Peygamberimiz (asm) mübarek demiş öyleyse zeytin ağacına dokunmayınız

Peygamberimiz (asm) mübarek demiş öyleyse zeytin ağacına dokunmayınız

Yazar Dursun Gürlek, "Mademki Efendimiz (asm) ona “Mübarek” sıfatını münasip görmüştür, öyleyse zeytin ağacına dokunmayınız" dedi.

Ege Bölgesi'ndeki bazı zeytin ağaçlarının maden nedeniyle kesilme ihtimalini hatırlatan Gürlek, Yeni Şafak'taki yazısında "Bu haber üzerine bazı köşe yazarları konuyu sütunlarına taşıdılar. Alınan kararın yanlış olduğunu, bu yanlıştan bir an önce geri dönülmesini dile getirdiler. Ayrıca zeytinin Kur’an’da övüldüğünü de ekleyerek zeytin ağaçlarının lehine sağlam gerekçe göstermek istediler. Bunun üzerine ben de merak ettim, adı geçen surenin tefsirini bir iki kaynaktan okudum" ifadelerini kullandı.

Gürlek, İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri’nin Rûhü’l Beyan isimli meşhur tefsirinin son cildinde mevzu ile ilgili bölümü aktardı:

“Zeytin bir yandan meyvedir, öte yandan katık ve ilaçtır. Zeytinin yağsız olan kuru topraklarda yetişmesinin yanında, çok faydalı bir yağ ihtiva etmekten başka hiçbir özelliği olmasaydı bile bu, ona şeref olarak yeterdi. Zeytin ağacı Kur’an’da adı geçen mübarek ve meşhur bir ağaçtır.

Muaz b. Cebel hazretleri bir gün, bir zeytin ağacına rastlar. Ondan bir parça dal kopararak dişlerini fırçalar ve sonra şöyle der: ‘Ben, Peygamber Efendimiz’i şöyle derken işittim:

Zeytin misvakı ne hoş bir misvaktır. O benim ve benden önce gelen peygamberlerin misvakıdır.

Zeytin ağacı üç bin sene yaşayabilir. Bu ağacın özelliklerinden biri de tıpkı hurma ağacı gibi uzun süre susuzluğa dayanabilmesidir. Zeytinin meyvesi erkenden koparılırsa bozulur ve bütün yeşilliklerini atar, yaprakları dağılır. Zeytin ağacının, toprağı sıkı, yapışkan olan yerlere dikilmesi gerekir. Çünkü böyle yerlerde toz çok olur ve toz ağaçtaki zeytin meyvesi üzerine ne kadar çok kalkıp konarsa zeytin o derece yağlı ve olgun olur ve bu kül sürme taşı yerine geçer.

Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur: Zeytinyağına yapışınız, çünkü o safrayı açar, balgamı giderir, sinirlere sağlamlık verir, bayılmayı engeller, ahlakı güzelleştirir, nefsi hoş eder, gam ve kederi giderir.”

Gürlek, yazısında bir Hadis-i Şerif'e de yer verdi:

"İbn-i Abbas’dan naklederek yazıyor. Resul-i Ekrem, ‘Zeytin yemeye devam ediniz ve onun yağıyla yağlanınız. Muhakkak ki o mübarek bir ağaçtır’ ‘Zeytin yağı içiniz, âzâya kuvvet verir ve balgamı kestirir’ buyurmuştur.”

Mademki Efendimiz ona “Mübarek” sıfatını münasip görmüştür, öyleyse zeytin ağacına dokunmayınız!.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum