TÜYAP ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle gerçekleştirilen fuar kapsamındaki panelde konuşan Eraslan, hazreti Asiye, hazreti Meryem, hazreti Hatice ve hazreti Fatıma'nın, anne ve eş olarak kadınlara ışık tuttuğunu belirtti.

Eraslan, "Zamanı Kuran Kadınlar"a ilişkin, 15 yıldır edebi eserler üzerinde çalıştığını aktararak, "İçinden çıktığım, yetiştiğim yer hikayedir. Dergah Edebiyat dergisinde Mustafa Kutlu Bey'in yanında yetiştim. Öykü çalışmalarıma şimdi İtibar dergisinde devam ediyorum" dedi.

Eraslan, şunları kaydetti:

"Zamanı Kuran Kadınlar kısmen portre çalışması hem de bir kadın tarihine yolculuktu benim için. İslami kesimin içerisinde kızlarla, kadınlarla yaşanan hayat vardır. Kamusal alanda ne kadar mağdur da olsak, kadın toplumu içinde zırhlandım. Dünya tarihi, sadece erkekler ve krallar tarihi midir diye kendime sorduğumda, flu, loş kadınlar aradım. Kendimle ve durduğum yerle ilgili sorular sordum kendime. Nerede duruyorum; Anadolu'da, Türkiye'de duruyorum. Bu koordinatları belirledikten sonra bana ışık tutacak kadınları araştırdım. Hazreti Asiye, hazreti Meryem, hazreti Hatice, hazreti Fatıma'nın hayatlarından yola çıkarak, hikaye diliyle anlatma çabasına girdim. İstedim ki bu anneler, bu eşler bize ışık tutsun."

Döneminde en çok hadis rivayet edenlerden birisinin hazreti Ayşe olduğunu aktaran Eraslan, "Eğer bunlar rivayet edilmemiş olmasaydı Resulullah'ın (sav) aile hayatıyla ilgili hemen hemen hiçbir şeyi bilmiş olmazdık. Çocuklarla yağmurun altına çıkan bir peygamber (sav)... Bu ayrıntıyı size ancak hazreti Ayşe anlatabilir. Kadının anlatımıyla erkek anlatımı arasındaki fark buydu. Bizim bu bilgileri pirinç ayıklar gibi hadis külliyatı içinde öne çıkarmamız gerekiyor. Hazreti Peygamber (sav), hayatın anlamını keşfetmemizi sağlıyor. İşte bu dört kadının hayata sabretmeye, hayatı anlamaya, baş etmeye dair sırları var" diye konuştu.

Fuar süresince düzenlenecek panellerde, yazarlar okuyucuyla buluşacak.