Hüseyin EREN
Ramazan içre bayramlar
Ramazan renkleriyle, sesleriyle hayatı şenlendirmeye, hisleri demlendirmeye, duyguları durultmaya kalbi arıtmaya devam ediyor. Zaman onda bir başka boyutta akıyor, mekân bir başka şekilde canlanıyor.
On bir aylık yolculuktan bin aylık yolculuğa coşkunlukla akıyor, diriltici nefesiyle hayatı soluyor, sonsuz renkleriyle geçtiği gönülleri boyuyor. Ezel solukla ebed yudumlatıyor...
Melekiyet kanatlarla hakikat tavafına çıkartıyor, hikmet açlığı çekenlere ma-i zemzemle doyuruyor. Boşluğu hilalle tutunduruyor, semavi “sema”lara yükseltiyor. Açlığı ile doyuruyor, susuzluğu ile gönül pınarlarını coşturuyor.
Aç ile anlaştırıyor, fakire yaklaştırıyor, uzakları yakın ediyor, yüreği yüze yansıtıyor. Yüz yürekler birbirlerine sevinçle seyrediyor, muhabbetle bakıyor, ünsiyetle neşeleniyor. Kusurlar örtülüyor, öfkeler yutuluyor, paylaşmalar çoğalıyor, yalnızlıklar azalıyor. Kardeşçe kıtalar kucaklaşıyor, ünsiyetle sadırlar sarmalanıyor, şehirleri şehrayine çevriliyor.
Bin aylık bereketle selamlıyor “ an” ı; bütün zamanları bir “an” da topluyor, bir “an” a akıtıyor. Zamanı ezel kanatlarla kavrıyor, ebed menzillere yüceltiyor. Ömür onunla ömrünü buluyor, ölümsüzlüğe tutu/nu/yor. Hayat ebed diye haykırıyor, aşk ölümsüzlükte ağlamıyor.
Kainat “oku” ile onda okunmaya başlandı, kalp zümrüt zirvelere yükseldi. Nefis sustu, şeytan zincirlendi.
Oruç aynası yanıltmayan şeffaf bir ayna; ona iyi bakan kusurlarını ayıklar, ayıpları örter, öfkelerini törpüler, yanlışlarını düzeltir, eğri yolları doğrultur. Ona tutunmak, onu tutmak başka türlü nasıl olur?
İçimizden geçmeyen ramazan, içinden geçmediğimiz ramazan, ramazan mıdır? Açlığın, susuzluğun ötesinde bir öğretisi var onun. Bütün gündüzleri aydınlatan gece onun bağrında saklı; o saklı hazineyi bulmak ebed kadar kıymetli. Yoksa kâinat da eflak da yokluğa, hiçliğe, boşluğa yuvarlanır. Ölüm ebedi idama döner; ecel keskin kılıç, kabir yutan bir canavara dönüşür.
Onun getirdiği nur ile her hadise, her şey anlam yüküyle yüklenir; ölüm mekân değiştirmeye, hayatın başka şekline girmeye; musibetler ders arkadaşı, kederler sevinç basamağı olmaya başlar.
İçine girip de çıkmayacağımız, bayram içre bayramlar yaşayacağımız ramazanlar yaşamak duasıyla...
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.