Papaz ve 40 kişilik cemaati Müslüman oldu Risale-i Nur derslerine başladı
Brezilya Nur talebelerinin şevk, heyecan, ümit ve gayret veren mektupları
Risale Haber-Haber Merkezi
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullahu ve Barakatuhu.
Şuhuru selasenizi tebrik eder âlem-i İslâm'ın maddî ve mânevî inkişâfına vesile olmasını Cenabı Hakk'tan niyâz ediyoruz. Sizlere Brezilya'dan binler selâm eder makbul olan duâlarınızı bu mübarek aylarda istirham ediyoruz.
Risale-i Nurun her tarafta olduğu gibi buralarda da inkişâfının bir numunesini tahdisi nimet babında duaya vesile olması için zikretmek istiyoruz.
Kilisesinin adını "Allah birdir kilisesi" koymuş
Bulunduğumuz Sao Paulo eyaletıne 2 bin kilometre uzaklıktaki diğer bir eyaletin küçük bir şehrindeki Renato kardeşimizi -ki kendisi eski bir papaz- ziyaret ettik. Bu kardeşimiz Müslüman olmadan önce Allah'ın bir olduğuna inanan ve sürekli diğer papaz arkadaşlarıyla bu konu üzerine tartışan birisiymiş. Bundan dolayı kilisesinin adını "Allah birdir kilisesi" koymuş. Kendisi aynı zamanda şehirlerarası taksicilik yaparak geçimini sağlayan birisi.
40 kişilik cemaati ile Müslüman oldu kilisesini 'Allah Birdir Mescidi'ne çevirdi
Bir gün başka bir şehre yolcu götürür ve bir vesile ile Mustafa isminde Müslüman bir gençle tanışır. Bu gencin Müslüman olduğunu öğrenince kendisinin İslâmiyet hakkında birçok suallerinin olduğunu söyler ve sohbet etmeye başlarlar. Gündüz saat 12'de başlayan sohbet gece 11'e kadar devam eder ve Mustafa kardeşimiz müsaade almak zorunda kalır. (Bu kısmı Mustafa kardeşimizle görüştüğümüzde kendisi bize bizzat anlatmıştı). Renato akşam geç saatlerde eve döner ve İslâmiyet hakkındaki suallerinin cevaplarını almıştır. İslâmiyet'in tevhid inancı olduğunu tek bir yaratıcıya imân edildiğini öğrenince kendi inancına da muvafık olduğunu görünce Müslüman olmaya karar verir ve Müslüman olur. Hemen kilisesini Mescide çevirir fakat kilisenin ismini değiştirmez. Allah birdir kilisesinin ismi şimdi "Allah Birdir Mescidi" olur. Kendisiyle beraber yaklaşık 40 kişilik kilise cemaati Müslüman olur. Elfu elfi elhamdülillah.
Mescide gelen cemaate Risale-i Nur dersleri yapmaya başladı
Ziyaret etmeden önce kendisiyle epey bir konuşma fırsatımız oldu. Risale-i Nurların bu zamanın mânevî bir tefsiri olduğunu ve Portekizce diline külliyatın çevirilmiş olduğundan bahsettik. Tabi büyük bir seviçle bu tür eserlere ihtiyacın şedit olduğunu ve elimizdeki bütün kitaplardan bir an önce bulunduğu beldeye de gönderilmesini rica etti. Bizler de hemen elimizdeki nurlardan gönderdik ve kısa bir zaman sonra kendisiyle tekrar konuştuğumuzda bu kitaplardan mescide gelen cemaate dersler yaptığını ve kitapları dağıttığını ve bizleri de orada görmeyi, beraber dersler yapmayı çok arzu ettiğini söyledi. Bizler de inşallah en kısa zamanda bu davete icabet edeceğimizi söyledik ve elhamdülillah gitmek nasib oldu.
