Türkiye’de her şey normalleşmeye başlar. Vatandaşlarda yarın ne olacak, yine üzücü ölüm ve çatışma haberleri alacak mıyız tedirginliği ve kaygısı biter. İnsanlar evlerine çekildiği zaman, kimse tarafından rahatsız edilemeyeceğine olan inanç ile rahat ve huzurlu geceler geçirirler. Eve gelmekte geciken çocukları için, kötü şeyleri akıllarına getirmezler. Herkes ve özellikle çatışma bölgesindeki vatandaşlar rahat bir nefes almaya başlarlar.
PKK silah bırakır, operasyonlar sona erer.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde bulunan okullar, tam bir huzur ve güven ortamında eğitim ve öğretimlerine devam ederler. Bu okullarda çalışan öğretmenlerde, okullarına yapılabilecek bir baskın kaygısı yaşanmaz. Gece evlerinde rahat ve huzurlu bir şekilde istirahat ederken, yarın öğrencilerine nasıl daha faydalı olabileceklerinin planlarını yaparlar.
PKK silah bırakır, operasyonlar sona erer.

Okullarda Kur’an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi ile birlikte Kürtçe seçmeli dersler de okutulmaya başlanır. Eğitim Fakültelerinin Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinden mezun olanlar, okullara Kürtçe öğretmeni olarak atanırlar. Ana dillerini okumayı ve yazmayı öğrenmek isteyen Kürt çocukları, lazım olan Türkçe ile birlikte caiz olan dillerini serbestçe ve hiçbir tedirginlik duymadan öğrenmenin hazzını yaşamaya başlarlar. Ülkede yaşayan bütün vatandaşlar, hukuki ve vicdani tüm haklarını meşru daire içinde kullanmanın huzuru ile tam bir kardeşlik ve dayanışma duyguları içinde hayatlarına devam ederler.
PKK silah bırakır ve operasyonlar sona erer.

Eğitim sistemimiz yeni baştan gözden geçirilir. Müfredat sistemine ustaca serpiştirilen, ırkçı söylem ve konulardan tamamen arındırılmış bir eğitim müfredatı hazırlanır. Zamanı doğru okuyan, dünyanın yönünü gerçekçi bir şekilde tayin edebilen, gerçek ihtiyaç ve bilimsel normlara uygun olarak oluşturulmuş bir anlayış egemen kılınır. Bunun sonucunda doğru ve objektif olarak karar verebilen, bağımsız ve evrensel düşünebilen bir nesil yetiştirilir.
PKK silah bırakır ve operasyonlar sona erer.

Ordu, hangi kökenden gelirse gelsin, herhangi bir ırkçı yaklaşım içinde olmadan bütün milletin ordusu olur. Farklı ve insan haysiyetine yakışmayan bütün anlayışlar terk edilir. Kuyruk muayenesi yapılan günler ile kart kurt ve dağ Türkü görüşlerinin benimsendiği günler için topyekun bir milletten özür dilemenin erdemi, hiçbir kompleks duymadan yaşanır. Askeri liseler Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanır. Harp Okullarındaki eğitim, kapalı bir kutu olmaktan çıkarılır. Sınavlar, tam bir adalet ve şeffaflık yaklaşımı içinde yapılır. Kimsenin babasını hacı olmasına, alevi veya Kürt olmasına, annesinin başörtüsüne, namaz kılıp kılmadığına bakılmaz. Harp Okullarında, milletin değerleri ile barışık ve saygılı olmanın dersleri verilir. Askeri kıyafetlerle camilere gidilmesi teşvik edilir. Ordu-millet kaynaşmasının en güzel numuneleri yaşanmaya başlanır. Ülkenin bütün vatandaşları, böyle bir orduya sahip olmanın haklı sevincini yaşar.
PKK silah bırakır, operasyonlar sona erer.

Ekonomik kalkınma ve refah düzeyi her geçen gün artmaya devam eder. Silaha, bombaya, baruta ve mermiye verilen bütün paralar, refah düzeyinin daha da yükselmesi için harcanır. Herkes, şimdiye kadar boşu boşuna heba edilen 350 milyar doların heder edilmesinin, kan ve gözyaşı olarak geri dönmesinin derin acı ve ıstırabını daha şiddetli bir şekilde hissetmeye başlar. Fakat bu günlerin geride kalmasının mutluluğu ile teselli bulur, yarınlara ümitle bakmaya devam eder.
PKK silah bırakır, operasyonlar sona erer.

