Risale-i Nur akılla imanın sentezi
Prof. Dr. Niyazi Öktem: "Bediüzzaman, 20. yüzyılda Türkiye coğrafyası açısından önemli bir düşünce adamıdır"
Prof. Dr. Niyazi Öktem:
Her şeyden önce ben bir ilahiyatçı değilim ve Risale-i Nur Külliyatını da derinliğine bilmiyorum. Bilebildiğim kadarıyla Said Nursi'nin İslam ilahiyatına tefsir açısından katkısı olarak Allah'ın kâinatı bir ayna olarak yaratması anlayışı vardır. Bu yaklaşım akılla imanın sentezi olarak da karşımıza gelmektedir.
Allah-u Teala, kendinin aksi, aynası olarak bu evreni yaratarak kendini tanımak istemiştir. İnsana akıl ve irade vererek de bu tür bir var oluşu idrak edebilme olanağını sağlamıştır. İdrak süreci imtihan alanı olarak tezahür eder. Aklı bulandıran ögelerden kurtulabilmek için önce imanla işe başlanmalı, imtihan alanına akıl daha sonra dâhil edilmelidir.
Ayna felsefesi, diğer bir tasavvufi eğilim olan “Sudur” felsefesinden farklıdır. Sudur'da fışkıran, kendini ortaya koyan tanrı anlayışı vardır. Oysa “Ayna”da yansıma söz konusudur. Sudur mekni, Ayna bir anlamda müteal bir tasavvuf anlayışını yansıtır.
Said Nursi'nin tefsirinde yukarıdaki hususlar vardır. Bu konumuyla Bediüzzaman, 20. yüzyılda Türkiye coğrafyası açısından önemli bir düşünce adamıdır.
Moral Dünyası