Kutsal kitapların Peygamber Efendimize (asm) işaretlerine hayret ettiler
Yanımızda Mu'cizat-ı Ahmediye ve Kur'âniye risalelerinden çokça götürdük çünkü Renato kardeşimiz bu şehrin hemen hemen tamamının hiristiyan olduğunu ve davet ettikleri hiristiyanların mescitlere gelirken ellerinde incillerle geldiğini ve sualler sorduklarını söylemişti. Niyetimizde 19. Mektubun 16. İşâretini okumak vardı. Cumartesi akşamı bir konferans organize etmişlerdi, Türkiye'den misafirlerin geleceğini, ders yapılacağını ve sualler varsa bu konferansta cevaplanacağı ilânatı yapılmıştı. Bu arada Renato kardeşimiz civar köylerden gelemeyenler için kendi arabasını tahsis ediyor ve ders bitiminde de akşamları tek tek köylerine geri bırakıyordu.
Yatsı namazından sonra tanışma faslı oldu ve Risale-i Nurlar hakkında malûmatlar verildi. Gelenlerin çoğunluğunu bayanlar oluşturuyordu (medârı hayrettirki Brezilya'da İslâmiyet'e giren ve ilgi duyanların büyük çoğunluğu bayan) ve bir çok suallerinin olduklarını söylüyorlardı. Tabi ki çoğunun ellerinde incil ve not defterleri vardı. Biz de kendilerine önce Mu'cizat-ı Ahmediye'den bir parça okuyacağımızı sualleri olursa ders bitiminde cevaplayacağımızı söyledik ve Mu'cizat-ı Ahmediye kitaplarından dağıttık. 16. Nükteli işâreti (Diğer kutsal kitapların Peygamber Efendimize (asm) işaretlerini) sonuna kadar okuduk. Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin vermiş olduğu kitap ismi ve ayetler okununca hemen hepsi ellerindeki incili açıp bahsi geçen ayeti buluyorlardı ve hayretler içerisinde kalıyorlardı ve bir yandan da notlar alıyorlardı, yüz ifadeleri gerçekten görülmeye değerdi. Uzun ve çok istifadeli bir ders oldu ve 16. İşâretin tamamı okundu (bu arada dersi okuyan kişi mescide yeni atanan Ezher mezunu imam Ali kardeşimizdi ve Risale-i Nuru ilk defa okuyordu fakat okurken ve izah ederken sanki yıllardır nurları okuyan birisi ders yapıyor gibiydi, tabi önce kendisi okuduğu hakikatlara şaşırıyor çok defa da hoşuna gittiği için bazı yerleri tekrar ediyordu).
Sual faslına geçmiştik fakat medarı hayrettirki dersten önce bir çok suallerimiz var diyenler şimdi suallerinin olmadığını söylediler. Dersten sonra hususî tanışmalar oldu ve hemen hemen ekserisi "bu kitaplar çok farklı önceden okuduğumuz kitaplara hiç benzemiyor" diyorlardı ve biz de her fırsatta onlara bu kitapları çokça okumalarını tavsiye ediyorduk. Çıkışta masanın üzerine her risaleden onar adet bırakmıştık, elhamdülillah masanın üzerinde bir tane bile kitap kalmamıştı.
Ertesi gün yani pazar öğle saatlerinde Renato kardeşimiz ev ziyaretleri yaptıklarını ve bizleri de götürmek istediklerini söylediler. Bizler de davete icabet ettik ve şehir dışındaki uzak köylere ziyaretlere gittik yaklaşık 5 farklı aileyi ziyaret ettik bunlardan bazıları Müslüman bazıları Hıristiyan ailelerdi.
Kadın ağlaaya başlayınca okunan kitabın adını sordu
Buralarda da güzel hizmetler oldu Elhamdülillah. Numune olarak birini tahdisi nimet olarak anlatalım inşaallah. İlk ziyaret ettiğimiz yeni Müslüman genç bir aileydi. Bu ailenin karı koca mabeyninde sıkıntıları olduğunu ve bu hususta ders yapılması ricasında bulundular. Bizler de Renato kardeşimize yanımızda getirmiş olduğumuz kitaplardan kısa dersler yapalım dedik. O da "çok güzel olur" dedi. Büyük sözlerden 32. Sözün 3. Mevkıfından muhabbetle alâkalı bir sual okuduk. (Kur'an'ın emrettiği tarzdaki muhabbetin neticeleri nelerdir.) (Okuyan yine mescid imamımız, Allah ondan razı olsun.)