İş adamları Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine yatırım yaparken, hiçbir korku ve endişe duymaz. Sermaye, daha çok kazanmanın, daha çok üretmenin ve daha çok muhtaç insana iş sahası açmanın vicdani saadetini yaşamanın haklı gururunu yaşar. Ülkenin bütün bölgelerindeki iş ve istihdam oranları birbirine eşit hale gelir. Bütün illerin işsizlik rakamları dengeli bir şekilde ve paralel bir seyirde düşmeye devam eder.
PKK silah bırakır, operasyonlar sona erer.

Bütün zorluk ve engellere rağmen kalkınmaya devam eden Türkiye’de, kalkınma hızı artar. Fert başına düşen milli gelir önce on beş bin ve ardından yirmi bin dolara yükselir. Ülkenin, dünya ekonomik kalkınma ligindeki sırası her geçen yıl yükselmeye devam eder. Önce dünya onuncusu olan Türkiye arkasından ilk beş ülke arasına çıkar. Bu göz kamaştırıcı başarıya, bütün dünya ülkeleri gıpta ile bakarlar.
PKK silah bırakır ve operasyonlar sona erer.

Ülkede yepyeni ve demokratik bir Anayasa yapılır. Bütün temel hak ve özgürlükler, hiçbir sınırlama ve evhama feda edilmeden şahane bir şekilde ve net ifadelerle bu yeni Anayasa’da yer alır. Millete güven esasına dayanan Anayasa’da hiçbir tuzak bulunmadığı gibi, hiçbir ırka da atıfta bulunulmaz. Vatandaşlık temelinde yapılan düzenlemeler ile ırkçı ve faşist ibare ve söylemler, tarihin çöplüğüne atılır. Ülkenin her tarafında yaşayan ve hangi etnik kökenden gelirse gelsin bütün vatandaşlar ‘’işte bu benim Anayasa’m’’ demenin gururunu yaşarlar.
PKK silah bırakır ve operasyonlar sona erer.

Yeni Anayasa ile birlikte ülkenin demokratik standartları yükselir. Yerel yönetimlerin yetkileri arttırılır. Yerel yönetimler, kendi bölgelerinde yaşayan insanların refah ve huzuru için tam bir seferberlik duygusu içinde çalışmakla birlikte, diğer bölgelerde yaşayan ve farklı kökenlerden gelen insanlarla kardeşlik ve dayanışma duygularını geliştirmek için olağanüstü bir gayret göstermeye başlarlar. Kendi bölgelerinin ve insanlarının kültürel hayatlarını desteklemeyi ve katkıda bulunmayı temel bir görev olarak kabul ederler. Vatandaşlık duyguları ile birbirlerine saygı duyan ve birbirlerinin temel haklarını koruma konusunda tam bir yarış ve dayanışma içinde bulunan ülkenin bütün insanları, geleceğe ümitle bakmanın mutluluğu içinde hayatlarına devam ederler.
PKK silah bırakır ve operasyonlar sona erer.

Ülkede geçmiş yıllarda yaşanan olaylar, adam öldürmeler, köy basmalar, köy yakmalar, köy boşaltmalar, yargısız infazlar, yol kesmeler, fail-i meçhuller, işkenceler, ölüm tarlaları, asit kuyuları, operasyon kazaları, toplu mezarlar, karakol baskınları ve bombalı saldırılar artık kimse tarafından hatırlanmak istenmez. Bunlar yaşanan ve yaşanmasından dolayı da herkesin büyük ıstırap duyduğu elim ve acı hatıralar olarak, hafıza defterinin karanlık köşelerinde yerlerini alarak,  ibret ve ders almak için hatırlanır.
PKK silah bırakır ve operasyonlar sona erer.

Türkiye, sahip olduğu büyük gücünü ve imkânlarının bir kısmını, dünyanın başka yörelerinde yaşayan insanların barış ve huzuru için kullanmaya başlar. Afrika’da kıtlıktan ve yokluktan kırılan insanların yanına tam bir şefkat ve merhamet duyguları içinde gidilir. Ecdadın yaptığı gibi, onların hiçbir varlıklarına yan gözle ve art niyetle bakılmaz. Yokluklarının telafisi için, insanca ve mümince yardım eli uzatılır. Orta Doğu ve tüm İslam dünyası, Türkiye’nin tarihi misyon ve tecrübesine uygun bir şekilde yeniden barış ve kardeşlik bölgesi haline gelir.

Bilmiyorum bu yazdıklarım için aziz okuyucularım ne düşünüyorlar? Acaba çok mu hayalci görüşler ifade ediyorum? Bu tablonun bir benzeri, -tabiî ki zamanın şartlarına uygun bir şekilde- geçmişte yaşanmadı mı?

Karar aziz okuyucuların. Fakat temenni ettiğim ve yakın bir gelecekte bu ülkede insanlarımızın yaşayacaklarına inandığım bir tabloyu özetlemeye çalıştım.
En azından hayalim ve duam bu.