Risale Haber-Haber Merkezi

Taraf gazetesinde yer alan bir iddiaya göre KCK kapsamında tutuklanan üniversiteli Nurcan'ın başörtüsünün zorla çıkartıldığı, avukatı ile görüşürken ve hastaneye giderken de başının zorla açtırıldığı iddia edildi.

KCK operasyonu kapsamında, ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla tutuklanan Avrupa İslam Üniversitesi öğrencisi, 22 yaşındaki Meryem Nurcan Yolvercan’ın başörtüsünün gözaltındayken zorla çıkarıldığı ve 15 saat boyunca aç bırakıldığı iddia edildi.

KCK’nın gençlik yapılanması olduğu iddia edilen “Demokratik Yurtsever Gençlik” üyesi olduğu gerekçesiyle 11 ocak günü gözaltına alınan ve dün akşamki sorgusunun ardından sevk edildiği İstanbul 10. Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanan Yolvercan’ın avukatı Emine Şeker, müvekkilinin ve ev arkadaşı Sinem Yılmaz’ın başörtülerinin nezarethaneye girmeden önce zorla çıkarıldığını ve istedikleri halde geri verilmediğini söyledi. Yolvercan ve arkadaşının 15 saat boyunca aç bırakıldığını söyleyen avukatı, müvekkiliyle görüşmeye gittiğinde başının açık olduğunu, rapor almak için hastaneye götürülürken de başörtüsünün olmadığını kaydetti.

Avukat Şeker, Yolvercan’ın evindeki sosyoloji kitaplarının da delil olarak toplandığını söyledi. Yolvercan, başörtüsü yasağından dolayı üniversiteye gidemeyen başörtülü öğrencilere yönelik olarak kurulan, YÖK’ün tanımadığı Avrupa İslam Üniversitesi’nde Arap Dili Edebiyatı ikinci sınıf öğrencisi. Geçen yıl, “Üniversitelere özgürlük istiyoruz” insiyatifinin yaptığı eylemlere katıldığı belirtilen Meryem Nurcan Yolvercan, “başörtüsüne özgürlük” ve “anadilde eğitim” taleplerini içeren etkinliklerde yer alıyordu.

MAZLUMDER'DEN AÇIKLAMA

MAZLUMDER İstanbul Şubesi konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

Gözaltında başörtülerinin zorla çıkarttırılması dine ve inanca yönelik bir saldırı olması yanında insanlık dışı bir muameledir.

İnançlarına uygun olarak başörtüsü takan birisi için, bunun zorla çıkarttırılması o kişiyi değerlerinden/inançlarından vazgeçirmeye çalışmaktır, aşağılamaktır, küçük düşürmektir. Bu tür küçük düşürücü eylemler mağdurda moral ve fiziki direnci kırmaya yönelik kasıtlı uygulanan muamelelerdendir. Bu şekilde alınan ifadeler de hukuka uygun değildir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarında, işkencenin varlığı araştırılırken, sadece şiddet değil, insanlık dışı küçük düşürücü muameleye de özel bir dikkat çekilmiş, “şaşırtma” veya “duygusal algılamadan yoksun bırakma” gibi tekniklerin hem işkence ve hem de insanlık dışı muamele oluşturduğu kabul edilmiştir.