Refika-i hayatına muhabbetin kısmı okunurken hanım kardeşimiz ağlamaya başladı ve akabinde peder ve valideynine karşı muhabbetin bahsi okunduktan sonra hanım kardeşimiz imamın sözünü kesti ve okuduğu kitabın ismini sordu. İmam Risale-i Nur külliyatından Sözleri okuduğunu söyledi ve hanım kardeşimiz: "Bu kitabı mutlaka herkesin okuması lazım" dedi ve ağlamaya devam ediyordu. Bu arada bu kardeşimizin anne ve babası ve hazır bulunan Brezilyalı kardeşlerimiz de hayranlıklarını ifade ediyorlardı.
Isparta'dan hanım ablalarımızın göndermiş olduğu eşarplar hanım kardeşlerimize hediye edildi
Ev ziyaretlerimizi bitirmiş ve şehre geri dönmüştük. Akşama ikinci bir ders hazırlığı yapıldı mescidimizde. Derse gelenlerin hepsinde dün okuduğunuz Mu'cizat-ı Ahmediye Risalesi vardı. "Bugün inşaallah Eyyub Aleyhisselamın kıssasından okuyalım" dedik. Onlar da kabul ettiler. Çünkü Eyyub Aleyhisselamın kıssasından önceki gün biraz bahsolunmuştu. Portekizce Eyyub Aleyhissalam'a "Jó" diyorlardı. Tabi burada bir hususu izâh etmek gerekiyor. Buradaki kiliselerde ve hiristiyan âleminde hastalık hoş karşılanmıyor. Hatta hangi kiliseye gitseniz hastalığınıza papazlar tarafından şifa verileceği söylenir tabi maddi durumunuz iyiyse. Yâni kısacası hastalık onlara göre musibettir ve çok kötü bir durumdur. İslâmiyet'teki bakış açısından çok çok farklıdır.
Elhamdülillah bu akşam da çok istifadeli bir ders oldu ve ders sonunda Isparta'dan hanım ablalarımızın göndermiş olduğu eşarplar hanım kardeşlerimize hediye edildi. Tabi şehrin ekserisi fakir ve imkânsızlıklar içinde olunca ufak bir hediye onların âleminde çok büyük mânâlar ifâde ediyor. Çok büyük bir mutluluk vardı ve Türkiye'deki hanım ablalarımıza çok çok teşekkür ettiler ve selâm gönderdiler. (Not:Erkeklere de takke götürüyoruz.)
8 kişilik bir ailenin de yeni Müslüman olduğu müjdesini verdi
Hasılı kelâm bu imkânsızlık içerisinde onların bu gayretlerini görünce ister istemez bizler de kendi nefsimizi muhasebeye çektik ve onlardaki bu şevk ve gayret bizlerin de şevk ve gayretine sebeb oldu.
Evet yukarıda da anlattığımız gibi ufak bir şehirde ufak bir mescidleri var ve ciddi gayretle çalışıyorlar. Hatta bu hafta Renato kardeşimiz bizlere göndermiş olduğu mesajda 8 kişilik bir ailenin de yeni Müslüman olduğu müjdesini verdi.
Ayrılık vakti gelmişti ayrılmadan önce "bizler sizin için başka bir şey yapabilir miyiz" diye sorduk. Onlar da "görüyorsunuz ki mescidimizin ihtiyaçları var (minber, musluk, klima, abdeslik için sabunluk, dersler için sandalye kitaplık… vs)" dediler. Bizler de "inşaallah elimizden gelen yardımı yapacağımızı" söyledik oradan ayrıldık.
Buradan onların göndermiş oldukları selamları sizlere iletiyor ve mübarek üç aylarınızı tekrar tebrik ediyoruz ve duâlarınızı bekliyoruz.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.