Peygamberimizin kendi zatı bir mucizedir. Her haliyle bize Rabbini tanıtıyor, Rabbini anlatıyor, Rabbini bildiriyor.
Sevgili Peygamberimiz Allah'ın varlık ve birliğini bütün bir varlık âlemine tanıtan üç büyük tanıtıcıdan birisidir. Diğer ikisinden birisi kâinat kitabı/yaratılmış olan her şeydir, üçüncüsü de kâinatı bize Allah adına anlatan ve tercüme eden Kur'ân-ı Kerim.

Peygamberimiz "burhan-ı nâtık"tır, konuşan delildir. 23 yıllık peygamberlik dönemi içinde sürekli Allah'ın kullarını Allah ile buluşturmuş, Allah ile tanıştırmış ve Allah'a yaklaştırmıştır.

***

Peygamberimizin ahlakı da bir mucizeydi. Güzel ahlakın her birinde en önde yer almış, en ileride olmuş, en zirvede bulunmuştur.

Doğrulukta, takvada, tevazuda, cömertlikte, edepte, iffette ve hayâda; merhamet ve şefkatte, affetmekte ve bağışlamakta, sabırda ve şükürde, fedakârlıkta ve cesarette, hilimde/yumuşaklıkta ve nezakette, adalette ve ahde vefasında, iltifatta ve ikramda, akrabalarına/komşularına iyilikte ve misafirperverlikte eşi, benzeri görülmemiş; böyle bir insan ne gelmiş ne gelecek ne bulunmuş ne de bulunur.

Peygamberimizin eşsiz ahlâkını Allah yüceltiyor ve övüyor, melekler hayran kalıyor, dost düşman bütün insanlık itiraf ediyor, mü'minler/Müslümanlar ise kendilerine örnek ve rehber, hayatına kılavuz, dünya ve âhiret saadetine vesile yapıyor.

***

Onun temiz yaratılışı, nezih hayatı, yüz ve huy güzelliği ve güzel ahlakı ilk görenin bir daha gözünü alamadığı, baktıkça dikkat kesildiği, önünde canını vermekten tereddüt etmediği üstünlükte ve benzersizliktedir.

Peygamberimizde öyle bir ahlak mükemmelliği ve edep tatlığı var ki, onu tanıyan herkes hemen ona benzeme yollarını aramış, örnek edinmiş, taklit etmiş, onunla bütünleşmiş, onda ne görmüşse benzerini yapmak için can atmış, ona benzedikçe güzelleşmiş, melekleri bile imrendirecek bir hale bürünmüş.

Medine hayatında Yahudiler'in ileri gelenlerinden, parmakla gösterilecek derinlikte üstün bir bilgi ve irfan sahip olan Abdullah bin Selam, Peygamberimizin mübarek yüzünü ilk olarak görünce, onun nurlu simasına bakınca, onun duruşunu seyredince, daha hiçbir şey sormadan, bir kelime bile etmeden, "Şu sîmada yalan yok, şu yüzde hile olamaz" diyerek hemen iman etmiş, önünde diz çökmüş, ona arkadaş ve bende olmuştu.

***

Bundan 25 sene önceydi. O günlerde gazetedeki köşemde seri halinde bu güzeller güzelinin örnek ahlakını yazmaya çalışmıştım. Yazdıkça hayranlığım daha artıyor, okuyucularım tam bir heyecan ve coşku içinde bir sonraki günü sabırsızla bekliyordu.

Bu arada Nesil Yayınları bu seri yazıyı kitap olarak hazırlama teklifinde bulundu. Kitap "gençlik serisinden" yayınlandı. O yıllarda binlerce genç okudu, bugüne kadar onlarca baskı yaptı.

Bu sene de "Kutlu Doğum Haftası" dolayısıyla "Herkes okusun diye" fiyatını "sadece 1 TL" olarak belirledi ve şu anda yüz binlerce baskıya ulaştı. Gaye bu güzelliği insanımıza, özellikle ve öncelikle gençlerimize ulaştırmak ve onları en güzel hediye ile sevindirmek...

Bugün