Ramazan nedir?

Havalar çok sıcak gidiyor. Dilimiz damağımıza yapışıyor. Çoğu zaman gölgede çalışıyoruz. Güneş altında kalanlara, kalıp da oruç tutanlara Cenab-ı Hak acısın, hazine dolusu da sabırlar versin. Allah’ın hazinesindeki sabırların hepsi de birer inci, paha biçilmez birer mücevher gibidir. Böylesi bir sabra sahip çıkanlar da herhalde sonunda selamete çıkarlar, birer cennet incisine ve mücevherine dönerler.

Nefsimiz emmaredir. Biz ona binmezsek o bize binecektir. Önceleri küçücük bir kurtçuk, ardından solucan, sonrası küçük bir yılan, başını ezmezsek zehirli büyük bir yılan, ardından üç-beş başlı ejderha, sonrası da dem ve damarlarımızı saran enaniyet firavunu olacak. Bütün ipler onun eline geçecek. “Gel der” gelir, “git der” gider hale geliriz. Sonrasını düşünmek bile istemeyiz. Önce, “Elimde değil, yapamıyorum, edemiyorum, vazgeçemiyorum, kontrol edemiyorum” şikâyetleri, ardından timsah gözyaşları, pişkinlik ve riyakârlık. Allah muhafaza eylesin.

Ramazan, işte bu firavunluk ve rububiyet taslayan nefsimizin kafasını kıran, bize aciz, zayıf ve fakir bir abd olduğumuzu gösterendir. 

Ramazan, görmediğimizi gördüren, duymadığımızı duyduran, gabîliğimizi hassasiyete çevirendir.

Ramazan, gönlümüzdeki merhamet duygularımızı deniz gibi coşturan bir mâ-i zemzemdir.

Ramazan, yemeden, içmeden, hatadan uzaklaştırarak cismânîliğimizden bizi sıyırandır.

Ramazan, sebeplere, aracılara, tablacılara körü körüne bağlanmamıza fırsat vermeyendir.

Ramazan, güçlüyken zayıf, varken aç bırakan, böylelikle bize birer emanetçi olduğumuzu hatırlatan, şefkat ve yardım duygularımızı ilmek ilmek dokuyandır.

Ramazan, bizi başıboşluktan kurtarıp, Malike’l-Mülke bağlayan hablü’l-metînimiz ve ubudiyet kariyerimizdir.

Ramazan, en inatçı yanlarımızı törpüleyip gafletimizi dağıtandır, şiddetli hırs ve tama ile dünyayla olan bağlarımızı çözendir.

Ramazan, gözümüzü namahremden, kulağımızı fena şeyleri işitmekten sakındırandır, haramdan çekinme kabiliyetlerimizi artırandır, vücut azalarımıza hususi birer ibadetleri olduğunu hatırlatandır.

Ramazan, kuru ekmekten lezzet sofrası kurandır, basit bir suyu ab-ı kevsere çevirendir.

Ramazan, Kelam-ı Ezeliyi istikbal merasimidir, Kur’an ziyafetleri ile yeryüzünü mescide çevirendir.

Ramazan, bereketin sağanak sağanak yağdığı nisan yağmurudur, çok kârlı bir ahiret ticareti pazarıdır, İlâhî şaşaalı bir saltanatın bayramıdır.

Ramazan, sabırdır, tahammüldür, perhizdir, melekî ve ruhânî eğlencelerle telezzüzdür, insaniyetten ziyade melekiyettir, fazilette bir sultaniyettir.

Ramazan, nefsimizi emmareden çıkaran, mevhum rububiyet balonumuzu açlıkla söndüren ve Rabbine boyun eğdiren en tesirli ve maharetli bir terbiyecidir.

Ramazan, kendine geliştir, silkinmedir, arınmadır, hayatı güncellemedir, eski safvetine dönmedir.

Rabbimiz, terbiyecimiz olan Allah’a binlerce hamd olsun. Bizlere bu arınma fırsatını yeniden verdi. İnşaallah bu manevi iklimden arınarak çıkar ve aynı safiyetle bütün bir seneyi idrak ederiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.