Risale-i Nur birlikte yaşam projesidir
Sempozyumdaki protokol konuşmaları devam ediyor
İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-Münazarat Sempozyumundaki protokol konuşmaları devam ediyor.
Eski çevre bakanlarından Rıza Akçalı, Risale-i Nur'un birlikte yaşama projesi olduğunu söyledi. Akçalı, "Bediüzzaman Risale-i Nur'u bütün insanlık için neşrediyor. İnsanlığın birlikte yaşama projesi hatta birlikte ittihad içinde yaşam projesidir. Münazarat'ın temel ekseni Medresett'üzzehra'dır. En önemsenen Münazarat konusu fen bilimleri ile din ilimlerinin mezc edilmesidir" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de, "anlamlı ve hayırlı bir hizmete tanıklık etmekten büyük bir bahtiyarlık ve haz duyduğunu" belirterek konuşmasına başladı. Çelik, "çoğulculuk içinde birliğin ne demek olduğunu tarih boyunca sergileyen bir şehirde bu sempozyumun yapılması anlamlıdır" dedi.
Geçmişte Risale-i Nur sohbeti yaptığı için insanların yıllarca hapishanelerde süründürüldüğünü, üniversite hocalarının kitabına Said Nursi'den alıntı yaptığı için atıldığını ifade eden Çalik, "Muzır cereyelar kitabında Türkiye'nin yüzde 99'u zararlı gösteriliyordu. Böyle bir devlet olur mu?
Böyle sapık bir zihniyet olabilir mi? Bunun hayatımızdan çıkması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Bediüzzaman'ın eserlerine bakıldığında cumhuriyetçi ve demokrat bir şahsiyet olarak görüldüğünü vurgulayan Çelik, "2. meşrutiyet ortamında vatandaşın kafası karıştı. Bediüzzaman Hazretleri hürriyet nedir, Jön Türkler, Ermeniler, Rumlar bizimle eşit mi gibi sorularla karşılaştı. Bütün bunlarla ilgili Beytüşşebab aşiretleri arasında dolaşıyor, kendisine sorulan sorulara verdiği cevapları Münazarat kitabında topluyor. Asrın başında Bediüzzaman dinlenseydi hakikaten bugün başımızı ağrıtan problemler olmayacaktı. Türklerle Kürtler adeta asırlar boyunca içiçe geçmiş olan birlikte yaşamaya mahku olan kavimlerdir. Said Nursi sürekli bu cevapları vermesine rağmen onu bölücülükle suçladılar. Bölücü unsuruların bütün çabalarına rağmen eğer Türkiye'de Türk-Kürt kavgası yoksa aynı Allah'a inanıp aynı peygamberin ümmeti olmasından kaynaklanmaktadır. Bunu bilen Türk ve Kürt ırkçılar bu manevi çimentoyu yok etmeye çalışıyorlar" dedi.
Protokol konuşmalarının ardından Doç. Dr. Ahmet Yıldız ve Mücahit Bilici'nin konferanslarına geçildi.