Araştırmalar, gün içerisinde yapılan şekerlemenin çalışma verimliliğini artırdığını ortaya koydu. Şekerleme tabiri Peygamber Efendimizin (asm) kaylulesinin farklı bir şekilde söylenmesi aslında.

İngiliz araştırma şirketi "OnePoll"un yaptığı çalışmada, 2 bin Amerikalının kısa uyku tercihleri ve kişilik özellikleri incelendi.

Yapılan incelemede, kendini "şekerleme yapan" olarak tanımlayan kişilerin, aynı zamanda kendini üretken olarak tanımlama olasılıklarının daha yüksek olduğu tespit edildi.

Şekerleme yapanların yüzde 90'ının mutlu, yüzde 89'unun kendinden emin olduğu belirtilen çalışmada, şekerleme yapmayanların ise yüzde 79'unun mutlu ve kendinden emin olduğu belirtildi.

Çalışmada, şekerleme yapanların dörtte üçünün, şekerleme yapmayanların ise yüzde 55'inin kariyer odaklı olduğu tespit edilirken; gün içerisindeki kısa uykuların kariyer hırslarında bir fark ortaya koyduğu vurgulandı.

"Uyku, fiziksel sağlığımızın temelini oluşturuyor"

Uyku davranışı uzmanı James Wilson, yaptığı açıklamada, "Uyku, fiziksel sağlığımızın ve duygusal iyiliğimizin temelini oluşturuyor." ifadesini kullandı.

Uykunun, iş yerinde daha iyi odaklanmamıza ve üretken olmamıza yardımcı olduğunu belirten Wilson, "(Uyku) Hasta olduğumuz günleri azaltır, daha sakin ve tatmin edici iş gücüne yol açar." değerlendirmesinde bulundu.

Wilson, şekerlemelerin uyku apnesi, ınsomnia (uykusuzluk), huzursuz bacak sendromu veya parasomni gibi farklı tür uyku bozukluklarının sebep olabileceği uyku yoksunluğuna bir çözüm olduğunu vurguladı.

Uyku uzmanı ve terapist Christabel Majendie de şekerlemenin, odağı geliştirebileceğini üstelik üretkenliği de artırabileceğini belirtti.

Mart 2017'de Rotterdam Üniversitesinden yapılan bir çalışma, bir gecelik kötü uykunun bile iş yerinde uzun aralar vermek ve meslektaşlara karşı öfke kaybı yaşamak gibi istenmeyen davranışlara yol açabileceğini ortaya koydu. ss

Peygamber Efendimizin (asm) öğle uykusu sünneti

Bilim adamları bu tespitleriyle adeta Peygamber Efendimizin (aleyhissalatuvesselam) sünnetini tavsiye etti. Hazret-i Peygamber de öğlen bir miktar uyumayı tavsiye etmiş ve kendisi de uygulamıştır.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed asm) öğle namazını kıldıktan sonra, bir miktar uyur, ‘kaylule’ yapardı. Nitekim, Hz. Peygamber'in kaylûleden, "güzel bir âdet" diye söz ettiği (Dey!emî,  IV, 266) zaman zaman süt teyzesi Ümmü Haram veya Enes'in annesi Ümmü Süleym gibi yakınlarının evinde kaylûle yaptığı rivayet edilir. (İbn Hacer, Fethu’l-bari, XI, 72)

Yine Resûl-i Ekrem, gecenin bir bölümünü ibadet için ayıranların gündüz kaylûle yaparak geceye zinde girmelerini tavsiye etmiştir. (İbn Mâce, Sıyâm, 22)

Bediüzzaman: Yarım saat öğlen uykusu gecenini iki saat uykusuna eşit

28. Lem'a ismini taşıyan eserinde Bediüzzaman Said Nursi hazretleri uykunun üç türü olduğundan bahsettiği kısımda uykunun bir türü olarak kayluleden bahseder. Kaylulenin gece ibadetini kolaylaştırması bakımından Peygamber Efendimizin (sav) bir sünneti seniyyesi olduğuna dikkat çeken Üstad Bediüzzaman hazretleri öğlen uykusunu (kayluleyi) nitelikli kullanma açısından insanın ömrünü uzattığına işaret ediyor.

Yirmisekizinci Lem'a'da yer alan ilgili kısım ise şöyle: 

ÜÇÜNCÜSÜ: Kaylûledir ki, bu uyku sünnet-i seniyyedir. Duhâ vaktinden, öğleden biraz sonraya kadardır. Bu uyku, gece kıyamına sebebiyet verdiği için sünnet olmakla beraber, Ceziretü’l-Arabda, vaktü’z-zuhr denilen şiddet-i hararet zamanında bir tatil-i eşgal, âdet-i kavmiye ve muhitiye olduğundan, o sünnet-i seniyyeyi daha ziyade kuvvetlendirmiştir. Bu uyku hem ömrü, hem rızkı tezyide medardır. Çünkü yarım saat kaylûle, iki saat gece uykusuna muadil gelir. Demek, ömrüne hergün bir buçuk saat ilâve ediyor. Rızık için çalışmak müddetine, yine bir buçuk saati, ölümün kardeşi olan uykunun elinden kurtarıp yaşatıyor ve çalışmak zamanına ilâve ediyor.