Prof. Dr. Metin Yiğit cevaplıyor: Niye Risale-i Nur? Niye Bediüzzaman?
Prof. Dr. Metin Yiğit, Üstad Bediüzzaman Said Nursi etrafında zaman zaman tenkit konusu yapılan 12 meseleyi cevaplandırıyor
Salih Okur-Cevaplar.org
SORU-12: Sizce Bediüzzaman neden farklıdır, getirdiği yeni söylemler nelerdir?
RİSALE-İ NUR BİZE UNUTTUĞUMUZ BİR İBADETİ HATIRLATIYOR
Prof. Dr. Metin Yiğit: Yıllar önce Mağribli bir alimin Bediüzzaman’ın eserleri için şu mealde bir tespitte bulunduğunu işitmiştim: “Risale-i Nur bize unuttuğumuz bir ibadeti yani tefekkürü hatırlatıyor.” Bu tespit hissiyatımızı ifadede bize yardımcı olabilecek niteliktedir.
Benim için Risale-i Nur, Kur’ân’ı ve dolayısıyla varlığı ve hayatı daha iyi ve daha derinden anlamayı sağlayan bir mürşittir. Elbette İslam’ın en net ve en saf hali Kur’ân ve maruf sünnette ifade edilmiştir. Ancak onun idrakine varmak ve onu içten hissetmek için bazı yardımcı unsurlara ihtiyacımız olabilir. Kur’ân ve maruf sünnet bir deniz gibidir. Herkes zarfiyeti ölçüsünde ondan nasiplenir. Kimisi bir bardak, kimisi bir kova, kimisi de bir havuz kadar istifade eder. Her halükârda Kur’ân’ın ana mesajı tevhid, nübüvvet, haşir ve adalet gibi temel mevzular herkesin anlayabileceği açıklıktadır. Ancak bunları derinden hissetmek ve bu hissin etkisine uygun bir pratik sergilemek ayrı bir mevzudur.
Risaledeki tabirle iman bir çekirdek mesabesindedir. Bu çekirdek inkişaf etmezse imandan umulan neticeler ortaya çıkmaz. Risale-i Nur her müminde olan imanî özün ve çekirdeğin fertte, ailede ve toplumda meyve vermesini sağlayan harikulade bir kaynaktır. İhtiyacını hissederek düzenli bir surette okunup uygulandığı taktirde muhatabı hem ilmen hem amelen irşad edici bir özelliğe sahiptir.
YOL VE YÖNTEM HATASI NEDENİYLE YANLIŞA SAPAN ÇOK İNSAN VAR
Kur’ân, her varlığın Allah’ı tesbih ettiğini insanın da evrene eşlik ederek onu tesbih etmesini ısrarla salık verir. Peki bu tesbihin anlamı nedir ve bunu nasıl yapmak gerekir? Allah’ın ilim, kudret ve hikmet gibi sayısız sıfatlarının tecellilerini daha iyi nasıl görebiliriz? gibi sorular ve sorunlar her hakikat talibini ilgilendiren konulardır. Tesbih ve tefekkürün lüzumuna inanmak ve buna karar vermekle iş bitmiyor. Bu kez tefekkür ve tesbih konusunda en sağlam yol ve yöntem hangisidir? sorunuyla karşılaşır insan. Zira tefekkür kadar, tefekkürde izlenen yol ve yöntem de önem arz eder. Tefekkürde yol ve yöntem hatası nedeniyle yanlışa sapan ve umduğunun aksiyle karşılaşan çok insan vardır. Dolayısıyla imanî tefekkür kadar onu gerçekleştiren sağlam bir yol ve yönteme de muhtacız. İşte bütün bu hususlarda Risale-i Nur, imdadımıza yetişen mükemmel bir rehberdir.
RİSALE-İ NUR, MUHATABININ ELİNDEN TUTUP GEZDİRİYOR
Risale-i Nur, muhatabının elinden tutup bir gezgin gibi onu galaksilerden güneş sistemine, güneş sisteminden atmosfere, oradan yer yüzüne, denizlere, dağlara, ağaçlara oradan insan vicdanının derinliklerine kadar dolaştırıp her yerde evrenin Sahibini ve O’nun sıfatlarının tecellisini müşahede ettirmektedir. Nitekim Ayetü’l Kubra’nın giriş cümlesi “kainattan Hâlık’ını soran bir seyyahın müşâhedatıdır” şeklindedir.
Risale-i Nur’un harika beyanı sadece evrenin sahibini tanıtmaya münhasır değil. Haşir, nübüvvet, meleklerin varlığı ve kader gibi imanî rükünlerle namaz, oruç gibi İslamî esaslar da Risale-i Nur’da aynı düzeyde bir beyanla izah edilmektedir. Mesela Haşrin harika izahından dolayı Üstad “haşir risalesini ve yirmidokuzuncu sözü okuyup da baharın kesinliği derecesinde haşre inanmazsan gel parmağını gözüme sok” demektedir.
RİSALE’DEKİ BU ÖZELLİK, KUR’ÂN’A İYİ BİR AYNA OLUŞUNDAN
Tabii Risale’deki bu özellik, Kur’ân’a iyi bir ayna oluşundan kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum. Risale-i Nur’dan istifadeyle Kur’ân’ı ve onun vermek istediği mesajı daha iyi anlayabilir ve daha iyi hissedebiliriz. Bu sayede hayatı, hayatın manasını, hadiselerin seyrini ve kaderin tecellilerini daha iyi idrak edebiliriz. Risale-i Nur, her geçen gün daha fazla yalnızlaşan çağımızın perişan insanına bir teselli pınarı ve bir dost elidir diye düşünüyorum. وصلي الله تعالي علي سيدنا محمد وعلي صحبه وسلم
Son
Bediüzzaman’ın Risale-i Nur hakkında Kur’ân’dan işaret çıkarması meselesi
Said Nursi, İslam ulemasının pek tercih etmediği ebced ve cifiri niye kullandı?
Risale-i Nur muallim ve mürşid rolünü ifa ediyor
‘Filancanın yanında Said Nursi’ye âlim diyemezsiniz’ diyenin akibeti
Başka biri Risale-i Nur gibi bir eser yazabilir mi?
Said Nursi’nin Risale-i Nur’da yer verdiği hadisler şüpheli mi?
Prof. Yiğit: Kur’an’ın telkin ettiği iman vazifesini Risale-i Nur yerine getiriyor
Prof. Yiğit: Said Nursi’nin ‘Bana yazdırıldı’ demesi Kur’an ve Sünnet’e uygundur
Said Nursi, bu kadar kısa zamanda medrese ilimlerini nasıl bitirdi?
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.