Sebahattin YAŞAR

Sebahattin YAŞAR

Pozitif enerjinin dorukta yaşandığı zamanlar

Bazı zamanların özel durumlar içerdiğini biliyoruz. Bu özel durumlarda insan, maddi ve manevi bir huzur hali yaşıyor. Bu, insanların yaşadıkları hayatın nasıllığı ölçüsünde, bazı insanların hayatlarında zaman zaman karşılaşılan bir durum olurken, bazılarının hayatlarında ise, hiç eksik olmayan bir durumdur.

Bu özel zamanlar Yaratıcının kullarına sunduğu hediye paketleri gibidir.
İnsan, moral kazancıyla günü yaşıyor. Gün içinde topladıkları, ister istemez onun günlük hayatını etkiliyor. Akşamlara kadar ibadetlerini hakkıyla eda eden, insanlardan dualar alan bir insanın yaşayacağı hayat hali ile akşamlara kadar ibadetsizlik içinde ve insanlardan da nefretler, beddualar alan bir insanın yaşayacağı hayat hali, çok anlaşılmaz değildir.
Ruh halleri de böyle şekilleniyor.

Bu durum insanın yaratıcı ile kendi arasındaki ilişkilerde de geçerlidir. Kulluğu hakkıyla yaşayan bir insanın taşıyacağı ruh hali, huzur halidir. İnsan-Yaratıcı bağlantısı oldukça anlamlıdır.

İnsanın daha işin başından kul olarak ele alınması, ona verilebilecek en muhteşem makamdır. Hakkıyla kul olabilen, Yaratıcı katında, en yüksek makamı kazanmış demektir. Bu aynı zamanda dünya hayatında da, -sınırları aşmayacağı için- mutlu bir hayat anlamına gelecektir. Tabii bir de madalyonun diğer yüzü var ki, insanın yaratılış maksadının dışına çıkması ki buna, ‘anlamını yitirmesi’ demek mümkün. Böyle insanlar hem kendilerine karşı,  hem çevrelerine ve hem de yaratıcısına karşı huzursuz bir tablo çizerler. Böyle halette bir insanın ‘pozitif olması ve mutlu olması’ mümkün değildir.

İnsanların negatif enerjisini üzerine çeken, Yaratıcının da gadabını celbeder.
İnsanların pozitif duygularını üzerinde toplayan ise, insanların kendisinden razı olacağı, aynı zamanda Yaratıcının da razı olacağı bir davranış içerisinde bulunmaktır. Allah’ın razı olduğu bir kul olmak, bir insan için en muhteşem makamdır. O razı ise, her şey yar ve yarardır. En kötüsü de, Yaratıcının ona gadap yüzüyle bakmasıdır. Bu sonuçlar genel itibariyle insanın fiillerdendir.

Yoksa kimseye bir kötülüğü dokunmamış, kendisine ve çevresine karşı oldukça tutarlı ve olgun davranışlar içerisinde olan bir insana, kimsenin olumsuz diyeceği bir şey olmayacaktır. Olsa olsa, böyle bir insan için ‘Bu, olgun bir insan’ tanımlaması yapılacaktır.

Yıl içinde Ramazan ayı gibi aylar, Ramazan içinde Kader gecesi gibi geceler, sair zamanlarda ise, yine kandil geceleri, cuma geceleri ve cumada icabet saatleri, insanlar için çok özel paketler olarak halkedilmişlerdir.

İnsanın böyle, belki de bir yıllık hayatına yetecek kadar pozitif enerji yüklenmesi mümkün olan zaman dilimlerinde ve hatta seksen yıllık ibadetli bir ömür sevabı içinde taşıyan zaman dilimlerinde; atıl, ilgisiz bir halde bulunması, pek akılla bağdaşmayacak bir haldir.

Ömrü, şarj etmek
İçinde besmele, dua, yardımlaşma, nefis terbiyesi, cemaat namazlarıyla meydana gelen sinerji, selam, ezan gibi daha pek çok müspet enerji kaynaklarıyla dolu bir zamanda çok ciddi heyecanlar taşımamak mümkün değildir. Bu adeta, ömrümüzün şarjlanması gibi bir şeydir.

Rabbimizin, bire on, yüz, bin sevaplar halkettiği bir fırsatlar iklimini, adeta yangından mal kaçırır gibi değerlendirmek, insana yakışandır.

Bilhassa içinde Kadir gecesinin aranması istenen Ramazan ayının son on günü, belki bu tatlı telaşımızın had safhada olması gereken bir özel zamandır.

O özel ‘anı’ bulmak ve nail olmak dualarıyla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum