna gizli bir ima vardır.
8 مُطَهَّرَةٌ tef’îl bâbından ism-i mef’ul olduğundan, her halde tathîr edici bir fâil vardır. O fail de, ancak yed-i kudrettir. Binaenaleyh, yed-i kudretin tathir ve tenzih ettiği kadınların tavsifleri kabil değildir.
Ve keza, مُطَهَّرَةٌ kelimesi müteaddî olduğuna nazaran, o kadınların taharetleri kendilerinden olmayıp, başkasından onlara sirayet etmiş olduğu anlaşılır. Binaenaleyh, dünya kadınları da Cennete girdikten sonra, bir tetahhur ve tasfiye ve tasaykul ameliyatıyla, güzellikte hurilerin derecelerine çıkacaklarına delâlet eder.
﴾وَهُمْ فِيهَا خَالِدُونَ﴿ Yani, “Onlar da, ezvacları da, Cennet de, Cennetin lezaizi de hep ebedîdirler.”
1 : Benzer (dünyadakine) olarak verilmiştir.
2 : “Bu, bundan önce (dünyada) bize verilenlerdendir.” Bakara Sûresi, 2:25.
3 : Verildiklerinde (yedirildikleri vakit).
4 : Benzer.
5 : Onlar için orada tertemiz eşler vardır.
6 : Onlar için altında nehirler akan cennetler vardır.
7 : Güzel gözlü (ceylan gözlü) kadınlar.
8 : Tertemiz.
Bediüzzaman Said Nursi
İşaratü'l-İ'caz